Necdet TAŞ
Mersin’in Erdemli ilçesinde 3.5 km sahili bulunan yaklaşık 3000 dekarlık alanda kurulu Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nün 1’nci sit derecesinin düşürülmesine yönelik çalışmaya tepkiler sürüyor. Son olarak enstitünün kapısına giden Mersin Çevre Platformu bileşenleri, “Alata halkındır halkın kalacak!” pankartı açtı. Alata ranta açılamaz’ sloganları atan çevreciler adına açıklama yapan Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) Başkanı Sabahat Aslan okudu. “Gezegenimiz küresel ısınma ve iklim krizi ile karşı karşıyadır” diyen Aslan, “Ülkemiz iklim krizi yüzünden kuraklık tehdidi yaşıyor. Susuz yaşam tehlikesi bizi bekliyor. Su biterse hayat biter bilinciyle bundan sonra bilimsel metotlarla yaşam alanlarımızı korumamız ve iklim krizine karşı mücadele etmemiz gerekirken, ülkemizde genel olarak sürdürülebilir gelişme adı altında kültür varlıkları, tabiat varlıkları, SİT ve koruma alanları ranta kurban edilmektedir” ifadelerini kullandı.
MERSİN HALKINA ÇAĞRI
“Rant politikaları ile kentimiz de yaşam alanlarımız vahşi madencilik, kirli teknolojiler, endüstriyel tarım ve hayvancılık yüzünden talan edilerek kirletilmiştir. Son günlerde, rant uğruna, kentimizin tarımsal gözbebeği olan Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsünün ekolojik yapısını bozmak için yoğun çalışma başlatıldığının duyumunu kamuoyundan öğrenmiş bulunmaktayız. Bölgemizin akciğerleri, ülkemiz ve kentimiz için çok önemli araştırmalar yapan bir laboratuvar niteliğini taşıyan Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nün yeri 1. Derece doğal sit alanıdır” şeklinde konuşan Aslan, “Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsünün görev alanı göller yöresi dışında bütün Akdeniz Bölgesini kapsamaktadır. Ana görev başlıkları ise meyvecilik, bağcılık, sebzecilik, süs bitkileri, tıbbi aromatik bitkiler, toprak, su kaynakları ve arıcılık olarak belirlenmiştir. Kurumun çalışmaları; verim ve kaliteyi geliştirmek, tohumluk üretmek, fidan temin etmek, toprağın verimlilik potansiyelini belirleyerek, uygun gübreleme teknikleri geliştirmek, su kaynaklarını korumak ve rekolte tahmin raporları hazırlamak gibi işlerin yanında tarım teknikleri konusunda uzman yetiştirmektir. Ülkemiz ve kentimiz için çok önemli bir işleve ve ekolojik özelliğe sahip olan Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsünün yerinin tamamı koruma alanı iken, son zamanlarda alanın koruma bütünlüğü olan 1. Derece sit alanı özelliği kaldırılarak, alanın bir kısmının imara açılarak turizm için kullanılması amaçlanmaktadır. Bu amaç kamu zararı oluşturmanın yanında bölgemizde tarımın geleceğini olumsuz etkileyeceği açıktır. Yetkililerden, Alata’nın mevcut yapısını bozacak planlardan vazgeçmelerini talep ediyoruz. Alata hepimizin, ranta kurban edilmesine izin vermeyeceğiz. Alata’nın mevcut yapısının korunması için bundan sonra da demokratik ve hukuksal mücadele etmeye devam edeceğiz. Mersin halkının Alata değerine sahip çıkmasını bekliyoruz” dedi.
ÖZKAYA; “ALATA, ÜRETİM MERKEZİ OLMALI”
Konuyla ilgili bir açıklama yapan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Mersin Şube Başkanı Prof. Dr. Okan Özkaya da, Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nün mevcut statüsünün korunması hatta; Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Üretim Merkezi haline getirilmesi gerektiğinin altını çizerek, “Mevcut durumda faydalı böcek üretimi yapmaya başlayan, TÜBİTAK, Tagem, Kalkınma Ajansı ve AB projelerinde yürütücü veya ortak kuruluş olan Alata’nın bilimsel bilgi üretirken bölge kalkınmasına da fayda sağladığını görmekteyiz. Yine doğal flora ve faunası, doğal kumul alanları ve ekotonları ile sürdürmekte olduğu araştırma, üretim ve eğitim görevlerinin yanı sıra; canlılarının doğal yaşama ortamları nedeniyle biyo çeşitliliğin en iyi örneğini oluşturduğundan Kültür Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 09.10.2000 tarih ve 3877 sayılı kararı ile “I. Derece Doğal Sit Alanı” olarak ilan edilmiştir. Son günlerde Tarımsal üretim ile alakası olmayan bazı çevrelerin Alata’nın halka açılması konularını gündeme getirerek bu kurumu farklı şekillerde itibarsızlaştırmaya yönelik çabalarına şahit olmaktayız. Konu ile alakalı önceliğimiz birçok meslektaşımızın da çalışmakta olduğu bu kurumun yerleşkesi olan alanın 1. derece doğal sit alanı durumunun korunmasıdır. Alata’nın 1. Derece doğal sit alanı pozisyonunun korunması sonrasında tüm paydaşlar ile bir araya gelerek bu kurumu Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Üretim Merkezi yapma yolunda projeleri hep beraber tartışabiliriz. Sonuç olarak 1. derece doğal sit alanı durumunda olan Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitü arazilerinin kesinlikle 1. Derece Doğal Sit Alanı olarak korunması ve geleceğe bu şekilde taşınması hepimizin kızmızı çizgisidir” dedi.