Sağlıklı insanlar için ruh ve beden sağlığını koruyarak vücudun toksinlerden arınmasını sağlayan oruç ibadetinin kalp ve damar hastalığı olanlar için olumlu ve olumsuz sonuçlarını değerlendiren Sağlık Bilimleri Üniversitesi Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları bölümünden Uzman Doktor Hatike Hançer, kalp hastalarının ciddi sağlık sorunları ile karşılaşmamaları için doktor kontrolünde oruç tutmaları uyarısında bulundu.
“YAŞAM TARZINA VE BESLENMELERİNE DİKKAT ETMELİ”
Kalp sağlığının kişinin yaşam tarzına ve beslenmelerine göre şekillendiği belirten İç Hastalıkları Uzman Doktor Hatike Hançer,” Kalp sağlığını korumak kişinin yaşam tarzı değişikliği çok önemli. Bunun en önemli kısmını da aslında hepimizin uygulayabileceği beslenme değişiklikleri. Beslenme değişikliklerini kaçınmamız gerekenler evet ama uymamız gereken kurallar daha kıymetli. Bir kere günde posalı besinleri normal diyetinizin olabileceği kadar yüksek miktarını koymamız gerekiyor. Posalı besinlerle beslenmemiz bizim kolesterol değerlerimizi hepsini bir şekilde dengeye sokmak için mekanizmada fayda gösteriyor. Posalı besinlerin dışında meyve, sebze tüketimini arttırmak gerekiyor? Günde dört beş öğün kadar meyve sebze tüketimi yapmalıyız ki normal beslenme düzenimiz aslında sağlıklı bir birey haline dönüşebilsin. Kaçınmamız gereken besinler, tuzlu yiyecekler, sakatatlar, doymuş yağ asitlerinin fazla miktarda olduğu beslenme tarzından kaçınmak gerekiyor. Yağ asitleri de element mineral yapısı olarak vücudumuzda yapı taşı olarak mevcut tabloda kullanılıyor. Olmazsa olmazlarımız mı evet ama kullanırken doymamış yağ asitlerini tercih etmek gerekiyor bunlarda. Beslenme düzenimize mutlaka daha tohum yağlarını tercih etmek gerekiyor. İşte cevizdir, bademdir, kuru baklagillerdir. Onları fazla tükettiğinizde kalp sağlığı açısından koruyuculuğunu görmüş oluyoruz” diye konuştu.
“DOKTOR KONTROLÜNDE ORUÇ TUTABİLİR”
Kalp hastalarının oruç tutması hususunda doktorlarına başvurmaları gerektiğini belirten Uzman Doktor Hatike Hançer, “Bir kere oruç kısmı kişiden kişiye, kişinin sağlık probleminin düzeyine göre değişiyor. Kalp yetmezliği hastalığını bile değerlendirirken evrelere ayırdığımız gibi kalp hastalıklarının oruç tutabilir, tutamazlar kesin herkes tutabilir ya da herkes tutamaz gibi kati sınırlarımız yok. Hastanın medikal durumu elveriyorsa eğer dekonpanze değilse yani tablosu tedaviyle uyumlu gidiyorsa, genel klinik bulguları rahatsa evet tutabilir. Orucun tutarken tabii ki diğer kişilere göre, beslenme düzeninde mesela mutlaka sahur yapması lazım. Uzun sürelik bu hipoglisemi riskinden kaçınmak lazım. İlaçlarını iftar, sahur düzenlerini ayarlayabilmek lazım. İnsülin yapıyorsa, yapmıyorsa diye değişikliklerimizin olduğu gibi kalp hastalıklarında da özellikle ödem attırıcı ilaçlarını, anti hipertansiflerini, kolesterol için kullandığı ilaçların kan sulandırıcılarını ayarlayarak eğer doktoru uygun görüyorsa tutabilir orucunu. Fakat her hasta değil maalesef ki bu hastanın durumuna klinik gidişatına göre değişkenlik göstermektedir.” diye konuştu. (iha)