MEÜ’de Tıp Bayramı kutlandı


14 Mart Tıp Bayramı, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlandı. Etkinlikler, ilk olarak Mersin Cumhuriyet Meydanı’na Tıp Fakültesi Hastanesi ve Tıp Fakültesi adına Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasıyla başladı. Tıp Fakültesi Hastanesi adına Başhekim Prof. Dr. Meltem Nass Duce, Tıp Fakültesi adına ise Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Serap Demir ve Prof. Dr. Şükrü Hakan Kaleağası çelenk konulma töreninde öğrencilerle birlikte hazır bulundu.

 

Tarih : 16 Mart 2022 Çarşamba 17:05

Tıp Fakültesi Prof. Dr. Türkan Saylan Konferans Salonu’ndaki kutlama töreni ile devam etti. Törende ilk olarak Üniversitemiz Devlet Konservatuvarı sanatçıları tarafından bir müzik dinletisi gerçekleştirildi. Müzik dinletisinin ardından konuşan Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Serap Demir, Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti dönemine kadar olan süreçteki tıp fakülteleri ve tıp eğitimi hakkında katılımcılara bilgiler aktardı. Hekimlerin, her dönemde büyük fedakarlıklar altında çalıştıklarını ifade eden Prof. Dr. Serap Demir, son olarak Covid-19 pandemisi nedeniyle hayatını kaybeden Üniversitemiz Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Abdullah Canataroğlu ve tüm hekimleri saygıyla andığını ifade etti.

“HEKİMLER ŞİDDET OLAYLARIYLA KARŞI KARŞIYA”

Hekimliğin uzun süreli eğitim, emek ve fedakarlık isteyen bir meslek olduğunu belirten Prof. Dr. Serap Demir, “Başarılı hekimlik uygulaması için ihtiyacımız olanlar; sürekli okuyarak bilimsel gelişmeleri takip edebilmek, ayrıntılara odaklanmak, empati yapabilmek, sorumluluk alabilmek, iyi iletişim becerisi, başarılı zaman yönetimi ve sabırdır. İyi hekimlik becerilerine sahip olabilmek için öncelikle çok iyi bir eğitim almak gerekir. Bu nedenle, tıp fakülteleri ve tıp fakültesi hastanelerinin bu ihtiyaçlar doğrultusunda geliştirilmesi gerekmektedir“ dedi. Hekimlerin, iyi bir sağlık hizmeti sunmaları için huzurlu ve güvenli bir çalışma ortamına da sahip olmalarının önemine değinen Prof. Dr. Serap Demir, “Ne yazık ki son yıllarda hekimlere karşı gittikçe artan, sözlü ve fiziksel şiddet olaylarıyla karşı karşıya kalmaktayız. İlköğretim döneminden başlayarak, yıllarca disiplinli bir çalışma serüvenine giren, sınavlarda en yüksek puanları alarak tıp eğitimine başlayan, çok uzun ve yorucu bir fakülte süreci geçiren, sonrasında uzmanlık için ağır bir çalışma şartlarında eğitim alarak hizmet vermeye çalışan, yıllarca gece nöbetlerinde kalan, kesintisiz 36 saat hastanede çalışmak zorunda kalan ama asla yılmayan ve her durumda tek amacı insana en nitelikli sağlık hizmetini sunmak olan ülkemizin en eğitimli ve en insani değerli yüksek insanları arasında yer alan hekimlerimize yapılan şiddet kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

“ÜLKEMİZİN HEKİMLERE İHTİYACI VAR”

Tıp Fakültesi’nin Ulusal Tıp Eğitimi Akreditasyon Kurulu (UTEAK) ve Tıp Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (TEPDAD) tarafından 2025 yılına kadar akredite edildiğini söyleyen Prof. Dr. Serap Demir, akreditasyon belgesinin tıp eğitimini belli bir standarta kavuştuğunun ve tıp fakültesi diplomasının uluslararası geçerliliğinin belgesi olduğunu ifade ederek, bu konuda emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti. Konuşmasında son olarak Tıp Fakültesi öğrencilerine hitap eden Prof. Dr. Serap Demir, “Atatürk demiştir ki, bir ulusun asker ordusu ne kadar güçlü olursa olsun, kazandığı zafer ne kadar yüce olursa olsun, ilim ordusuna sahip değilse savaş meydanında kazanılmış zaferlerin sonu olacaktır. İlim ve fen, ihtisas nerede varsa öğrenmeye mecburuz. İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır. Sizler, ülkemizin en başarılı öğrencilerindensiniz. Geleceğin hekimleri, ülkemizin umudusunuz. Karışılacağınız zorluklardan yılmadan, mesleki sorumluluklarımızı Atatürk’ün çizdiği yoldan ve bilimin ışığından ayrılmadan, en iyi şekilde yerine getireceğinize inancım tamdır. Ülkemizin ve tüm insanların size ihtiyacı vardır” dedi.

 

Tüm hekim ve hekim adaylarının 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlayarak sözlerini tamamlayan Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Serap Demir, törenin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti.

“HEKİM HİKMET SAHİBİDİR”

 Tıp Fakültesi öğrencileri adına törende söz alan Tıp Fakültesi öğrencisi Ayşe Nur Özen ise, hekimler ve hekim adaylarının hastaların hayatlarına dokunmaktan öte bir topluluk olduğunu ifade etti. Ayşe Nur Özen, “Hekimlik mesleğinin toplumdaki sosyolojik, politik ve psikolojik etkisi yüzyıllar öncesinden gelmektedir ve bu etki gelecekte de devam edecektir. Hekim hikmet sahibidir, hakimdir, hükmedendir, yetkindir. Hekimlik, sadece maddi bir beklenti içerisinde olarak icra edilebilecek bir meslek değildir. Büyük bir özveri ve fedakarlık gerektirmektedir. Sağlıkta şiddetin sonlandığı, huzur ve adaletin hüküm sürdüğü, yapılan fedakarlıkların unutulmadığı, hekimliğin hak ettiği bir gelecek görme umuduyla gece gündüz çalışan başta değerli hocalarım olmak üzere, tüm hekimlerimizin ve hekim adaylarının 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutluyorum” dedi. Konuşmaların ardından 2020-2021 Eğitim Öğretim Yılı’nda dereceye giren Tıp Fakültesi öğrencilerimize teşekkür belgeleri Tıp Fakültesi öğretim üyeleri tarafından takdim edildi. 14 Mart Tıp Bayramı kutlama etkinliğinde son olarak meslekte 25. yılını icra eden Prof. Dr. Hüseyin Narcı, Prof. Dr. Enver Reyhan ve Prof. Dr. Fehmi Ateş’e plaketleri Prof. Dr. Serap Demir, Prof. Dr. Ahmet Hakan Öztürk ve Prof. Dr. Şükrü Hakan Kaleağası tarafından takdim edildi.

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





 
  Akdeniz Gazetesi




 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA