Tahammülümüz kalmadı!


Türkiye’de İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının alınması ile şiddetle mücadelenin hukuki temellerinin zayıflattığının altını çizen Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Arzu Günay, "2021 yılının ilk 7 ayında 111 kadının şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Bizlerin artık, kadının yaşam hakkının ihlaline ve kadının kadın olmasından dolayı uğradığı her türlü şiddet ve ayrımcılığa tahammülü kalmamıştır. Kadını ötekileştiren, kadınların eşit ve özgür yaşam hakkına ket vuran, kadınları en temel hakkı olan yaşam hakkından mahrum eden zihniyetle mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.

 

Tarih : 9 Ağustos 2021 Pazartesi 12:32

Necdet TAŞ


Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi, Türkiye'de son günlerde artan kadın cinayetleri ve kadına şiddet olaylarını kınadı. Mersin Barosu yönetim kurulu ve Kadın Hakları Merkezi üyelerinin katılımıyla Mersin Adliyesi Baro Odasında yapılan basın açıklamasının açılış konuşmasını yapan Mersin Barosu Başkanı Gazi Özdemir, kadına yönelik şiddetin arttığına vurgu yaparak, “Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için Mersin Barosu olarak her daim üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazırız. Bu noktada da öncelikle İstanbul Sözleşmesi ve kadına yönelik tüm yasaların uygulanması için bu konunun denetçisi olacağız” ifadelerini kullandı. 


“İSİMLER FARKLI AMA VAHŞET HEP AYNI”


Merkez adına konuşma yapan Kadın Hakları Merkezi Başkanı Arzu Günay, “Gün geçmiyor ki kadın cinayeti, kadına karşı şiddet haberleri ile uyanmayalım. Ülkemizde art arda gelen kadın cinayetleri maalesef durdurulamıyor. Ankara’da 21 yaşındaki Aleyna Çakır'ın ölümünün şüphelisi Ümitcan Uygun onca delile rağmen tutuksuz yargılanmakta iken, şimdi de 25 yaşındaki Esra Hankulu’nun şüpheli ölümü nedeniyle gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır. Aynı şahıs annesi Gülay Uygun'un şüpheli ölümü nedeniyle gündeme gelmişti. Aleyna Çakır’ın öldürülmesi ile ilgili tüm deliller Ümitcan Uygun’u işaret ederken tutuklanmamış olması, bir kadın cinayetinin daha işlenmesine yol açmıştır. Yine geçtiğimiz hafta Antalya’da 21 yaşındaki Azra Gülendam Haytaoğlu, Kahramanmaraş’ta 47 yaşındaki Emine Gökkız, Kocaeli’de 18 yaşında Sude Akarsu vahşice katledilmiş, erkek şiddetinin kurbanı olmuştur. Bursa’da 32 yaşında Gülfem Alay eski eşi tarafından, İzmir’de 21 yaşında Şenay Ay sevgilisi tarafından tabancayla vurulmuştur. Daha dün Ankara’da 18 yaşında Eda Nur Kaplan 2 erkeğin cinsel saldırısına uğramış, polise şikâyette bulunmuş, şüphelilerden birisi yakalanıp serbest bırakılmış, diğeri ise aranmaktadır. Eda Nur Kaplan Annesine ‘yaşadıklarıma dayanamıyorum’ şeklinde not bırakarak intihar etmiştir. İsimler farklı ama vahşet hep aynı. Kadınlarımızın bir bir katledilmesine artık tahammülümüz yoktur” dedi. 


7 AYDA 111 KADIN ŞÜPHELİ ŞEKİLDE HAYATINI KAYBETTİ


2021 yılının ilk 7 ayında 111 kadının şüpheli şekilde hayatını kaybettiğine dikkat çeken Günay, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Kadın cinayetleri son 10 yılda 3 kat artmıştır. Kadına karşı şiddet gün be gün artarak çoğalmaktadır. Kadına yönelik şiddetin ve bu şiddetin yaygın sonucu olan kadın cinayetlerinin önemli bir sorun olduğu Türkiye’de, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı alınması, şiddetle mücadelenin hukuki temellerini zayıflatmış, devlet bu kararla kadınları şiddete karşı koruma, şiddeti önleme ve failleri cezalandırma sorumluluğunu reddetmiştir. Hayatın her alanında, şiddetin her türlüsüne maruz kalıp, birer birer öldürülen tüm kadınlar için haykırıyoruz. Bu suçların failleri kadar, susanlar da, hesap sormayanlar da, faillere cezasızlıkla cesaret verenler de, tutuklamayanlar da bu suçun ortağıdır. Yaşamdan koparılan her bir kadın, geleceğimizden koparılan bir umuttur. Bizlerin artık, kadının yaşam hakkının ihlaline ve kadının kadın olmasından dolayı uğradığı her türlü şiddet ve ayrımcılığa tahammülü kalmamıştır. Kadını ötekileştiren, kadınların eşit ve özgür yaşam hakkına ket vuran, kadınları en temel hakkı olan yaşam hakkından mahrum eden zihniyetle mücadele etmeye devam edeceğiz.  Kadınları koruyan yasalar eksiksiz uygulanarak ciddi önlemler alınmalı ki, bir kadın daha aramızdan eksilmesin. Her gün artan, üstelik normalleştirilmeye çalışılan bu vahşetin durdurulması ve kadının yaşam hakkının korunması için devleti ve yetkililerini bir kez daha göreve çağırıyoruz. Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak, gerçeklerin gün yüzüne çıkması ve faillerin hak ettiği cezayı alması için yasal süreçlerin sonuna kadar takipçisi olacağız." 

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





 
  Akdeniz Gazetesi




 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA