Hüseyin KIRKGÖZ

Mersin Kadın Platformu, özellikle Eylül ayı içerisinde kentte art arda yaşanan kadın cinayetleri ve erkek şiddetine karşı ses çıkarmak için sokağa çıkarak eylem yaptı. Mersin’de Eylül ayı içerisinde iki kadın ve bir kız çocuğu yakınları olan erkekler tarafından öldürüldü, bir kadın sistematik erkek şiddeti yüzünden intihara sürüklendi, bir kadın ise işkenceye maruz bırakılarak yaralandı. Kentte üst üste gelen cinayet ve şiddet haberleri üzerine Mersin Kadın Platformu sokaklara çıkarak erkek şiddetine “Yeter artık, isyandayız!” dedi. Pozcu GMK Bulvarında bir araya gelen kadınlar “İsyandayız! Kadın Katliamlarına, cezasızlık politikalarına, haklarımızın gaspına artık yeter” pankartı taşıyarak erkek şiddetini ifşa eden sloganlar attılar.

“CEZASIZLIĞI DEĞİL, GERÇEK ADALETİ İSTİYORUZ”

Platform adına açıklamayı okuyan Seher Peşmen her güne yeni bir şiddet, yeni bir katliam haberiyle uyanmaktan bıktıklarını ifade ederek, “Cezasızlık katliamları teşvik ediyor. Bugün Mersin Kadın Platformu olarak bir kez daha öfkemiz ve artık kabına sığmayan isyanımızla sokaktayız. Eylül ayı boyunca Mersin’de üst üste şiddet ve kadın cinayetleri haberleriyle karşılaştık. 20 yaşındaki Celile Hami,evli olduğu Fadıl Hakim’den sistematik olarak psikolojik ve fiziksel şiddet gördü. Ailesinden yardım isteyen Celile Hami ailenin de psikolojik baskıları üzerine şüpheli olmakla beraber intihar etti. Dilek Karamançocuğunu almak için gittiği evde boşanma aşamasında olduğu Murat Karaman tarafından katledildi. 15 yaşındaki Zeynep Bıçkıüvey babası Hakan Uğur tarafından sadece bir tartışma sonucu katledildi. Önceki gün Nur Efşan Tekinturhan, evli olduğu erkek Hakan Tekinturhan tarafından katledildi. Daha dün Rahime E., Hasan Sevincer adlı erkek tarafından öldüresiye dövüldü. Kesici aletle yaralandı. Öncesinde sistematik şekilde psikolojik şiddetini devam ettiren fail, 1 aylık hamile Rahime E.’yi fiziksel şiddet ile bu hale getirdi. Bu haber dahi biz bu açıklamayı yazarken gündeme geldi. Artık tırmanan bu şiddet karşısında adaletin işlemesi, hayatlarımızın güvence altında olması bir lütuf değil, en temel hakkımızdır. Diğer tüm faillerle birlikte Hasan Sevincer’in de bir an önce tutuklanması ve en ağır şekilde adaletle cezalandırılması gerekmektedir. Cezasızlık değil, gerçek adaleti istiyoruz. Katledilen kadınlar isyanımızdır sözü sadece bir slogan değil, bu düzenin parçası, işbirlikçisi olan herkesin aklına kazınacak. Ölmek değil yaşamak ve düzeninizi başınıza yıkmak istiyoruz! İstediğimizi alana dek unutmayın bizler susmayan, korkmayan, itaat etmeyenleriz” diye konuştu.