Mersin‘de inşası devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi’nde (NGS) projenin büyük ortağı Rus devlet enerji şirketi Rosatom‘un, müteahhit firma Titan2-IC İçtaş ile sözleşmesini feshetmesinin ardından çalkantılar sürüyor. Rusya‘nın Akkuyu NGS Projesi için Türkiye‘ye üç hafta içinde 15 milyar dolar göndereceğine ilişkin iddialarla aynı gün, santralin yatırım sahibi Rus devlet enerji şirketi Rosatom, Türkiye’de santralin inşaatını üstlenen firma Titan2-IC İçtaş ile anlaşmasını ‘usulsüz harcama, inşaatta gecikme ve iş güvenliğindeki eksikler’ gerekçeleriyle feshetti. Yeni anlaşma, Rusya merkezli Montajno-Stroitelnoye Upravlaniye No 90, Konsern Titan-2 ve Sosnovoborelektromontaj anonim şirketleri tarafından Ekim 2019’da Mersin’de kurulmuş olan TSM Enerji ile yapıldı. IC İçtaş, yaptığı açıklamada feshin hukuksuz olduğunu, esas amacın ‘projenin yönetimindeki Türk şirketlerinin varlığını azaltmak ve taşeron seviyesine indirgemek olduğunu’ söyledi ve konuyu Londra Tahkim Mahkemesi‘ne götüreceğini duyurdu.
“PROJEYE KARŞIYIZ, GELDİĞİMİZ DE YIKACAĞIZ”
Soçi’deki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Putin görüşmesinin de en önemli gündem maddeleri arasında yer alan projeyle ilgili konuşan CHP Mersin milletvekili Avukat Ali Mahir Başarır, “Projeye tamamen karşıyız. Evet, geldiğimizde orayı tamamen ortadan kaldıracağız. Rusya bizi anlayacaktır. Putin’in böyle bir söz hakkı, sitem etme hakkı yok, 84 milyonun söz hakkı var. İktidara geldiğimiz zaman zaten sözleşmenin bir tarafı olacağız. Bizim de bir enerji bakanımız olacak. Ve bu sözleşmeyi masaya yatıracağız: Uluslararası teamüle ve hukuka uygun yapılmış mı? İş mevzuatımıza uygun mu? Biz bu projeden kurtulmak istiyoruz. Zaten orası deprem bölgesi. Zemininde sürekli yapıldığından beri çatlaklar oluyor. Aslolan çevrenin korunmasıdır. Biz bu dertleri çekmek istemiyoruz. Evet, biz geldiğimizde zaten orayı ortadan kaldırıp tekrar eski haline, ağacına, denizine, yeşiline, doğasına kavuşturmak istiyoruz. Bu projenin kendisine karşıyız. Millileştirme projelerimiz var: Mesela Osmangazi köprüsü, 1915 Köprüsü, yeni havaalanında garantileri ortadan kaldırıp tamamen 84 milyonun emrine açmak gibi planımız var. Ama biz topraklarımızda hiçbir tehdit istemiyoruz, santrale tamamen karşıyız” ifadelerini kullandı.
“AKKUYU’DA MERSİN’DE SÖZ HAKKI BİZİM OLACAK”
Uluslararası anlaşmaların burada çok önemli olduğunu vurgulayan Başarır, “Rusya da bizi anlayacaktır. Rusya kendi toprak bütünlüğü için neler yapabiliyor görüyoruz: İnsanlar ölüyor ve bütün dünya seyirci kalıyor. Topraklarımıza buna karşı çıktığımızda anlayacaktır diye düşünüyorum. Putin’in böyle bir söz hakkı yok, böyle bir sitem etme hakkı yok. Türkiye Cumhuriyeti topraklarının güvenliği ile ilgili 84 milyon karar verir, bizim için o karar önemlidir. Bu iktidar için bunlar önemli değil, 33 kişi şehit edilirken Putin’in kapısında bekleyebilir, ABD‘ye ağzını açmayabilir. Ama biz böyle bir iktidar olmayacağız, herkes haddini bilecek; Akdeniz‘de, Akkuyu’da Mersin’de söz hakkı bizim olacak. Parti olarak enerji politikamızda nükleer yok. Bu proje başladığından beri biz orada köylülerle, STK’larla birlikte mücadele verdik. Başından beri nükleer santrallere Sinop‘ta da Mersin’de de karşı çıktık. Türkiye sadece güneş enerjisiyle ihtiyacını karşıladığı gibi elektrik fazlası bile kalıyor. Yeter ki buna yatırım yapılabilsin. Ama şu ana kadar hiç yapmamışız. Bu konuda belediyelerimiz zaten çalışmaya başladı. Örneğin Mersin bundan sonuç almaya başladı. Demek ki biz devlet olarak öncü olduğumuzda sonuç alabileceğiz. Bunlarla ilgili enerji politikalarından sorumlu başkanımız Ahmet Akın ve konunun uzmanları yaklaşık dört yıldır çalışıyor. Bu projeleri de seçimlerde açıklayacağız. Biz temiz enerji istiyoruz, topraklarımızda tehlike istemiyoruz. Tehlike olmaz demeyin, dünyada her ihtimal gerçekleşiyor: Çernobil‘de hala ot bitmiyor. Türkiye toprakları güneş enerjisi açısından çok zengin, bu zenginliğini kullanmalı” şeklinde konuştu.
“AKKUYU PROJESİNDE MİLLİ DİYEBİLECEĞİMİZ HİÇBİR UNSUR KALMADI”
Projedeki taşeron firmayla sözleşme feshiyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Başarır, “Şimdi burada bir şirket kuruyorsunuz ve bunun yüzde 51’i her koşulda, tarihler boyunca Rusların olmak zorunda. Akkuyu NGS’nin tek söz sahibi Ruslar olacak, her zaman. Türkiye’nin enerji sorununu çözecek bir proje gibi anlatılıyor, enerji alım garantisi veriliyor ama kilovat saati 12,35 sentten, piyasanın dört katı pahalıya alım garantisi veriyorsunuz. Ruslara okul, kilise yaptırıyorsun, arazilerini konutlarını veriyorsun, onlar için her şeyi de yapıyorsun; ama bizim hiçbir şeyden haberimiz yok. Akkuyu projesinde milli diyebileceğimiz hiçbir unsur kalmadı. Tamamen Rusların yönetiminde, tamamen Rusların kontrolünde. Rusya’nın her zaman yüzde 51’ine sahip olacağını söyleyen bu madde Türkiye Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğüne bekasına duruşuna yapılan bir saldırı. Olmaz. Bunu kabule edemeyiz. Ben Mersin milletvekiliyim. İşçi ölümü, kazalar olduğunda yerinde inceleme yapamıyorum, inşaatta neler olup bitiyor göremiyorum. Bu ülkenin milletvekilleri kendi topraklarındaki bir tesise giremiyor. Bunu bana açıklayabilirler mi? Her şey böyle gizli, kapalı… Sonra ne görüyoruz: Birden sözleşme iptale ediliyor. Kimle yapılıyor: Tamamen Ruslardan oluşan bir şirketle” dedi.
“İÇTAŞ İŞÇİ KIYIMI YAPIYORDU”
Taşeron firma sözleşmesi feshedilen İçtaş’ın çok hataları olduğunun altını çizen Başarır, “Akkuyu’da İşçi kıyımı yapılıyordu. İşçiler ölüyordu. Her hafta bir iş kazası oluyordu. İşçiler dövülüyordu. Yemekhanede sıkıntılar çıkıyordu. Bunları biliyoruz. Ama bu sözleşme neden feshedildi? Çıkın bunun sebebini açıklayın. Biz bilmek zorundayız. Türkiye Cumhuriyeti bu kadar gizli; bu kadar kapalı kapılar ardından yönetilemez. Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanlığı’nın fesih ile ilgili açıklaması utanç verici bir açıklamadır. Türkiye Cumhuriyeti, kendi topraklarında yapılacak bir tesis için kendine yakın bir şirket ve Ruslar arasında aracı olamaz. Türkiye Cumhuriyeti karar veren merci olmalıdır. Bakan olarak tüm söz hakkını Ruslara verirsen, bir Bakan değil, uzlaştırıcı olarak arada kalırsın. Ama büyük çoğunluk sende olsa onlar gelip kapını çalar. İşte sıkıntı da buradan kaynaklanıyor: Ortada bazı kirli ve kafa bulandırıcı ilişkiler var; takip etmeye çalışıyoruz ama inanılmaz bir gizlilik var. AKP için para varsa, kendileri için bir menfaat varsa, herkesi kapının önüne koyarlar: İçtaş da bunlardan bir tanesi. Topraklarımızda şirket kurulacak, tesis yapılacak, biz söz sahibi olamayacağız ve dört katı kadar fazla elektrik alacağız. Neden? Defalarca sorduk, cevap vermediler. Biz karşı çıktığımız için ‘CHP buna da karşı’ diyorlar. Bu iktidar kolaycılığı seçiyor ve kendi topraklarında bunu Ruslara taviz vererek yaptırıyor. Korkarım ki, zaten böyle bir para alışverişi varsa, zaten zerre kadar söz hakkımız yoktur” şeklinde konuştu.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN AKKUYU’YU ZİYARET EDECEK
Öte yandan Soçi dönüşü konuyla ilgili bir açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, “Akkuyu Nükleer Güç Santrali, ülkemizin enerji stratejisi içinde ayrı bir öneme sahip. Akkuyu’nun ilk reaktörünü 2023 yılında hizmete alma hedefimiz sürüyor. Bu hususları, Rus tarafıyla görüşmelerimizde bir kez daha ele aldık. ‘25 bin kişi şu anda çalışmıyor. Burası kapatıldı’ gibi ifadeler söyleniyor. Böyle bir şeyi ben de kabul etmedim, Rus tarafı da kabul etmiyor. Çalışıyorlar. Şimdi önümüzdeki hafta Mersin Taşucu’nda Abdülhamit Han sondaj gemimizi uğurlamaya gittiğimde aynı gün oradan Akkuyu’ya geçeceğim. Akkuyu’daki çalışmaları yerinde, bizzat heyetimle beraber izleyeceğim. Ondan sonra da Sayın Putin’e oradaki gelinen durumu aktaracağım, söyleyeceğim. Ona göre de yol haritamızı belirleyelim diyeceğim. Yani onlar da bir defa kesinlikle süreci durdurmak gibi bir şeyi kabul etmiyorlar” dedi.