Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, Mersin Körfezi'nin özellikle de Erdemli, Aydıncık arasındaki bölgenin Loligo vulgaris türü kalamarlar için çok önemli bir üreme alanı olduğunu söyledi. Bu alanların doğal olarak deniz çayırları, makroalgler, süngerler, mercanlar gibi habitat oluşturucu ekosistem elemanlarının yoğun olarak dağılımının olduğu bir bölge olduğunu ifade eden Ayas, "Kalamarlar bu bölgeleri yumurtlamak için yoğun olarak seçerler. Loligo vulgaris türünün üremesi için özellikle Mersin Körfezi'nin batı tarafı önem arz etmektedir" dedi.
"KALAMARIN YUMURTLAMA VE ÜREME DAVRANIŞLARINI İZLİYORUZ"
Mersin Körfezi'nin Loligo vulgaris denilen yaygın kalamar türü için aynı zamanda önemli bir üreme alanı olduğuna işaret eden Ayas, "İki yıldır yaptığımız çalışmalarda, özellikle ağustos, eylül aylarında Loligo vulgaris dediğimiz yaygın Akdeniz türü olan kalamarın yumurtlama ve üreme davranışlarını izliyoruz. Gözlemlerimizde özellikle üreme gruplarının ağustos-eylül aylarında oluştuğunu; dörtlü, beşli çiftler halinde üreme grupları oluştuklarını tespit ettik. Doğal olarak kalamarlar, süngerler, mercanlar, deniz çayırları, makroalgler gibi bitkisel yapılar üzerine yumurtalarını ya da yumurtaların bulunduğu kapsülleri bağlayarak bir yumurtlama davranışı gösteriyor" diye konuştu.
"KALAMAR STOKLARI ÜZERİNDE CİDDİ AZALTICI ETKİSİ OLABİLECEĞİNİ DEĞERLENDİRİYORUZ"
Özellikle son yıllardaki sıcak hava dalgalarından kaynaklı habitat oluşturan türlerin deniz suyunun sıcaklığına bağlı olarak belli bölgelerden ortadan kalkması nedeniyle kayalık substratların (kayalık yüzeylerin) kalamarlar için zorunlu bir tercih haline geldiğine dikkat çeken Ayas, şöyle devam etti: "Yani makroalgler yaygınlığını kaybetti. Süngerlerin azaldığını görüyoruz. Ya da genel anlamda habitat oluşturan canlı gruplarının azalmasına bağlı olarak kalamarların yumurta kapsüllerini bağlama noktasında zorunlu tercihleri kayalık substratlar olmuş. Ayrıca kalamarlar eğer doğal substrat bulamıyorsa pet şişe, balık ağları, halatlar, PVC borular gibi malzemelerinin üzerine de yumurta kapsüllerini yüzeye çıkmasını engelleyecek şekilde bağlama davranış geliştirmişler. Özellikle habitat oluşturan türlerin ortadan kalkmasının kalamarların yumurtlama davranışları üzerinde temel bir değişiklik yaptığını görüyoruz. Ve yapılan bu zorunlu tercihler nedeniyle kaya substratı ya da daha suni materyallere yumurta kapsülü bağlama davranışının, üreme başarısı ya da kalamar stokları üzerinde de ciddi azaltıcı etkisi olabileceğini değerlendiriyoruz"
"KAYALIKLARI ZORUNLU BİR TERCİH OLARAK SEÇİYORLAR"
Yürüttükleri çalışmanın, kalamar stoklarının insan faaliyetlerinden nasıl etkilendiğini ve gelecekte nasıl bir durumla karşı karşıya kalınabileceğiyle ilgili bir ön çalışma niteliği taşıdığını vurgulayan Ayas, "Aslında temelde biz şunu görüyoruz; doğada habitat oluşturucu türlerin, diğer türlere verdiği ekosistem hizmetlerinin çok önemli olduğunu, kalamarların, eğer ortamda makroalgler, mercanlar, süngerler ve deniz çayırları gibi daha uygun yumurta kapsülünü yapıştırma substratları yoksa daha az başarılı yumurta kapsülü yapıştırma oranı olan kayalık alanlardaki yüzeyleri zorunlu bir tercih olarak seçtiğini görüyoruz. Bunun dışında deniz tabanında tabii yaygın olarak deniz çöpü var. Bunlarda bu türün diğer tercihleri oluyor. Özellikle denizcilik faaliyetinden kaynaklı ağ ve halat benzeri malzemelere kalamarlar tarafından yaygın olarak yumurta kapsülünün bağlandığını görüyoruz" dedi. Kalamarların üreme grupları içerisindeki çiftlerin davranışlarını da anlatan Ayas, "Kalamarlar 4 veya 5 çiftten oluşan üreme grupları halinde kıyı zonuna geliyorlar. Seçtikleri substrat bir kaya ise önce erkek birey bu kayanın içerisine giriyor, kontrol ediyor. Daha sonra dişi birey kontrol ediyor. Bu durum gündüz gerçekleşmekte; özellikle sabah saatlerinde gözlenmiştir. Bir ya da iki gün süren bu davranışın sonunda erkeğin eşliğinde dişi yumurtalarını bırakıyor. Aslında yumurta kapsül bağlama başarısı açısından kayalık substratların daha düşük nitelikli olduğunu görüyoruz. Nedeni de şu; kayalık substrata bağlanmış çok sayıda kapsülün, kayalık substratlardan ayrılarak deniz tabanında dağıldığını, etrafa saçıldığını görüyoruz" diye konuştu. (İha)