Necdet TAŞ

Mersinli üreticiyi Akdeniz Meyse Sineği’nden sonra Ateş Yanıklığı hastalığı vurdu. Mezitli ilçesine bağlı köylerin en önemli tarım ürünlerinden biri olan ve her yıl binlerce ton ihracatı yapılarak kent ekonomisine büyük katkı sağlayan Santa Maria cinsi armut üretimini ‘Ateş Yanıklığı’ hastalığı vurdu. Santa Maria cinsi armudun rekoltesindeki düşüklük üreticinin moralinin bozulmasına neden oldu. Büyük zarara uğrayan üretici rekolte düşüklüğü nedeniyle kara kara düşünüyor.

“ÇİFTİ TEK BAŞINA MÜCADELE EDEMEZ OLDU”

Kuzucu Köyünde Muhtar Yasin Gök ile birlikte Ateş yanıklığı hastalığının vurduğu bahçelerde incelemelerde bulunan Mersin Akdeniz Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, “Akdeniz Meyve Sineği belasıyla uğraşırken bir de başımıza Ateş Yanıklığı hastalığı çıktı. Bu bölge çok renkli üretim desenimiz var. Kuzucu köyü de bu ürün deseninin en çok olduğu bölgelerden biridir. Bu köyün çiftçisi çok da çalışkandır. Artık çiftçimiz tek başına bu zararlılarla baş edemez hale geldi. Çaresi bulunamayan bir hastalık. Kuzucu Köyü çiftçisi artık bu armut cinsinden umudunu yitirmiş durumda ve artık bu ağaçları kesip yerine başka tür meyve ağacı dikecek. Çiftçinin ömrü söküp dikmekle geçiyor. Tarım Bakanlığı’ndan yardım bekliyoruz. Tarım her zaman pozitif olarak desteklenmeli. En çok destek Tarım Bakanlığı aracılığıyla çiftçiye ve üreticiye verilmeli. Bu üreticiyi yaşatamazsak yarın aç kalırız. Üretim ve tarım önemli. Gıda yaşamımızın devam için olmazsa olmazımızdır. Gerek yaşanan hastalıklar gerekse gübre fiyatlarındaki artış üretimi büyük ölçüde kayba uğrattı. Gübre fiyatları çok yüksek olduğu için üretici yeteri kadar gübreleme yapamıyor. Yeterli gübre beslenmesi olmaması da doğrudan üretim miktarını etkiliyor. Eğer kısa sürede önlem alınmazsa Mersin’de armut üretimi diye bir şey kalmayacak” dedi.

MUHTAR YASİN GÖK; “ŞUANDA ÇİFTÇİLERİMİZİN HALİ ÇOK KÖTÜ”

Muhtar Yasin Gök ise, “Bu yıl üreticimizi ateş yanıklığı hastalığı vurdu. Maalesef bu yıl bu hastalığa karşı önlem alamadık. Hasat dönemi olduğu için de çok geç kaldık. Hastalık meyve goncalığından başlayıp meyveyi kurutup gövdeye kadar iniyor. Şuanda çiftçilerimizin hali çok kötü. Hasat yapamıyorlar, meyveler dalda resmen yanıyor ve kurumuş durumda. Bunun önlemi için yetkililerden yardım bekliyoruz. Bu hastalık artık üreticiyi bezdirmiş durumda. Kimi üreticimiz ağaçları köklerinden kesip atıyor. Çünkü üretici hastalıkla baş edemiyor ve alternatif meyvelere yönelmeye gidiyor. Çifti 30-40 yıllık emeğini kesmek zorunda kalıyor. Elimizden şuan hiçbir şey gelmiyor” ifadelerini kullandı.

ATEŞ YANIKLIĞI HASTALIĞI NEDİR?

Ateş yanıklığı armut ve elma endüstrisinin yanı sıra fidanlıklarda olduğu gibi birçok süs bitkisinin de hassas konukçusu olması dolayısıyla fidan ticareti için de risk oluşturur. Ateş yanıklığı, Erwinia amylovora adlı bakteri türünün Dağmuşmulası, alıç, ayva, ceviz, elma, armut ve üvez türlerinde neden olduğu bitki hastalığı. Yaprak renkleri kahve-siyah renge dönüşür ve dalda kavrulmuş bir şekilde uzun süre asılı kalır. Çiçeklerin renkleri, önceleri kahverengi daha sonra siyaha döner. Genç sürgünlerin renkleri esmerleşir; sürgünler yangın geçirmiş bir görünüm alır. Dalların kabuklarında zamanla beyaz bir akıntı görülür. Hastalığın isminden de anlaşıldığı gibi en tipik belirtisi, enfekteli bitki aksamının ateşten yanmış bir görünüm almasıdır. Nemli havalarda bu enfekteli kısımlarda krem rengi sütümsü bir akıntı oluşur ve bu akıntı, kuruduğunda elmada amber rengi, armutta ise kahverengine dönüşmektedir. Bu akıntı, hastalık etmeninin en karakteristik işaretidir. İlk belirtiler genellikle tek bir çiçek veya tüm çiçek demetinde görülür. Başlangıçta enfekteli kısımlar suda haşlanmış gibi bir görünüm alır, solar, büzüşür kahverengileşir, zamanla siyahlaşarak ateşte yanmış gibi bir görünüm alır. Enfeksiyon çiçek tablasına doğru ilerler ve çiçek tablası koyu yeşil renkte, suda haşlanmış gibi bir görünüm alır (Şekil a) Çiçek enfeksiyonunu, genç meyve enfeksiyonları takıp eder (Şekil b). Hastalık ilerledikçe tüm sürgün, ana dallar ve gövdeye kadar enfeksiyon yayılabilir.