Necdet TAŞ
Edip Buran Spor salonunda gerçekleştirilen merasime; Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Sedide Akbulut, Din Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Şaban Kondi, Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Dr. Hafız Osman Şahin, İl Emniyet Müdürü Mehmet Aslan, il Jandarma Komutanı Ercan Atasoy, MEÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdal Baykan, Ağır Ceza Başkanı Mustafa toprak, Yenişehir Kaymakamı Nevzat Şengök, İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, Vergi Dairesi Başkanı Seyfettin Baysal, Mardin İl Müftüsü Dr. Enver Türkmen, Ak Parti İl Başkanı Adem Aldemir, Mardin Artuklu İlçe Müftüsü Abdullah Işık, Yenişehir İlçe Milli Eğitim Müdürü Necmeddin Dinç, il protokol üyeleri, STK’lar, İl Müftü Yardımcıları, İlçe Müftüleri, Şube Müdürleri, din görevlileri, Kur’an kursu öğreticileri ve personel katıldı. Program öncesinde Hz. Mikdat Camii Müezzin kayyımı Hasan Tekerlek ve ekibi ilahi dinletisi gerçekleştirdi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan programda Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Dr. Hafız Osman Şahin’in Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından kürsüye gelen İl Müftüsü Aydın Yığman selamlama konuşması gerçekleştirdi.
“BU TOPLULUK KUR’AN’DAN RAZI BİR TOPLULUK”
Müftü yığman konuşmasında: “Dünyada bütün kitaplar tek bir kitabı anlamak için yazılıyor. O kitap ta Kur’an-ı Kerim. Bu topluluk Kur’an’dan razı bir topluluk. Rabbimiz Kur’an’ı bizden razı, bizi de Kur’an- Kerim’den razı eylesin. Yarın Kıyamet gününde Kur’an’ın şikayet ettiği bir topluluk değil, Kur’an’ın şefaat edeceği bir topluluk olmayı Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyoruz. Sizler böylesine değerli ve kıymetli bir topluluksunuz. Şerefli bir Kur’an-ı Kerim, şerefli Kur’an-ı Kerim okuyucuları ve Kur’an-ı Kerimden şeref bulan şerefli müminler, hepinizi programımıza katıldığınız için tebrik ediyorum, hepinize saygı ve hürmetlerimi sunuyorum. Hafızlık zor bir müessesedir, zor bir görevdir, zor bir ibadettir.Bu ibadet yerine getirilirken çocuklarına sabreden, çocuklarına ilgi ve alakayı esirgemeyen, her türlü yardımı yapan,desteğini sağlayan velilerimize ve özellikle de öğrencilerimize teşekkür ediyorum. Bugün Filistin’de canımız yanıyor, Filistin bizim imani meselemizdir. Bugün buradaki tüm hafızlarımız boyunlarına Filistin atkısı taktılar. İmani meselemize gösterdiğimiz hassasiyeti ortaya koymak için bu şekilde Filistin atkılarıyla programımızı ihya ve icra ediyoruz. Bu programı Türk milletinin şehitlerine, Filistin’de şehadet şerbeti içmiş olan yavrulara ve Filistinli kardeşlerimize ithaf ediyorum. Allah şehitlerimizin ruhunu şad eylesin“ ifadelerine yer verdi.
KONDİ; “HAFIZLIK, KUR'AN-I KERÎM'İN KORUNMASINDA EN ÖNEMLİ MÜESSESEDİR”
Yığman’ın ardından kürsüye gelen Din Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Şaban Kondi programda yaptığı konuşmasında: “Bu programımız sıradan bir program değil. Sıradan bir kutlama değil. Bu program aslında Allah'ın insanlığa kurtuluş rehberi olarak gönderdiği Kur'an'ın, ezberlendiği, yaşanmaya gayret edildiği Kur'an'la toplumu ve insanların gönüllerin aydınlatılması için çalışılan organize edilen bir program. Dolayısıyla toplumuzun manevi imarını gerçekleştirecek olan bu topluma iyiliği, sevgiyi, kardeşliği, muhabbeti, toplumsal kaynaşmayı sağlayacak olan Kur'an'ı baştan sonra ezberleyen hafızlarımızın icazet programı. Yeryüzünde insan olarak ilk hafız Peygamber (sas) Efendimizdir. Hafızlık, Kur'an-ı Kerîm'in korunmasında en önemli müessesedir. Hafızlık aslında Kur'an'ın, sevginin, muhabbetin, kardeşliğin topluma anlatılması ve yaşanması noktasında çok önemli bir unsurdur. O açıdan diyoruz ki sevgili anne babalar, sevgili veliler. Eğer büyüklerimizin elinde imkan yoksa her anne ve babanın bir tane hafızı olsun. Her anne baba bu toplumun manevi imarını gerçekleştirecek bir evlat, bir torun feda etsin. Öldüğümüz zaman amel defterimizin açık kalması için Kur'an'la İslami ilimlerle ya da yaptığı meslek hangi meslek olursa olsun en iyisini en güzelini yapmak için gayret eden çaba gösteren bir nesil bırakalım geriye. Hafızlarımızın yetiştirilmesinde, hafızlarımızın okuyacağı kursların hazırlanmasında emeği geçen herkesi canı gönülden teşekkür ediyorum. Allah yar ve yardımcınız olsun. Rabbim bizi Kur'an'dan ve İslam'dan ayırmasın. Hafızlarımız Kur'an ezberlediği gibi onunla yaşamayı da Rabbim cümlemize nasip eylesin diyor. Tekrar hepinize kalbi saygı ve hürmetlerimi sunuyorum” dedi.
AKBULUT; “ADIM ADIM KUR'AN'IN ANLAM DÜNYASINA VAKIF OLMAYA BAŞLAMALIYIZ”
Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Sedide Akbulut ise yaptığı konuşmada: “Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü olarak hafızlık eğitimi aslında Başkanlığımızın kurulduğundan itibaren en prestijli hizmet alanlarından biri. Üzerinde en titizlikle durduğumuz eğitim alanlarımızdan biri. Hafız yetiştirmek sadece hafızın ebeveyni ve öğreticisi kadar aslında silsile halinde Sayın Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş hocamızın her bir hafızla ne kadar mutlu ve ne kadar şerefli kıldığını burada paylaşmak istiyorum. Sevgili aileler, kıymetli hafızlar. Aslında hafız olmak Kur'an'ı ezberlemek ama aynı zamanda diğer bir anlamıyla da Kur'an'ı korumak. Kur'an'a vakıf olmak. Mevlana'ya Kur'an'ın tanımını sormuşlar. Yani Kur'an'a nasıl izah edersiniz diye Mevlana'ya bir soru sorulmuş. Bana çok ilginç gelen bir açıklaması var Mevlana'nın. Kur'an yüz görümlülüğü bekleyen geline benzer diyor. Yani yüz görümlülüğü nedir biliyor musunuz bilmiyorum ama bizim Karadenizde gelinin duvağını açmadan önce verilen hediyedir. Demek ki Kur'an kendisini açmak için onu anlamak için ona vakıf olmak için bir bedel istiyor. Bir ön çalışma istiyor. Ya da bir ön iman istiyor. Bir ön davet istiyor. Onun için Kur'an'ın bize kendisini açması bizim çabamız, bizim elbette ki gayretimizle olacaktır. Sadece hafız olarak Kur'an'ı ezberleyerek vazifemizi tamamlamış değiliz sevgili hafızlarımız. Asıl bundan sonraki süreç bizim için daha önemli. Adım adım Kur'an'ın anlam dünyasına vakıf olmaya başlamalıyız. Çünkü hafız bir başka deyişle yürüyen Kur'an demektir. Yürüyen Kur'an'ın aynı zamanda Kur'an'ın anlattığı mesajla bütünleşmesi elbette ki gerekiyor. Sevgili hafızlar. Kuran'ın anlam dünyası sadece, ibadeti, sadece, efendim muamelatla ilgili ya da cehennem ve cennetle ilgili bütünlüğü kapsamaz. Aynı zamanda Kur’an bize dünya hayatımızda neyi nasıl yapacağımızı da öğreten bir kitaptır? Bu kitap sadece namazı emretmez. Bu kitap iyiliğin ne olduğunu söyler? Bu kitap anneye babaya yakına iyiliği emreder. Bu kitap aynı zamanda yeryüzünde yürürken dağları yarattın gibi kibirli yürüyemeyeceğimizi ifade eder. Bu kitap aynı zamanda konuşurken sesimizi yükseltemeyeceğimizi öğretir. Bu kitap bir yere davet edildiğimizde ev sahibini usandırmadan usulünce kalkmanın edip olduğunu öğretir. Bu kitap anne ve babamızın odasına çocukların ne zaman nasıl gireceğini kapıyı tıklayarak izinle gireceğini öğretir. Bu kitap hayat kitabıdır. O kitap hayatımıza yansımazsa bizim hayatımız sadece canlı bir beden olmaktan öteye gidemez. Bu noktada hafızlarımız yetiştiren tüm hocalara özellikle en kalbine şükranlarımı arz ederken, annelerine, ebeveynlerine şükranlarımı ifade ediyorum. Çocuklarımız bu yıl bu süreçte çünkü hafızlık zor bir süreç. Bu süreçte yalpaladılar, düştüler, kalktılar ama doğruldular ve bitirdiler. Tebrik ve teşekkür ediyorum” dedi. Genel Müdür Akbulut’un konuşmasının ardından hafızlar Kur’an-ı Kerim tilavet etiler. Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Dr. Hafız Osman Şahin ise kapanış duasını gerçekleştirdi.
VALİ PEHLİVAN; “İDRAK ETMEK YAŞAMAK VE YAŞATMAK ÖNEMLİDİR”
Duanın ardından Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan belge ve hediye takdimi öncesinde program katılımcılarına hitap etti. Vali Pehlivan konuşmasında: ”Malumunuz Kıraat ilminde icazet, Kur'an'ın usulüne göre en uygun şekilde öğrenilmesi, okunmasının yeterliliğini ifade eden belgelerin takdimi anlamına geliyor. Yani diploma töreni anlamına geliyor. Bugün uzun ve meşakkatli bir çalışma neticesinde Kur'an'ı hıfz eden bu evlatlarımıza bu kardeşlerimize biraz sonra belgelerini takdim edeceğiz. Hafızlık hıfzetmek kelimesinden geliyor. Yani hıfzeden, koruyan, muhafaza eden, ezberleyen anlamına geliyor. Bu kardeşlerimiz ailelerinin de destekleriyle hocalarının rehberliğinde Kur'an'ı ezberlediler. Zaman zaman belki zorlandıkları anlar oldu. Yoruldukları anlar oldu. Ama merhum şairiniz Mehmet Akif'in dediği gibi “Bu yük senden Allah'ım çekeceğim, naçarım senden sana sığınır senden sana kaçarım” diyerek yaratana sığındı ve yollarına yılmadan devam ettiler. Ve bugün elde etmiş oldukları bu başarı belgeyle taçlandırılacak. Ama şunu onlar da çok iyi biliyor ki elbette ezberlemek, öğrenmek işin çok önemli bir boyuttur. Ama idrak etmek yaşamak ve yaşatmak bir o kadar hatta bundan çok daha önemli ve anlamlı bir boyutu. Saygıdeğer hocalarımız ifade ettiler. İlk hafız sevgili Peygamberimiz. Sevgili Peygamberimiz Kur'an'ı öğrenmek ve öğretmekle kalmayıp onu en iyi şekilde tatbik ederek, yaşama yansıtarak bütün nesillere örnek bir yaşam ortaya koydu. Dolayısıyla öğrendiklerimizi yaşama yansıtmanın topluma yansıtmanın ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Kıymetli ailelerimize bu vesileyle ben de şükranlarımı sunuyorum. Çünkü bu evlatlarını desteklediler ve onları hocalarına testim ettikten sonra dahi bu desteklerini desteklerinizi sürdürdünüz. Hepinize müteşekkiriz. İnanıyoruz ki onlar sizlerin de devam eden destek ve duası ile toplumumuza en iyi şekilde hizmet etmeye devam edeceklerdir. Elbette ki bir teşekkürümüzde hocalarımıza. Bütün hocalarımızı tebrik ediyorum. Teşekkür ediyorum. Ve son teşekkürüm de biraz sonra belgelerini alacak kardeşlerimize, evlatlarımıza, değerli kardeşlerimiz hepinizi tebrik ediyorum. Başarılarınız daim olsun, zihniniz, açık olsun, yüreğiniz her daim bu öğrendiklerinizi tatbik etme anlayışı ve cesaretiyle, çabasıyla, özverisiyle dolu olsun diyor, sizleri tebrik ediyorum. icazet belgelerinizin, diplomalarınızın hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” ifadelerine yer verdi.
Vali Pehlivan’ın konuşmasının ardından "Hafızlık İcazet Merasimi", hafızlara belgeleriyle birlikte çeşitli hediyelerin takdim edilmesiyle sona erdi.