Necdet TAŞ
Mersin Limanını genişletme projesi kapsamında limanı Atatürk Parkı’na doğru genişletiliyor. Mersin Çevre Platformu üyeleri, çalışmalar kapsamında denizi asbestle kirlettiği iddia edilen Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği AŞ (MIP) hakkında suç duyurusunda bulundu. Mersin Adliyesi önünde platform ardına basın açıklamasını okuyan Tarsus Çevre Koruma Kültür Ve Sanat Merkezi Derneği Başkanı avukat Semra Kabasakal, Atatürk Parkı’nda liman genişleme projesi için hazırlanan ÇED olumlu raporundaki verilere dikkat çekti. Rapora göre, 176 bin metrekarelik dolgu alanı için 2 milyon 120 bin metrekarelik alanda dip taraması yani deniz dibi kazısı yapılacağını ifade eden Kabasakal, “Bu kapsamda toplam 3 milyon 283 bin 46 metreküplük malzeme çıkacak. Raporda, dip taraması malzemesinin çoğunun asbestli ve ağır metal içerdiğini yazıyor. Yine raporda dip taraması sonucu çıkacak olan malzemenin denize döküleceği yazılı. Yapılacak olan dolgu alanının bilimselliğe aykırı olup kent yaşamını olumsuz etkileyeceği, dip taramasından çıkacak asbest ve ağır metal içeren malzemenin denizde çok ciddi kirlilik yaratacağı ve bu kirliliğin insan sağlığına, deniz canlılarına ve deniz ekosistemine zarar vereceği, projenin inşaatı ve işletmesi sırasında meydana gelecek trafik yükü, toprak ve hava kirliliği kentimizin sağlığını olumsuz etkileyeceği. Kent merkezinin hava koridoru ve oksijen deposu olan Atatürk Parkının projeden olumsuz etkileneceği konularında itirazlarımızı yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz.
“ASBESTLİ VE AĞIR METAL KARIŞIMLI MALZEME DENİZE DÖKÜLÜYOR”
Liman genişleme dolgusu için yapılan dip taraması sonucu çıkan tonlarca asbestli ve ağır metal karışımlı malzemenin ÇED raporunda yazıldığı gibi denize döküldüğünü ve halen dökülüyor olmasının halk ve çevre sağlığı açısından riskler oluşturduğuna vurgu yapan Kabasakal, “Mersin liman işletmecisi olan, Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği A. Ş. (MIP) rant uğruna Çevre kanunu ve yönetmelikleri çiğneyerek Çevre ve halk sağlığını hiçe sayarak, kent ve insanlık suçu işlemiş olup, Çevreyi Kasten Kirlettiği için bugün hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Yapılan dolgu işlemi nedeniyle denizin asbest ve ağır metal malzemeleriyle kirlendiği ve bu kirliliğin insan ve deniz canlıları için çok ciddi risk oluşturduğu için Mersin Valiliğinden ve Mersin Büyükşehir Belediyesinden dolgu işleminin durdurularak projeden vazgeçilmesi için acilen işlem yapmalarını talep ediyoruz. Bugün yapacağımız suç duyurusunun Çevre ve Halk Sağlığının lehine sonuçlanmasını bekliyoruz. Mücadelemiz bundan sonrada devam edecektir. Tarama ile oluşan askıdaki katı maddelerin çökelmesi, faaliyet bölgesindeki dip fauna ve florasının örtülmesi ve bozulmasına neden olacaktır. Dip taraması işlemiyle; dip tarama işleminin ana odağı, deniz tabanındaki sedimanı çıkarmak olduğundan işlemin çevresel etkileri gerek sucul ortamda gerekse canlı yaşamına olan etkilerinden kaynaklı çevresel etkileri tehlike arz ettiği ve ÇED raporunda toplam çevresel yükün belirtilmemiş olması önemli bir eksiklik oluşturmaktadır. Sonuç olarak, proje alanında dip taramasıyla birlikte kirlilik yükünün tespiti ve modellemesi yapılması gerekmektedir. Dolgu işlemi sırasında oluşacak gürültü, titreşim, bulanıklık, su kalitesindeki düşüşler ve asbestli maddeler etkisiyle kıyı alanındaki balıklar gibi hareket kabiliyeti olan canlılar ortamı terk edecekler fakat midyeler gibi bir yere tutunarak yaşayan veya hareket hızları düşük olan deniz salyangozları, denizkestaneleri, denizyıldızları gibi birçok türünde ölmesine sebep olacaktır” şeklinde konuştu.
“EKOLOJİK YAPI BOZULUYOR”
Deniz canlılarının çeşitliliği ve sayısının günden güne azaldığına dikkat çeken Kabasakal, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Özellikle kıyılarda yaşayan dip balıklarının stokları oldukça hassastır. Kıyı dolguları avlanabilen balıkların stoklarını ve tür çeşitliliğini azaltmakla birlikte belli türler için yok olma tehlikesi oluşabilmektedir. Bütün canlıların tem bir ekosistemin parçası olduğu düşünüldüğünde bu durum zincirleme bir şekilde besin piramidinin en üst noktasında yer alan insanlara kadar ulaşmaktadır. Yapay dolgular nedeniyle deniz seviyesi yükselmesi antropojenik olarak hızlandırılmaktadır. Deniz kıyıları yıllarca uygulanan yanlış kıyı yapılaşmaları sonucunda ekolojik yapısı bozulmakta ve deniz kıyılarında uygulanan dolgu yöntemleri deniz ekosistemine, biyoçeşitliliğe, deniz canlılarının üremesine zarar vermektedir. Yapılacak dolgunun, Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği Mersin İl Koordinasyon Kurulu'nun ekte sunacak olduğumuz raporunda da görüleceği üzere insan ve deniz canlılarının hayatı ile deniz üzerinde ki olumsuz etkisi açıkça görülecektir. Bu nedenle TCK ve Çevre Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince kasten insan sağlığına, deniz canlılarına, havaya ve denize zarar veren asbest ile ilgili yeterli denetim yapılmadığından dolgu malzemesinin taahhüt edilen standart dışı olması nedeniyle inşaatın derhal durdurularak projenin iptal edilmesi zorunluluktur. Yukarıda açıkladığımız nedenlerle şirket yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunması zorunluluğu doğmuştur. Delillerimiz: Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği Mersin İl Koordinasyon Kurulu'nun 2021 tarihli raporu, keşif, bilirkişi incelemesi, kanunen muteber her türlü delil.”