HDP’li Turan; “İnsanlar internetten böbreğini satıyor”


Dar gelirli vatandaşların ekonomik sorunlarını meclis gündemine taşıyan HDP Mersin Milletvekili Dr. Rıdvan Turan, “Özellikle borçlarından bunalan yurttaşlar sağlıklarından vazgeçerek sosyal medyada açılan gruplarda böbreklerini ve karaciğerlerini satmak istemektedir. İnternetten böbrek satmak isteyenlerin verdiği ilanlar Google trendlerinde de görülmektedir. Trendlere göre ‘böbreğimi satmak istiyorum’ ifadesini aratanların oranı son bir yıl içinde tam yüzde 400 artmıştır” dedi.

 

Tarih : 5 Ocak 2023 Perşembe 11:47

HDP Mersin Milletvekili Dr. Rıdvan Turan, emekçi sınıfların ekonomik sorunlarını meclis gündemine taşıdı. Konuyla ilgili TBMM Başkanlığına bir araştırma önergesi veren Turan, işçilerin ve tüm emekçilerin ücretlerinin insan onuruna yakışır bir düzeye yükseltilmesi, yaşam koşullarını iyileştiren somut politikaların oluşturulması ve gerekli yasal düzenlemenin yapılması amacıyla bir Meclis araştırması açılmasını talep etti. Ekonomik krizin, yüksek enflasyon, üst üste gelen zamların halkın geniş bir kesimi üzerindeki etkisini giderek arttırdığına dikkat çeken Turan, yüzde 100’ü aşan gıda enflasyonunun, giderek artan yaşam maliyetleri, işsizlik ve artan yoksulluk gibi durumlar dikkate alındığında işçiler ve emekçilerin sermaye karşısında ezildiğini söyledi.

 

“İNSANLAR BÖBREĞİNİ SATIYOR”

 

TÜİK’in milli gelir istatistiklerinde emekçilerin aldığı payın giderek gerilediği en son yüzde 25-26 civarına kadar düştüğünü öne süren Turan, “Buna karşılık bankaların büyük şirketlerin, holdinglerin kârları da keskin bir biçimde yükselmektedir. Enflasyonun artışı da geniş halk kitlelerinin satın alma gücünü zayıflatmış, dolayısıyla yaşam standartlarını aşağı çekmiş, yoksulluk yaygınlaşmış durumdadır. Pahalılık ve zamlar gündelik hayatın bir parçası haline gelmiştir. TÜRK-İŞ tarafından hazırlanan Açlık ve Yoksulluk Sınırı Aralık 2022 araştırmasına göre 4 kişilik bir ailenin gıda harcaması ”açlık sınırı” 8 bin 130 TL olarak hesaplanmıştır. Yine dört kişilik ailenin gıda yanı sıra yapması gereken diğer harcamaları için hanesine girmesi gereken toplam gelir tutarı “yoksulluk sınırı” 26 bin 485 TL olarak hesaplanmıştır. 26 bin 485 TL’ye çıkan toplam harcama gereği, kuşkusuz bir çalışanın alması gereken ücret düzeyi değildir. Yapılan hesaplamayla, dört kişilik bir ailenin insan onuruna yaraşır bir hayat sürebilmesi için hanesine girmesi gereken toplam gelir hesaplanmaktadır. Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 10 bin 612 lira olarak kaydedilmiştir. Mutfak enflasyonu aylık yüzde 4,41 ve son on iki aylık yüzde 98,41 oranında artmıştır. Bu tablo karşısında, 2023’e ilişkin asgari ücret 8 bin 500 lira, en düşük emekli maaşı 5 bin 500 TL olarak belirlenerek halk adeta ezilmekte ve yoksullaşmaktadır. Bu durum sosyal medyada da kendini göstermektedir. Özellikle borçlarından bunalan yurttaşlar sağlıklarından vazgeçerek sosyal medyada açılan gruplarda böbreklerini ve karaciğerlerini satmak istemektedir. İnternetten böbrek satmak isteyenlerin verdiği ilanlar Google trendlerinde de görülmektedir. Trendlere göre ‘böbreğimi satmak istiyorum’ ifadesini aratanların oranı son bir yıl içinde tam yüzde 400 artmıştır” ifadelerini kullandı.

 

“MAAŞ ARTIŞLARI DÜŞÜK”

 

TÜİK’in, enflasyonu düşük göstererek maaş artışlarını düşük tuttuğunu iddia eden HDP’li Turan, “Bu durum yoksulluğu artırmakta, yüzde 25 olan memur maaş artışlarının yüzde 30’a çıkarılması da bu durumun iktidarca kabulü anlamına gelmektedir. Ancak bu artış bile derde derman olamamaktadır. Ekonomideki sermayeyi önceleyen ve faturayı halka çıkaran bu tablo 2023 bütçesine de yansımıştır. Bütçede 994 milyar TL’lik bir vergi harcaması kalemi yer almaktadır. 994 milyar TL’lik vergi harcamasından asgari ücretin vergi dışı bırakılması çıkarıldığı takdirde yaklaşık 800 milyar TL’lik sermayenin, burjuvazinin, patronların alınmayan vergisi oluşmaktadır. Dolayısıyla AKP iktidarı 2023 bütçesiyle yoksullardan toplayarak, zenginlerin vergisini affetmektedir. Diğer yandan ekonomiye yansıyan olumsuz tablonun bir diğer ayağı dış borçlardır. Ülkenin dış borç yükünün giderek kamuya yıkıldığı görülmektedir. Son 5 yılda toplam dış borçlarda kamunun ağırlığı yüzde 26,5’ten yüzde 46,5’e yükselmiş durumdadır ve bu durum gelecek kuşakları da etkilemektedir. Dış borçlar 2022 3’üncü çeyrek itibarıyla 442.9 milyar dolar olmuştur. AKP döneminde 2002’den bu yana 131,9 milyar dolardan yüzde 236 artışla bu noktaya gelmiştir. Diğer bir ifadeyle 2002’de kişi başına dış borç 2025 dolar iken, bugün 5208 dolara çıkmıştır. Bu borç yükü yine emekçilere ve çalışanlara yüklenecektir. Sonuç olarak Türkiye’de tüm emekçileri sermaye karşısında ezdirmeyen, insanların insanca yaşayabilecekleri bir ekonomik programın oluşturulması, ücretlerin enflasyonu yakalayacak, büyümeden gelen refah payının da adil bir biçimde artırılmasını sağlayacak kapsamlı ekonomik politikaların oluşturularak devlet güvencesine alınması amacıyla bir meclis araştırma komisyonu kurulması elzemdir” dedi.

 

 

 

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





 
  Akdeniz Gazetesi


 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA