Arıcılık usta öğreticisi Yıldız Zeynep Mavi ve kursiyerleri eski evlerin depolarından, odunluklarından buldukları atıl haldeki 100 yıllık karakovan kütüklerini üretim için yeniden hazır hale getirdi. Usta öğretici ve kursiyerlerinin hedefi Yörüklerin 100 yıl önce göç yollarında ürettikleri karakovan balını üreterek, aynı tat ve kaliteyi yakalamak.
"YÖRÜKLERIMIZIN GÖÇ YOLLARINI TAKIP EDIYORUZ"
Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü´nde 18 yıldır arıcılık eğitmenliği ve usta öğreticilik yapan Yıldız Zeynep Mavi, kursiyerleriyle birlikte Yörüklerin göç yolunu takip ederek ürettikleri balı yeniden üretmek için proje hazırladıklarını belirtti. Mavi, "Arıcılık kursu kursiyerlerimizle yılbaşında bir proje başlattık. Projemizin kapsamında Orta Akdeniz´de orman köylerimizde bulunan 100 yıllık tarihi karakovanlarımızı evlerin depolarından, odunluklardan derledik, topladık ve üretime geçirdik. Buradaki amacımız organik üretime dikkat çekmekti. Projemizin yol güzergahı 100 yıl önce, 80, 90 yıl önce Yörüklerimizin üretim güzergahını göç yurtlarını, göç yollarını takip ettik. En az 3 yayla gezerek en son 2200 rakımda başlayan ve daha da yüksek rakımlara ulaşan Musabozulduğu Yaylasında sezonun tam da ortasında üretimimizi takip ediyoruz" dedi.
"100 YILLIK SENFONIYI YAKALAMAK ISTIYORUZ"
Yaptıkları çalışmanın amacına da değinen Mavi, "100 yıl öncesinde Yörüklerin, atalarımızın yaptığı üretim ve tükettiğimizde genzimizi yakan, kokusuyla bizi etkileyen, 100 yıl önceki o tadı, o ambiyansı, o senfoniyi yakalamak istedik" diye konuştu. Kursiyerden Emre Ersen'de, "Yörüklerin göç güzergahı üzerinde karakovan balı üretimi yapıldığını duyduk. Bunun üzerine kursa başvurdum. Atalarımızın üretmiş olduğu bal kalitesinde bal üretmek için değerli bilgilerle birlikte karakovan üretim tesisimizde çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi.
"ÇOK ŞIFALI FAYDALI BIR BAL"
Kursiyerlerden Rukiye Aydın ise çocukluğunda göç yolunda üretilen ballardan tatma fırsatı bulduğuna değinerek, "Karakovan balını küçükken ben tatmıştım, çok lezzetli bir baldı. Daha sonraları hiçbir zaman bu baldan yiyemedik. Bu projeye dahil oldum, şimdi kendimizde üretmeye başladık. Çok şifalı faydalı bir bal. Arıya hiçbir el değmiyor. Bu bal ağızda petekleri bile kıtır kıtır dağılan sağlıklı bir bal. Taştan çıkarılan bal ile aynı bal" şeklinde konuştu. Proje kapsamında Torosların zirvelerinde Yörüklerin göç yolları takip edilerek ağaç kütükleri içinde üretilen balın hasadı ise Eylül ayı sonunda gerçekleştirilmesi planlanıyor.