Hüseyin KIRKGÖZ

MERKADER Kurucu Başkanı Prof. Dr. Kemal Bildir ve Başkan Yardımcısı Fatih Alkar, gazetemizi ziyaret ederek, derneğinin kuruluş amacı ve hedefleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Mersin Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Kemal Birdir, MERKADER’İN Mersin’de bulunan katma değerlere sahip ürünlerin değer kazanması, kentin bilinirliliğini artırma ve turizm faaliyetleri ile bir marka yaratma düşüncesinden hareketle kurdukları dernekleri hakkında bilgiler vererek, “1984 yılında Mersin’e Turizm okumaya geldim. O zaman Çukurova Üniversitesine bağlı Turizm işletmecilik ve otelcilik bölümü. 1989 yılında mezun olunca burada araştırma görevlisi olarak kaldım. 1992 yılında Mersin Üniversitesi kurulunca okulumuz Mersin Üniversitesine devir edildi. 2010 yılında da Turizm Fakültesi olduk. Yıllardır Mersin ve Türkiye’nin çalışmalarına destek veriyoruz. 2019 yılında Limonata Festivalini Erdemli’de devam edilemeyince Mersin’de 2020 yılında hayata geçirecek ve Adana’da Portakal Karnavalına rakip olacak bir festival tasarımı üzerinde çalıştık. Bu konuda birçok çalışmamız oldu. Guiness Rekorlar Kitabına girmek açısından da projelerimiz vardı bu sürede. MERKADER, Mersin’in Marka Değerlerini Tanıtma Derneği, şehrimizin yeterince tanıtılmayan veya tanınmayan marka değerlerini tanıtarak şehrimize katma değer yaratma ve turizm hareketlerini ve talebini çoğaltma hedefiyle 12 Aralık 2019 tarihinde kurulmuştur. Dernek esasen Mersin’in iç turizm hareketlerinden aldığı payı yükseltmek amacıyla ‘Mersin Limonata Festivali’ni gerçekleştirmek için çabalayan bir grup gönüllü tarafından kurulmuştur” ifadelerini kullandı. 

“KENTİN TURİZM DEĞERLERİNİ ÖN PLANA ÇIKARTMALIYIZ”

Festivallerin kent için çok önemli bir unsur olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Birdir, “Bu kentin en büyük sorunlarından biri zenginliğinin farkında olunmaması, bizler farklı festivallerde görüyoruz. Örneği; Çin ejderhası kullanılıyor ama bizim Tarsus’ta şahmeranımız var. Hem de çift başlı, birinde bir ejderha diğer başında bir kadın figürü var. Bunun bir efsanesi var. Kendi şahmeranımızı unutuyoruz. Servetler ve zenginlikler toplumlara bu şekilde sirayet ediyor. Bunlardan yapılacak küçük takılar, hediyeler önemli. Halk Endüstrisi, eski Kültür ve Turizm Bakanımızın ifade ettiği gibi turizm halka dokunan bir endüstridir. Oteller sayesinde turistler sokaklara taşınır. Burada ufak hediyeler büyük bir değerdir. Festivaller çok önemli, turizm çok önemlidir. Festivalimizi bu tür öğelerle doldurduk ve maalesef kentimizde bazı odaklar bu festivali istemediler ve pandemi de araya girdi. Bu süreçte yılmadık, kurumsal olarak yazışmalar önemli denildi ve bir dernek kurmanın daha doğru olacağını arkadaşlarımız ifade etti. Derneği kurmak bizlere yeni vizyonlar açtı. Bu şehri zenginleştirmek hedefiyle MERKADER, kısa sürede pandemi ortamında destek almadan kuruldu.  Çaltıbozkır, Uzuncaburç, Zeus Tapınağı gibi Mersin’in sahip olduğu önemli turizm destinasyonlarının turizm faaliyetleri ile daha fazla ziyaret edilen bir yer olması gerekir. Pandemi sürecinde de çalışmalarına aralıksız devam eden MERKADER şu ana kadar üç büyük farkındalık ve tanıtım çalışmasına imza atmıştır. Bunlardan birincisi Silifke ilçemizde bulunan Çaltıbozkır Lavanta bahçelerine yapılan ziyaret ve köyün turizme kazandırılmasıdır. Haziran ayında gerçekleştirilen bu ziyaretten hemen sonra Çaltıbozkır bir anda turizm camiasının dikkatini çekmiş, köye turizm turları düzenlenmeye başlanmıştır. Çaltıbozkır Kalkınma Derneği yetkilileri, tanıtımını yapmamızdan hemen sonraki 2 ay içerisinde köyü yaklaşık 10 bin kişinin ziyaret ettiğini ve bu ziyaretlerin köye çok önemli miktarda bir gelir kazandırdığını ifade etmişlerdir. Köyün farklı projeleri var ve bu köy pandemi sürecinde 16 bin lira para kazandı bu ziyaretler sonucunda. Silifke’de başka değerlerimizin olduğunu fark ettik ve Uzuncaburç’u ziyaret ettik. Burada Zeus tapınağı var ve dünyada ender kalan tapınaklardan biridir. Pekmez yapım sürecine katıldık, pekmez üretiliyor ve farklı sloganlarla ulusal ve yerel basında kendine büyük bir yer buldu. Mut’ta Taşeli şarap üreticilerini ziyaret ettik ve bu şaraplar Mersin ekonomisinin bir lokomotifi olacağını gördük. Fransa’nın yılda 15 milyar dolar geliri sadece şarap ihracatından elde ettiğini ifade ettik. Türkiye’nin ihraç ettiği ürünlerde elde ettiği gelir ise sadece 13-14 milyar dolar civarında. Mersin’de şarabın da üretilmesi gerektiği konusunda MERKADER olarak bir girişim içerisindeyiz. Bunun için Mersin Ticaret ev Sanayi Odası, Belediyeler ve Deniz ve Ticaret Odası ile iletişim halindeyiz” dedi. 

“MERSİN’E KATMA DEĞER KATMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Mersin’de var olan zenginliklerin ortaya çıkarılması amacıyla girişimlerinin ulusal ve yerel bazda devam ettiğinin altını çizen Prof. Dr. Birdir, “Üyelerimizin enerjisi ile davetlerle MERKADER olarak Mersin’e katma değer katmaya çalışıyoruz. Mersin’in asıl zenginliği kıyı turizminde daha değerli olabilecek olan üçüncü yaş turizmi hakim ve dünyanın en zengin pazarını bu yaşlı grup oluşturuyor. Hacı olmak istiyorlar, sağlık turizminden faydalanmak istiyorlar. Kiliseleri ziyaret ediyorlar. Aya Tekla Kilisesi bizim en değerli hazinemiz. Hem sağlık hem de inanç turizmi açısından bir sembol bizler için. Saint Paul için de bisiklet turnuvası düşünüyoruz ve farklı destinasyonlarla turizme katma değer yaratacak turist gruplarının Mersin’e çekilmesi için MERKADER olarak yetkililerle görüşmeler halindeyiz. Teknoloji firmaları ile de kontak halindeyiz. Katma değer istihdam demektir, bir limonun kabuğundan, suyundan çekirdeğinde farklı ürünler elde ederek büyük rakamlara ulaşabiliriz. MERKADER bu zenginliklerin kent insanına istihdam yaratması açısından önemine dikkat çekerek, toplumsal yaşamda insan sevgisi, barış, hoşgörü, adalet ve dayanışma duygusu katarak birlikte çözüm aramak ülkeye ve dünyaya en etkin tanıtım yolu olduğunu sosyal, ekonomik, kültürel kazanımlar için her türlü sosyal ve kültürel festival, sergi, kermes, geziler, konserler, konferanslar, sportif yarışlar, yayla ve mesire şenlikleri, tiyatro ve sinema günleri, halk oyunları, türkü günleri düzenleyecek ve Mersin’imize değer katmaya devam edecektir. Yakında hayata geçirmeyi planladığımız ve hem ulusal hem de uluslararası ses getireceğini düşündüğümüz tanıtım projeleri, yenilikler ve çalışmalarla bu yolda Mersin halkından ve yöneticilerinden destek göreceğimize inancımız tamdır” şeklinde konuştu. 

ALKAR: “AMACIMIZ BU KENTİN ZENGİNLİKLERİNİ ORTAYA ÇIKARMAK”

MERKADER Başkan Yardımcısı Gazeteci-Yazar Fatih Alkar ise, derneğin oluşma fikrinin limondan geldiğini ifade ederek, “MERKADER, Mersin’in Marka Değerlerini Tanıtma Derneği açılımı bu şekilde, bir grup arkadaşımızla yola çıktık şu an 50’nin üzerinde üyemiz var. Yeni genel kurulumuz gerçekleştirdik. Üyelerimizin de teveccühleri ile kurucu başkanlık, gerçek bir başkanlığa dönüşerek bir yönetim oluştu. MERKADER’de Prof. Dr Kemal Birdir başkanımızın başkan yardımcılığı görevini üstleniyorum. Bizim çıkış noktamız bu kentin zenginliklerini ortaya çıkarmak. Buradan hareketle 85+550 formülasyonumuz var. Bu formülasyonda coğrafi işaret almış 14 üzerinde ürün var. 9 tarımsal üründe üretimde Türkiye birincisiyiz. Keçi boynuzu, çilek, muz, limon gibi ürünler var ve bu sayıyı artırabiliriz. Coğrafi işaret almış ürünlerimizin sayısı artmakta. Erdemli muzu son zamanlarda işaret alan bir ürün durumunda. Bu kent bu potansiyeli ile zenginleşmeyi hak ediyor. Limon burada öncü ve simge konumunda. Neden limon? Örneği;  İtalya Sorentoda veya Çeşme’de olduğu gibi limon kefelerinin, artması gerekir. Erdemli’de bu düşünceyle Limon Festivali yaptık şu an orada limon kafe açıldı. Böyle algılar ver farkındalık oluşturmak çok önemli, bizler de bu anlamda yola çıktık. Aya Tekla isimli bir sağlık hemşiresi var Hıristiyanlıkta ve bizler de bu konuda düşünüyoruz. Aya Tekla’dan başlayacak ve Saint Paul’e kadar gidecek kadar bir bisiklet turnuvası düzenlenebilir. Başka kültür miraslarımız da var. Bizim Mersin sevdamızı birkaç arkadaşımızla bu yola koyulduk, amacımız Mersin’de farkındalık oluşturmak ve limonun sembol olacağı bu değerlere katma değer katacak bir anlayışa sahip olunması gerekiyor. Bugün Şanlıurfa’da 2 tane limonata fabrikası var, orada limon yetişmiyor ancak Mersin’de Türkiye’nin yüzde 70 limon ihtiyacını karşılayıp bunu katma değere dönüştürmemiz gerekiyor. Dernek olarak farkındalık yaratarak Mersin’in her alanda iyi yerlere gelmesi için büyük bir amaç  edindiklerini ve bu sayede ilkleri başardık. Festivaller öcü değildir ve bunu böyle görmekten çekinmeliyiz. Kıbrıs bile her yıl festivaller yapan bir yer. 45 yıldır Portakal Festivali yapıyor. Her şeyin festivalini yapıyorlar. Adana’da Portakal Çiçeği Festivali sayesinde markalar yarattı. Zenginleşmek adına önemlidir. Festivallere böyle bakmak gerekir. Kentin tanınması adına bu çok önemlidir. Pandemi sürecinde limonun ne kadar faydalı olduğu görmüş olduk. Verimli topraklara sahibiz, Mersin’de sahil kenarı betonlaşmış ama en azından Mersin dağlarında yer alan topraklarda bunu değerlendirebiliriz. Mücadelemiz aslında farkındalık yaratmak ve betona karşı topraklara da sahip çıkmak amacındayız. MERKADER önemli bir algı yaratıyor bu konuda toplum içerisinde. Bugün Alanya’da muz sayesinde birçok şey üretiliyor, Mersin limonları sayesinde kolonya üreten bir anlayış yarattık maalesef bu pek düşünülmüyordu. Hasat Turizmi ve Çiftlik Turizminin önemi de bu sayede ön plana gelmesini sağlıyoruz. İlkleri başardık ve buna devam edeceğiz” dedi.