Neşet TORUN
Bugüne kadar korunan en büyük Orta Çağ kalelerinden biri olan Mamure, masmavi deniz manzarası, 39 kulesi, kaleyi bütünüyle dolaşan burçları, zamana direnen dendanları (kalelerde askerlerin sığınıp ok attıkları yer), sarnıçları ve hamam kalıntılarıyla görenleri cezbediyor. Mamure Kalesi, ev sahipliği yaptığı Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Karamanoğulları ve Osmanlılar gibi birçok uygarlığın farklı ve ilginç mimarilerinin bir arada olmasıyla da arkeolojik anlamda büyük önem taşıyor. Bundan dolayı 2012 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alınan kale çok sayıda tarih ve fotoğraf meraklısını ağırlıyor.
UNESCO DÜNYA MİRASI GEÇİCİ LİSTESİ’NDE
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunan Kale, Akdeniz kıyı şeridinde günümüze ulaşmış en sağlam Türk Kalelerinden biridir. Anamur’un doğusunda, Antalya- Mersin kara yolu üzerinde, Anamur’a 6 km mesafede Bozdoğan Köyü sınırları içerisindedir. Sahilde yüksek kayalıklar ve düzlükler üzerine kurulmuş olan Mamure Kalesi bir roma şehri olan rig-monai kentinin temelleri üzerine inşa edildiği düşünülmektedir. Şikari tarihine göre, Anamur ve Taşeli’nin kâfirler tarafından zapt ve harap edilmesi üzerine Karamanoğlu Mahmut Bey (1300–1308) beyleri ve 36 bin kişilik ordusuyla düşmanı bozguna uğratıp kaleyi ele geçirmiş ve cami inşa etmiştir. Kaleyi Mamur edip adını Mamuriye koymuştur; kaydı geçmektedir. Mamure kalesinde halen yerinde kalabilmiş tek kitabede 1450 İbrahim Bey zamanı tarihi okunmaktadır. Kale daha sonra XVI yüzyıl ortalarında ve XVIII yüz yıl sonralarında yeniden onarım gördüğü ve yeni eklentiler yapıldığına dair belgeler vardır.
HORASAN HARCI İLE YAPILMIŞ
Bu gün kullanılan giriş yeri, kalenin esas girişi değildir. Esas giriş kapısı iç avlunun kuzeyinde, dört köşe planlı, iki kule arasında kalan yerdir. Üzerinde kitabesi mevcuttur. Kalenin kuzey ve kuzey batısını çevreleyen savunma ve koruma amaçlı 5 metre genişliğinde hendek bulunmaktadır. Zamanında esas girişi dışarıya bağlayan hendek üzerinde köprü vardır. Fakat bugün yıkılmıştır. İç kale ve dış kaleyi meydana getiren ortamlar bir birleriyle irtibatlı olup kaleyi bütünüyle dolaşan burçlar arasında bir yol mevcut olup, bu yol üzerinde 39 kule vardır. Denizden ve karadan gelecek saldırıları önlemek amacıyla dışarıdan korumalı gözetleme pencereleri bulunmaktadır. Kalenin işçiliği ve inşa şekli çeşitli cinsteki taşlar ve horasan harcı ile yapılmıştır. Bazı pencere kenarları ile giriş, kapı kenarlarında blok taşlar kullanılmıştır. Kalenin su ihtiyacı ana giriş kapısının kuzey doğusundaki burcun olduğu yerde bulunan ve hendek üzerinde iki sivri kemerle geçişi sağlayan su yolu ile sağlanmaktadır. Kalenin kuşatılması halinde su ihtiyacı kalenin değişik kesimlerinde yer alan sarnıçlardan da temin edilmiştir. Kale ve çevresinde MS 3 ve 4'üncü yüzyıllarda pek önemi olmadığı düşünülen Roma yerleşimi olduğu tahmin edilmektedir. Kalenin kuzeyinde ise bir hamam kalıntısı vardır. 1988 yılında Anamur Müze Müdürlüğü’nce yapılan kurtarma kazıları sonucunda; moloz taştan, araları Horasan harçlı olarak inşa edilmiş, tabanları mozaik döşeli, hamam ve konut olduğu sanılan mekanlar ortaya çıkarılmıştır. Bu kalıntıların Rigmonai Antik Kenti'ne ait olduğu düşünülmektedir. Kurtarma kazısı sırasında Geç Roma Dönemi'ne ait bol miktarda seramik parçalarına rastlanmıştır.