Dünya Arıcılık Örgütü tarafından, ‘Dünyanın en iyi balı’ seçilen ve total antimikrobiyal aktivite (TA) sahip olduğu tescillenen Eğriçayır Yaylası balının ilk hasadı için arı maskeleri giyildi, körükler yakıldı, arı kovanlarının içerisinden ballı petekler bir bir alındı. 300 yıllık bir arıcılık geleneğinin temsilcisi olan arıcı Celal Çay, peteklerin sırlarını özenle alarak sağımını özenle sağladı. Milyonlarca arının doğal ortamda ürettiği ballar, hem ülke içinde hem de yurt dışında satılmak üzere hazırlanmaya başlandı. Türk arıcılığı adına gururlu olduklarını ve yılın ilk balını hasat ettiklerini için mutlu olduklarını belirten arıcı Celal Çay, “Eğriçayır Yaylası’nda 300 yıldır aile olarak arıcılık yapıyoruz. Eğriçayır Yaylası’nda üretmiş olduğumuz bal dünyada nadir bulunan Toplam Anti Mikrobiyal Aktivite (TA) değeri bulunan ballar arasında seçildi. Bu sebeple biz çok mutlu ve gururluyuz. Türk arıcıları olarak Anadolu yaylalarında en iyi balı üretip vatandaşlarımızın taleplerini karşılama içerisindeyiz. 2023 yılının ilk hasadına başladık, inşallah tüm arıcılarımız için verimli bir yıl olur” diye konuştu.
“TÜRK BALLARININ ŞİFA ÖZELLİĞİ”
Eğriçayır Yaylası balının total antimikrobiyal aktivite (TA) değerine sahip olduğunu tescilleyen Prof. Dr. Mahir Turhan da balın şifa özelliğine dikkat çekti. Turhan, “TA değeri yani Toplam Aktivite Değeri balların şifa özelliğini gösteren bir değerdir. Bal tüketilirken dikkat edilmesi konulardan biri balın gerçek olup olmadığı, diğeri güvenilirliği, üçüncü faktör ise şifa değeridir. Bir bal gerçek olabilir, güvenilir olabilir ama her balın şifa değeri aynı değildir. ‘TA’ değeri yüksek olan balların şifa değeri yüksektir. TA değerinin yüksek olması yalnızca şifa değerinin yüksek olması değil aynı zamanda doğal bal arayan vatandaşlarımız içinde bir yardımcı unsurdur. Bu değerin yüksek olması onun doğal olduğunun göstergelerinden birisidir. Allah’ın bir lütfu olarak, bu topraklar bal açısından çok zengindir. Bu zenginlik içerisinde 'bu topraklarda niçin TA değeri olmayan bal olmasın' inancıyla hareket ettik. Eğriçayır ballarında yaptığımız ‘TA’ taramaları çalışmaları bu inancımızı doğruladı” diye konuştu. (İha)