Neşet TORUN
Şah-ı Merdan Cemevi, Tuzluçayır Ana Fatma Cemevi, Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı ve Gökçebel Köy Derneği’ne 30 Temmuz günü eş zamanlı yapılan saldırılara tepki gösteren Mersin Emek ve Demokrasi Platformundan kınama geldi. İnsan Hakları Derneği Mersin Şubesinde yapılan basın açıklamasını Mersin Cemevi Başkan Yardımcısı Baki Erdoğan okudu.
“BOYUN EĞMEYİZ”
Nefret değil sevgi çağrısında bulunan Erdoğan, “Öncelikle şunu belirtelim ki; Canlarımıza, Cemevlerimize ve kurumlarımıza saldıranlar, bu saldırıları planlayıp yönetenler bilsinler ki; bizi demokrasi, özgürlük ve eşitlik mücadelesinden koparamayacaksınız. Çünkü biz, baskıya zorbalığa ve her türlü şiddet politikalarına boğun eğmeyiz. Biz Aleviler, tarih boyunca her türlü provokatör tertibinin karşısında ve bize yönelik her saldırıya rağmen 72 millete bir nazarla bakmaya devam ettik. Halkları kendi içinde kutuplaştıran, ötekileştiren, çatıştıran, gerilimden ve şiddetten beslenen politikaların karşısında durduk ve durmaya da devam edeceğiz. Ülkemizi kana bulamak için, tetikçileri ve güdümlü katilleri kullanan Derin Devlet güçlerini, Koçgiri, Dersim, Maraş, Çorum, Gazi, Gezi, 10 Ekim’den ve Suruç’tan ve onlarca benzer katliamdan biliyoruz. Aleviler olarak eşit yurttaşlık mücadelesi verirken çok iyi biliyoruz ki, bu ülkede yaşayan halklar inançlar ve kimlikler özgür olmadan biz de asla özgür olamayacağız. Bu nedenle dost ve musahip kurumlarla, ilerici aydın, demokrat ve devrimci güçlerle birlikte omuz omuza bir mücadeleye inanıyoruz. Bu saldırıların asıl amacının ülkede kaos ve çatışma ortamı yaratmak olduğunun bilincindeyiz” şeklinde konuştu.
“AZMETTİRENLERİ AÇIĞA ÇIKARTIN”
Provokasyonlara karşı uyanık olunması çağrısında bulunan Erdoğan, “Halkımızı kurumlarına ve Cemevlerine sahip çıkmaya ve provokasyona karşı uyanık olmaya çağırıyoruz! Bu vesileyle hükümeti açıktan uyarıyor ve göreve çağırıyoruz. Bu saldırıların arka planını örgütleyicisini ve azmettiricisini derhal açığa çıkarın. Aksi takdirde zan altında kalmaktan kurtulamazsınız. Kınama ve geçmiş olsun ile geçiştirilecek bir durum değildir. Biz Aleviler dili dini inancı ırkı mezhebi ve cinsiyeti ne olursa olsun herkesin eşit ve özgür bireyler olarak yaşayabildiği kimsenin kimliğinden dolayı ötekileştirilmediği katledilmediği demokratik bir cumhuriyette bir arada kardeşçe yaşamı savunuyoruz. Cemevleri milyonlarca Alevinin ibadethanesidir. Orada hiç kimseye makamı, dili, dini, rengi sorulmaz. Cemevlerine saldırmak aslında Anadolu halklarının hoşgörüsüne ve bin yıllık komşuluğa saldırmaktır. Dün bu ülkenin başkentinde 4 ayrı yerde, Alevilerin ibadethanelerine ve mekanlarına yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Taleplerimizi kabul edin ve ibadethanelerimizi yasal statüye kavuşturun elinizi dilinizi inancımızdan ve inanç merkezlerimizden çekin! Bizi tarif etmeyin, tanıyın!” ifadelerini kullandı. Açıklamanın ardından platform üyeleri Cemevi’ne geçmiş olsun ziyareti gerçekleştirdi.