Necdet TAŞ
Mersin Büyükşehir Belediyesi Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı 1. Birleşimi gerçekleştirildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in olmadığı toplantıya çevre sorunları damga vurdu. Çevre sorunları ve çevre kirliliğiyle ilgili ilk olarak söz alan DEM Partili Meclis Üyesi Feride Aslan Bilgiç, Mersin Limanı'ndaki derinleştirme çalışmaları nedeniyle oluşan beyaz asbest iddialarıyla ilgili konuştu. Atatürk Parkı’nın hemen karşısında yapılan liman genişleme çalışmaları nedeniyle deniz dibinden çıkarılan tonlarca asbest içeren malzeme denize döküldüğünü ve şirketin denize dökmeye halen devam ettiğine dikkat çeken Bilgiç, “Asbestin üretimi ve kullanımı kansere yol açtığı için dünya genelinde ve ülkemizde yasaklanmıştır. Kanserojen bir maddenin denize dökülüyor olması halk sağlığı ve çevre açısından kabul edilemez. Türkiye mimar ve mühendisleri birliği TMMOB raporunda da belirtildiği üzere asbest mağduriyeti ciddi sağlık sorunlara açmaktadır. Özellikle akciğer kanseri, karın zarı kanseri ve diğer solunum yolu hastalıklarına sebep olmaktadır. Asbestin asbest liflerinin solunması ya da yutulması geri dönüşü olmayan hasarlara neden olabilir. Ve deniz ortamında birikerek deniz canlılarını daha olumsuz etkilemektedir. Bu durum halk sağlığını tehdit etmekle birlikte deniz ekosistemini de geri dönülmez biçimde zarara uğratmaktadır. Bu çerçevede doğa ve çevre savunucularının bizden bazı talepleri var sayın başkan ve meclis üyesi arkadaşlarım. Malzemenin denize dökülmesinin acilen durdurulması için meclisin gereken çalışmayı yapması, asbest kirliliği nedeniyle Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin liman inşaatının durdurulması için acilen adım atması, denizi kirleten firmaya ve çevre insan sağlığına zarar verdiği için para cezasının kesilmesi noktasında çevreciler bize ulaştılar ve bu şekilde bize talepleri var” dedi.
MHP’Lİ BAHAR; “GÜLNAR’DA 50 YILDIR ASBESTLİ SU İÇİYORUZ”
Asbest ile ilgili söz alan MHP’li Meclis Üyesi Yaşar Bahar ise, “Biz Gülnar ve Köseçobanlı’da 50 yıldır asbestli su içiyoruz. Benim ablamın biri öldü. Eniştem öldü. Şu anda da 2-3 tane hastamız da kanser hastası. Asbestli borudan su içmeye şu anda devam ediyoruz. Bilginiz olsun diyorum. Köşeçobanlı’da 24 mahallemiz var. Yazın 15 bin nüfusu var. Kışın 5 bin nüfusu var. 2008 yılında başlayan 2013 yılında da birinci kattı dökülen düğün salonu var. 10 yıldır öylece duruyor. İnsanlar yazın düğününü pazar yerinde yapıyor Ama kış geldiği zaman, hava soğuduğu zaman sosyal faaliyetlerini yapacakları hiçbir yer yok. Bu kadar insan mağdur oluyor. Bu binanın tamamlanmasını da halka açılmasını istiyoruz. Büyükşehir tarafından 2008 yılında başlanan ve 2013 yılında betonu dökülen binanın tamamlanıp halkın açılmasını istiyoruz. Daha sonra da su depolarımızın temizlenmesini istiyoruz. Çevresi boyandı ama içinde herhangi bir temizlik yapılmadı. İlçemizde su sorunu olduğu için su çok kesildik. Çok sık geldiği için su deposunun içindeki organizmalar hareket ediyor. İlçemizde yazın çok fazla salgın hastalık görülüyor. Bir gidiyorsun hastaneye dopdolu. Ne oldu? Sudan oldu. Başka ilçeye soruyorsun. Öyle bir şey yok. Sadece bizim ilçemizde var bu” şeklinde serzenişte bulundu.
DEM PARTİLİ ÇAĞLAR; “ZEHİRLİ HAVA İNSANLARI HASTA EDİYOR”
Akdeniz’de zehir saçan tesislerle ilgili konuşan DEM Partili Meclis Üyesi Özgür Çağlar ise, “Şevket Sümer Mahallesi'yle, Akdeniz Şevket Sümer Mahallesi'yle, Toroslar ilçesi sınırının kesiştiği yerde bir bölge var. Keşke bugün Vahap Bey de burada olsaydı illa ki bizi dinleyecektir ve göz önünde bulunduracaktır söyleyeceklerimizi. Burada halk feryat içerisinde. Sanayi alanları ve depolama alanlarının Akdeniz'in yaşam yerleriyle iç içe geçtiğini, bir önceki toplantılarda dile getirmiştik ancak burası çok çok özel bir bölge. Burada çocuklar bronşit olarak doğuyor. Astım hastalığına çok fazla yakalanıyorlar. Kanser vakaları artmış durumda. Bazı kadınların göğüsleri alındı, kesildi yani hastalanmasından kaynaklı. Yıllardır kangren haline gelmiş bir sorun bu. Ve bu sorunu tek başına hiçbir kurum tek başına halledemiyor aslında. Toroslar Belediye Başkanımız Abdurrahman Bey de bilir. Burayla ilgili birkaç açıklamaya da katılmıştı. Birkaç bildiri dağıtımına da katılmıştı. Aynı zamanda Akdeniz Belediyesi Başkanımız da bu konuda hassas davranıp gerek seçim Sürecinde gerek sonrasında halkla irtibat içerisinde olup basın açıklamaları yapmıştık. Görüntüleri var. Burada halk şuradan şikayetçi sayın başkanım. Hal Kavşağı ile Yalın Ayak Kavşağını bağlayan yolun altında kalan kısım Hüseyin Okan Merzeci ikinci çevre yolu dediğiniz arada kalan kısım Birlik Sitesi diye biliniyor. Buradaki vatandaşlar birlik sitesinde oturuyorlar. Yaklaşık üç bin nüfusu var. Burada plastik fabrikaları var. Geri dönüşüm fabrikaları var, atık fabrikaları var. İnanılmaz bir koku var, inanılmaz bir pislik var. İnanılmaz kötü bir durum var. Yani oradaki insanlarla biz aslında yıllardır uğraşıyoruz. Geçen dönemde muhalefet meclis üyesi olmamızdan kaynaklı bir kaç defa mecliste dile getirdik ama hiçbir şekilde adım atılmadı. Burada kolektif bir sorun var. Hepimizi ilgilendiren bir sorun var. Büyükşehir Belediyesi başkanımızın ve büyükşehir belediyesi meclisimizin bu konuya el atmasını talep ediyoruz” dedi.
“İNSANLAR KOKU NEDENİYLE KAPI VE CAMLARINI AÇAMIYOR
Buradaki tesisleriyle ilgili ruhsat kontrollerinin yapılması ve İl Sağlık Müdürlüğünün harekete geçmesi gerektiğinin altını çizen Çağlar, “Buralarla yazışma yapılması gerekiyor. Koordineli bir çalışma için bir adım atılması gerekiyor. Biz buradaki insanlara söz verdik. Belediyeyi aldığımızda bu meseleyi çözeceğiz dedik. Çözmeye yönelik adım atacağız dedik. Belediyeyi kazandık. Artık buralarda bir şeyler yapmamız gerekiyor. Şimdi akıllarda soru işareti verilebilir. Belediye zaten sizde. Zabıta sizde. Ruhsat birimi sizde. Kaçak kontrol birimi sizde. Gereken işlemlerin nedeni yapmıyorsunuz diye bir soru işareti olabilir. Burası Toroslar ilçe sınırımız Akdeniz ilçe sınırının arasında kalan bir yerdi ve yıllardır bu belirsizlikten kaynaklı hiçbir kurumun tek başına yetkisi olmadığı bir bölgeydi. Yani Toroslar gittiğinde orada tek başına işlem yapamıyordu. Akdeniz gittiğinde tek başına işlem yapılmıyordu biz bunu Toroslar Belediye Başkanımız Abdurrahman Bey'le yaptığımız oturumlar sonucunda idari sınırlar sorununu çözmüş bulunduk. Çözüldü ve bu bölge şu an Akdeniz Belediyesi'nin sınırları içerisinde. Ancak almış olduğumuz kararlar kaymakamlığa ve valiliğe gönderildi. Bunların bürokratik işlemlerinin yapılması, idari sınır tapulara geçirilmesi resmi kamu kurumlarına geçiş işlemlerinin yapılması, belki altı ayı, belki bir yılı, belki iki yılı bulacak. Yani bu hengamede ve bu bürokratik işlemler içerisinde tekrardan bu konunun geri plana atılması ihtimali söz konusu iken bürokratlarımızdan edindiğimiz bilgiye göre Büyükşehir’in de burada doğrudan işlem yapma yetkisi var. Burada plastik yakıyorlar Sayın Başkanım. Burada geri dönüşüm atık fabrikaları var. Yani bahara ve aylarındayız. Ekim ayındayız. Kadının biri şunu söyledi. Çok gerçekten yüreğime dokundu. “Bahar ayındayız. Hava mis gibi pencereleri açamıyoruz. Duman giriyor, is giriyor, kokuyor.” Şimdi Sayın Başkanım İl Sağlık Müdürlüğü, İlçe Sağlık Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesi, Akdeniz Belediyesi bu konuda ortak bir çalışma yapması gerekiyor. Sizlerin bürokratlarınıza gereken talimatları vererek bizlerle koordineli bir çalışma yapmasına dönük bir talimatlarımızı bekliyoruz. Sorunu birlikte çözmeye davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
BAŞKAN YILDIZ; “O İŞLETMELERİ MÜHÜRLEYECEĞİZ”
Konuyla ilgili söz alan Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız ise, “Belediye meclis üyesiyken defaten gidip basın açıklaması yaptığımız yerlerden bir tanesidir. Birlik Sitesi ve civarında olay. Yani Şevket Sümer Mahallesi ve Güneş Mahallesi ve Yalınayak Mahallesi genelinde kalan alanda yine daha önce belediyelerin, belediye başkanlarının, belediye meclislerinin, belediye bürokratlarının izin verdiği bir alan var. Hem fabrika yapılmasına izin verilmiş. Oralarda hem de sitelere, konuklara ruhsat verilmiş. Yani sitelerle, konutlar ve işletmeler birbirinin içine girmiş orada. Aslında eksiltmeleri tabii verilen ruhsatlar şeyden ibaret. İkinci sınıf gayri çünkü müessese ruhsatlarından ibaret. Dolayısıyla orada işletmelerin çoğu zaten huzurla orada değiller. Orada olmamaları lazım. Ruhsatları yok. Biz Toroslar Belediyesi olarak buna ilişkin bir çalışma yaptık. Ben firmaların hepsiyle görüştüm. Dedim ki biz sizin iş yerinizi mühürleyeceğiz. Hepsine zabıtayı gönderdik. Mühür işlemlerini hazırladık. Şu anda orada 16 tane fabrika işletme açık ve mühürlenmeye hazır. Fakat tam o arada belediye meclislerinden sınırla ilgili o işte 30 yıldır çözülemeyen başka bir mesele var. 30 yıldır Toroslar'la Akdeniz arasındaki sınır meselesi bir türlü çözülememişti. Belki de İncir kabuğunu doldurmayacak kadar küçük meselelerden kaynaklı. Biz onu 30 günde çözdük. Sınırları süzdük yerden. Artık ilçelerimizin sınırları net. Dolayısıyla şimdi alalım kendisi. Akdeniz ilçesinde kaldı. Çünkü eskiden insanların bilinen adresi, yazılı adresi mesela Şevket Sümer Mahallesi olduğu için Akdeniz'deydi ama tapu adresleri Toroslar'daydı. Böyle de bir karmaşık durum vardı. 30 yıldır burada hem kendi mülkleri üzerinde, hem yaşam alanları üzerinde ciddi bir tasarruf problemleri yaşıyorlardı Şimdi oradaki sınır problemi çözüldü. Fakat ne hikmetse haftalardır şeyi imzalanmıyoruz. Iıı bizim bu sınırların teşkil edildiği, yeni sınırlar teşkil edildiğine ilişkin mülki amirin imza atması gerekiyor bu işe. Mülki amirlikçe bu yeni karar imzalanmadığı için de işlem yapamıyoruz. Ama ben şimdi buradan bütün yurttaşlarımıza, Toros'ta bir ve civarında yaşayan bütün hemşehrilerimize bir kez daha sesleniyorum. Bugün gider gitmez ilk işim şu olacak. Bu sınır ihlaliyle ilgili sıkıntı giderildi ama bürokratlar tarafından imzalanması beklenirken hala eğer yetki bizdeyse yetki bizdeyse ben yarın buraya gönderip bütün fabrikaları mühürlettireceğim. Çünkü onların işletme sahipleri de fabrikalar olmayacak. Aylarda da uğraşıyoruz. Hatta ben kişi olur. Yıllardır uğraştığım bir yerin kendisi. Bizim buna hala yetkimiz varsa, imza geçmediği için hala Toroslar'ın sınırında gözüküyorsa bu yarın biz bütün fabrikaları üretecek. Değilse bizim arkadaşlarımıza söyleyeceğim. Yarından itibaren bütün belgelerin tamamını toparlasınlar. Bizim hazırladığımız tutanaklar vesaire bilmem ne. Akdeniz göndereceğiz. Akdeniz Belediyesi yarından sonra buranın mühürlerini yapsın. Evet vatandaş haklı. Oradaki insanlar hakikaten yoğun bir şekilde kanser oluyorlar. Nefes alamıyorlar. Ben de o mahalleye sık sık gidip gelen insanlardan birisiyim. Oradaki kirliliğin kendisi aynı zamanda çevreyi de yani sadece fabrikaların ya da oradaki depolama alanlarının doğurduğu kirlilik değil. Aynı zamanda Mahalleyi de kirletiyor. Aynı zamanda yangınlara sebebiyet veriyor. Büyükşehir’in de ciddi anlamda işini zorlaştıran bir şey var orada. Sürekli bir kirlilik kirliliği doğuruyor. O mahallenin kurtarılması lazım. Bunun da aslında biz belli bir aşamasına geldik. Belli şekilde vatandaşlarımıza söz verdiğimiz gibi biz buraları kandıracağız demiştik. Kaldırıyoruz şimdi. Bundan işletme sahiplerinin de haberi var. Yıllardır haberi ama gelinen aşama itibariyle ve oradan çıkartılacak” şeklinde konuştu.
“MERSİN GARİP BİR ŞEKİLDE SALDIRI ALTINDA”
Mersin’in garip bir şekilde ciddi saldırı altında olduğunu iddia eden Başkan Yıldız, “Özellikle Toroslarımız sakın ciddi bir saldırı altında. Bizim bu ekolojik saldırılara ilişkin tabii ki söyleyecek çok sözümüz var. Onlara karşı direneceğiz, durduracağız, durdurmak için elimizden geleni yapacağız ama Mersin'e karşı da husumetin özellikle bunların hepsi Ankara merkezli verilen ruhsatlar olduğu için söylüyorum. Bu balık çiftlikleri de taş ocakları da, madenlerde, dere yataklarında erişkin olanlar var. Bunların tamamı belediyenin dışında verilmiş ruhsatlar ve verilmeye devam ediliyor. Ormanları katlediyor bu durum. Yolları katlediyor, yaşamı katlediyor. Yani büyükşehir Belediyesi mesela benim de köyüme yol yapıyor. Ama her gün orada altmış tonluk kamyonlar ki taşıma kapasitesi, 26 ton olmasına rağmen göz yumuluyor buna bir biçimde. Her gün 60 tonluk kamyonlar yüzlerce kez yollardan geçtiği için maalesef bizim yollarımız da bozuluyor, ekolojimizle birlikte. Bu konularda ben tüm Mersin halkımızın hassasiyetle davranması gerektiğini gözlerini açık tutmaları gerektiğini istiyorum ve diliyorum” dedi.