Necdet TAŞ
Kanal 33’te yayınlanan Ahmet Özdemir ile Gündem programının konuğu olan Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, üreticilerin girdi maliyetleri nedeniyle zor günler geçirdiğine dikkat çekti. Üretim maliyetlerinin ‘Dur durak’ bilmediğinin altını çizen Yılmaz, “Bunları anlatmaktan yorulduk artık. Üretim maliyetlerimizin artış koşullarına göre de ürettiğimiz ürünlerin maalesef geçen yılla aynı fiyatlarda devam ettiğini de görüyorsunuz. Üretim maliyetlerimiz ikiye katlanmışken, hatta iki katını da aşmışken biz geçen yılın aynı fiyatlarıyla şu anda ürün satıyoruz. Bugün Türkiye’de şeftali üretiminde birinci sıradayız, çok kaliteli şeftali üretimimiz var. Sofralık ve sanayi ürünü üretiyoruz burada. Maalesef hem sanayi ürünümüzde hem de sofralık ürünümüzde çok ciddi sıkıntılar var” şeklinde konuştu.
“SERZENİŞLERİMİZİ, FERYADIMIZI DİNLEYEN BİR SORUMLU YOK MU?”
Şeftalinin tarla ve market fiyatları arasında uçurum olduğunu da vurgu yapan Yılmaz, “Çiftçimiz dalında ürününü 8-10 lira seviyesinde değerlendiriyor. Bugün üretim maliyetimiz 7 lira. Bu çiftçiyi nasıl tarımda tutacağız? Acaba bunun bir sorumlusu yok mu? Serzenişlerimizi, feryadımızı dinleyen bir sorumlu yok mudur? Dalında 10 lira bu meyve. Oradan hasat edilip merkeze gelinceye kadar onun üzerine mutlaka masraf biniyor, bunu kabul ederiz. Ama marketin birine bu ürünü halden kaça aldığını sordum, halden 24 liraya aldığını söyledi. O ürünün fiyatı 49,90’a satıyor. Sadece halden alınıp markette satılan ürün yüzde 100 kar ile satılıyor. Bugün halden alıp da yarın market raflarında satan esnaf 12 ay buna emek veren, alın teri döken, para harcayan çiftçiden daha fazla kazanıyor. Meyve suyu fabrikası sahipleri çiftçiyi rahatlatacak şekilde taban alım fiyatı belirlemeli. Çiftçinin üretim maliyetleri de hesaba katılması gerekir. Fabrika sahiplerini, bu ürün üzerinden para kazanan holdingleri, büyük şirketleri bu ürünlerin nasıl üretildiğini, hangi koşullarda üretildiğini, hangi bütçelerle üretildiğini gelip yerinde bizleri dinleyerek görmelerini istiyorum. Onlarda zerre kadar vicdan varsa gelirler bu ürünlerin hangi koşullarda, hangi fiyatlara üretildiğini görürler, ondan sonra bir taban fiyat açıklarlar” ifadelerini kullandı.
“ALIN TERİMİZİN HAKKINI İSTİYORUZ”
Meyve Suyu Fabrikalarına tepki gösteren Yılmaz, “Bu fabrika sahiplerinde vicdan olduğunu hiç düşünmüyorum. Çünkü biz bunu yıllardır söylüyoruz. Çiftçi bu ürünü üretmekten vazgeçerse siz nasıl para kazanacaksınız? Geçmiş yıllarda bundan 8-10 yıl önce bu firmalar bizim bölgemize girdiğinde belli bir fiyat oluşurdu, bir rekabet koşulu vardı piyasada. Her firma kendi ihtiyacını alabilmek için zaman zaman fiyat artırımına giderdi. Bu da çiftçinin ayakta kalmasını ve ikinci sınıf ürününü bile üretim maliyetinin üzerinde satmasına olanak sağlardı. Bu firmalar maalesef kartelleştiler, birleştiler, sırt sırta verdiler, tabiri caizse çiftçinin de boynuna bastılar, çiftçinin ürettiği ürünü söke söke istedikleri fiyata alıyorlar. Bunu da bizi yönetenler başta Tarım Bakanlığımız seyrediyor. Biz satışların o fabrikalara para kazandırmayacak koşullarda gerçekleşmesini istemiyoruz. Biz diyoruz ki meyve suyu üretim maliyetleri hesaplanarak, üzerine çiftçi karı da eklenip ondan sonra fiyatların açıklanmasını istiyoruz. Biz alın terimizin hakkını istiyoruz” şeklinde konuştu.