Necdet TAŞ
Önce Kayseri, ardından Suriye'nin kuzeyi... Türkiye Kayseri'de yedi yaşında çocuğa taciz olayının ardından patlak veren hadiseler nedeniyle diken üstünde... Kayseri'de yaşanan olayın ardından Hatay, Gaziantep, Kayseri, Konya, Bursa ve İstanbul'da Suriyelilere yönelik provokatif eylemler gerçekleştirildi. Türkiye içinde Suriyelilere karşı gerçekleştirilen eylemlerin ardından Suriye de karıştı... Suriye'nin kuzeyinde Türk güçlerinin kontrolündeki bölgelerde karışıklıklar meydana geldi. Suriye'nin Halep bölgesinde yer alan Mare kasabasında Türkiye'den gelen TIR'lar yakılmaya başlandı. Yine aynı kasabadaki bir emniyet binasında Türk bayrağı indirildi. Öfkeli kalabalığı sakinleştirmeye gelen birimlere taş ve sopayla saldırıldı.
“PROVOKASYONLARA KARŞI UYANIK OLUN”
Olaylar nedeniyle halka sağduyu çağrısında bulunan ve ‘Provokasyonlara gelmeyin’ uyarısında bulunan İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, “Geçen iki günde önce Kayseri’de, ardından da Suriye’de yaşanan hadiseler ülkedeki mülteci sorununun başımıza ne gibi gaileler açtığı, işin hangi boyutlara uzandığı ve gelecekte de Ülkemizin en önemli beka sorunu haline gelebileceğini açıkça ortaya çıkardı. BOP eşbaşkanlığı ve Arap Baharı süreciyle başlayan mülteci akını ve Ülkeyi yönetenlerin buna bilinçli bir şekilde çanak tutması, geleceğimiz adına bu Ülkeye gönülden bağlı herkesi endişelendiriyor. Aslında bir çok olayda görüldüğü gibi Ülkenin, devlet yönetiminde tecrübesi olmayan kişiler yüzünden nerelere sürüklendiği gün gibi aşikar. Zira bu günlere yönelik yapılan hazırlıklar, sınırlarımızdaki mayınların yıllar öncesinden temizlenmesinden belli. Maalesef sınırlarımız yolgeçen hanına dönüşmüş vaziyette. Gelenlerin geometrik bir şekilde çoğalması, daha şimdiden demografik yapımızı etkilediği de ortada. Gelenlerle, bizim halkımız arasında dağlar kadar kültür farklılığı var. Maalesef bizim okutup, büyütüp yetiştirdiğimiz ve liyakatli gençler yurt dışında ikbal ararken, yurt dışından ipini koparan kahir ekseriyeti cahil bir güruh ülkemizi istila etti. Bu işgalcilerin Türkiye’ye entegrasyonu asla mümkün olamaz. Olamayacağı da bugüne kadar yaşanan olaylardan belli. Beyler, artık aklınızı başınıza devşirin. Elbette olaylara suhuletle yaklaşmak gerekir. Elbette provokasyonlara karşı uyanık olmak, oyunlara gelmemek durumundayız” ifadelerini kullandı.
“VATANDAŞLIK BU KADAR UCUZ OLMAMALI”
Ancak bu düzensiz göçmen ve mülteci akınının bir an evvel durdurulması ve ardından da geriye dönmeleri için zaman kaybetmeden çalışmalar başlatılması gerektiğinin altını çizen Kocamaz, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Hükümet bunlar gelirken bizim ensar, gelenlerinde muhacir olduğunu ilan etmişti. Daha sonrada gelenlerin misafir olduklarını ve bir müddet burada kalıp daha sonra ülkelerine döneceklerini söylüyordu. Herkeste biliyor ki misafirliğin bir süresi olur. Şu anda misafir diye gelenler ev sahiplerine kafa tutar hale geldi. Adamlar Türkiye’ye kendi istekleri ile gelmediklerini, bilakis bir proje dahilinde getirildiklerini, burada kalıcı olacaklarını, hızla çoğaldıklarını, belli bir nüfusa ulaştıklarında da siyasi partilerini kurup, Türkiye’nin yönetiminde söz sahibi olacaklarından bahsediyorlar. Zaten bir kısmı anlayamadığımız bir şekilde vatandaşlık statüsü almış durumda. Hükümet zaten önce 250 bin dolar daha sonra 450 bin dolar yatırım yapana vatandaşlık verebiliyordu. Vatandaşlık bu kadar ucuz olmamalı. Vatandaşlık bu kadar ucuz olacaksa ceddimiz bizlere hür ve bağımsız bir devlet kurmak için ne diye can verdi, kan verdi. Rabbim Ülkemizi yönetenlere izan versin. Daha fazla gaflet ve dalalete düşürmesin. Memlekete hayırlı hizmetler yapmayı nasip eylesin. Bu vesileyle herkesi provokasyonlara karşı dikkatli olmaya davet ediyor, selam ve saygılarımı sunuyorum.”