Necdet TAŞ
Türkiye narenciye üretiminin merkezi sayılan Doğu Akdeniz Bölgesi'nde geçen günlerde yaşanan zirai don felaketinin tarımsal üretime ve çiftçiye büyük bir darbe vurmasının ardından bir kötü haber de Ticaret Bakanlığı’ndan gelmiş, Ticaret Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan değerlendirme sonucu, limon ihracatının 8 Nisan’dan itibaren geçici süreyle durdurulmasına karar verilmişti. Buna göre yakın zamanda özellikle Adana, Mersin ve Hatay’da yaşanan don vakaları nedeniyle yaşanan sorunların tedbir alınmasını gerektirdiği vurgulanmış ve bu kapsamda arz/talep dengesinin takip edileceği, spekülatif fiyat hareketlerinin takip edileceği belirtilmişti. Türkiye’nin limon üretimi tüketiminin iki katına yetiyor. Son yıllarda 1 milyon tonun üzerine çıkan üretim, 2018’den bu yana ise 2 milyon tona yaklaşan oranda gerçekleşiyor. Kişi başı tüketim de artıyor. Mevcutta depolardan 35-40 liraya çıkan limonun kilo fiyatı markette ise 65-80 lira arasında değişiyor.
HEM ÜRETİCİ HEM DE İHRACATÇI FİRMALAR KARARA TEPKİLİ
Karar, hem üreticilerin hem de ihracatçı firmaların tepkilerine neden oldu. Şu anda dalda çok az miktarda limon kaldığını, ürünlerin yıl boyu tüketilmek üzere depolara kaldırıldığı bilgisini veren üreticiler; tüketim miktarının çok üzerinde limon varlığı olduğuna dikkat çekiyor. İhracatçılar ise, yasaklamaların global arenada ‘itibar zedelenmesine’ neden olduğunu, alıcıların Türkiye yerine başka ülkeleri tercih etmek üzere anlaşmalar yaptığını vurguluyor. Ticaret Bakanlığı tarafından, limon ihracatının geçici yasaklanmasının ardından, Mersin ve Adana’daki sektör temsilcileri, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nda (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır başkanlığında bir araya geldi. Düzenlenen istişare toplantısında limon ihracatına getirilecek yasağın üreticiyi yok edeceği konusunda görüş birliğine varıldı. Mersin Milletvekili Ali Kıratlı’nın yanı sıra, MTSO’nun ilgili Meslek Komiteleri temsilcileri, Mersin Ticaret Borsası, il ve ilçe ziraat odası başkanları, üretici birlikleri başkanları ve sektör temsilcilerinin katılımıyla istişare toplantısı düzenlendi. 2019 yılında da gerçekleşen ihracat yasağı sonrasında yaşanan sıkıntılar, kaybedilen dış pazarların hatırlatıldığı toplantıda bu yıl benzer sıkıntılar yaşanmaması adına yapılabilecekler görüşülüp kaygılar dile getirildi. Toplantı sonunda oraya çıkan ortak metin imza altına alınarak, yetkililere iletildi. Toplantıya katılan Mersin- Akdeniz Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, net veriler olmasa da edindikleri bilgilere göre, depolarda 1 milyon ton limon olduğunu söyledi. Bunun tüketimi yeteri üzerinde karşılayacağını anlatan Yılmaz, “Zaten zor durumda olan ve iklimden dolayı çok zararı olan üretici bir de ihracat yolunun kesilmesiyle karşılaştı. Bu sorunları artık kökten çözmek lazım, yani çok üretilince para etmez, dalda kalır; az üretilince fiyat artar para kazanılır gibi bir durum olmamalı. Çiftçinin üretimi de kazancı da sürdürülebilir hale getirilmeli” diye konuştu.
ÇAKIR: “YASAKLAMA KARARI İPTAL EDİLMELİ”
Toplantı sonunda genel bir değerlendirme yapan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır böylesi yasakların, üretime, ihracata ve fiyatlara etkisinin beklenenin aksine olumsuz olacağını belirtip var olan limon stoklarının yüzde 70’inin küçük üreticiye ait olması nedeniyle en çok küçük üreticinin mağdur olacağını vurguladı. Tüketimin çok üstünde bir limon üretimi ve stoku bulunduğunun altını çizen Başkan Çakır, limonun geçici de olsa maruz kalacağı yasaklamayla Türk narenciye ihracatçısının pazarlarını kaybetme ve dış pazarda güven kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacağını söyledi. Çakır, “Bu yasak üreticiyi yok eder, alınan karar en kısa sürede iptal edilmelidir” dedi. Mersin tarım paydaşlarının katıldığı toplantı sonunda hazırlanan ortak metin şöyle: “Mevcut stoklarda en az 400-450 bin ton limon bulunmaktadır. Türkiye’nin aylık en fazla 20 bin ton limon tüketimi vardır. Eylül 2025 tarihine kadar, Türkiye’nin toplam limon tüketimi en fazla 120 bin ton civarında olacaktır. Ve var olan stoklar, tüketimin çok üstündedir. Depolardaki limonların yüzde 70’i üreticiye aittir. Türkiye’de limon tüketimi- ihracat rakamları dahil - hiçbir zaman üretimin üstünde olmamıştır. Bu yasaklama kararından en çok Erdemli ve bölgesi başta olmak üzere, Mersin ve bölgesindeki küçük çiftçi ve üreticiler zarar görecektir. Zaten girdi maliyetlerinden dolayı ekonomik anlamda zor günler geçiren üreticiler için bu karar, limon üretiminden vazgeçmelerine veya iflaslara yol açacağı gibi bir sonuca neden olabilir. 2019 yılında da benzer bir kararla bölgenin limon üretiminde büyük zararlara neden olunmuştur. O dönemde de satılamayan limon çürüyerek, milli bir servet kaybına neden olmuştur. Eğer bu yasak kaldırılmazsa aynı durum tekrar yaşanacak ve ülkemiz hem güçlü olduğu pazarları kaybedecek hem de ciddi bir döviz kaybı yaşanacaktır. Limon üreticisi, limon bakımını yapamadığı için ya üretimden vazgeçecek ya da kalitesi düşük ürün ortaya çıkacaktır. Müstahsil ve tüccarlar da limon depolamadan vazgeçerek, yaz aylarında ihtiyaç olan limonun arzını sağlayamayacaklardır. Küresel limon pazarında, zaten zor şartlarda rekabet ettiğimiz pazarları kaybetmekle kalmayıp, tekrar o pazarlara girme konusunda büyük riskler oluşacaktır. Yüksek maliyetlerden dolayı zaten durma noktasına gelen limon ihracatına getirilecek ilave bir yasak sektörün ve özellikle küçük üreticinin yok olması anlamına gelmektedir. Narenciye istihdam odaklı bir sektördür. İstihdam edilen insanların çoğunluğu kadınlar, göçle gelenler veya vasıfsız insan gücü olduğu için, sektörün sorun yaşaması aynı zamanda ciddi bir toplumsal soruna yol açacaktır. Yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı, Ticaret Bakanlığı tarafından alınan limonun ihracatına yönelik geçici durdurma kararı iptal edilmelidir.”
“İÇ TÜKETİM 70 BİN TON, DEPOLARDA 550 BİN TON VAR”
Kararından ardından Türkiye’nin limon deposu konumundaki Erdemli’de de tepki gecikmedi. Erdemli Ticaret ve Sanayi Odası’nda (ETSO) ‘Limon İhracatının Yasaklanması Toplantısı’ gerçekleştirildi. Toplantıya; Erdemli Belediye Başkanı Mustafa Kara da katıldı. Limon Toplantısı sonuç bildirgesinde şunlar kaydedildi; “Limon ihracatının yasaklanmasıyla ilgili olarak bazı hususları arz etmek isteriz; Depolardaki limon miktarının yaklaşık 500-550 bin ton olduğu göz önünde bulundurulduğunda, TÜİK'in 2024 yılı verilerine göre aylık iç tüketimin yalnızca 70 bin ton olduğu görülmektedir. Yaz aylarında limon tüketiminin daha da azalacağı düşünüldüğünde, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında aylık 70 bin tonluk tüketim gerçekleşse bile toplam iç tüketim 350 bin tonu geçmeyecektir. Bu durumda elimizde kalan yaklaşık 250 bin ton limon, Erdemli’deki üreticilerimizin büyük zarar görmesine, hatta iflasa sürüklenmesine neden olacaktır. Güney Afrika ve Arjantin'de üretimin devam ettiği, bu ülkelerde üretilen limonların gemilerle pazarlara dağıtılmak üzere yolda olduğu ve Mayıs ayı başında bu ürünlerin pazarlara ulaşmasının beklendiği dikkate alındığında, dünya genelindeki üretim artışı nedeniyle Türkiye'nin limon ihracatı zaten kendiliğinden durma noktasına gelecektir. Bu nedenle ihracat yasağına gerek olmadığı kanaatindeyiz. Erdemlide limon sektörü 51 adet gıda üretim izni almış firmadan oluşmakta, direkt ve dolaylı olarak yaklaşık 50 bin kişiye istihdam sağlamaktadır. Bu çalışanların üçte ikisi kadındır. Kadın istihdamı açısından da son derece önemli olan bu sektörde, iş gücünün yüzde 90’ı vasıfsız çalışanlardan oluşmaktadır. Bu nedenle sektörün devamlılığı sosyal ve ekonomik açıdan büyük önem taşımaktadır. Eğer bu şekilde devam ederse, Erdemli’deki limon üreticileri üretimden vazgeçmek zorunda kalacak ve bu durumun sonuçları çok ağır olacaktır. Limon üretimi durursa, yakın gelecekte limonu ithal etmek zorunda kalabiliriz. Kısacası, ihracat yasağının devam etmesi halinde Erdemli ilçemiz topyekûn ekonomik çöküşle karşı karşıya kalacaktır. 2021 yılında uygulanan ihracat yasağının olumsuz etkileri hâlâ devam etmektedir. Erdemli ilçemiz, bu parti kurulduğundan beri Türkiye ortalamasının üzerinde oy oranı ile destek vermiştir. Yasak kalkmazsa bu durum yalnızca üreticiyi değil, ilçe esnafının tamamını olumsuz etkileyecektir. Elimizdeki limonun yaklaşık yüzde 70’i küçük üreticinin elindedir. Erdemli’deki tarım arazilerinin kişi başı büyüklüğü ise 2.000 ila 5.000 m² arasında değişmektedir. Bu gerekçeler doğrultusunda limon ihracat yasağının bir an önce kaldırılmasını arz ederiz.”
İYİ PARTİLİ ÖZDENİZ; “TÜRKİYE LİMON İTHAL EDER HALE GELMESİN”
İYİ Parti Mersin İl Başkanı Ali Rıza Özdeniz ise, “Limon ihracatını hükümet durdurma kararı aldı. Daha önce Salgın nedeniyle aynı karar alınmış pazarlarımızı kaybetmiştik. Yeniden girdi artışları ve işçilik maliyetleri gibi tüm olumsuzluklara rağmen azda olsa kazanılan pazarlarda bu kararla kaybedilecektir. Bölgemizde limon üretiminden ve satışından geçimini temin eden vatandaşlarımızı zor durumda bırakacak olan bu karardan acilen geri dönülmelidir. Zaten fiyatlar yüzünden bahçesini sökmeye başlayan limon üreticimiz ihracat sayesinde umudumu korumakta ve bahçesine sahip çıkmaktadır. Bu karardan dolayı iyice zor durumda kalacak olan üretici artık limon üretiminden vazgeçmek zorunda kalacaktır. Sonuç itibariyle ülkemizde vatandaşlarımızda ihtiyacı olan limona ulaşamayacak ya da çok pahalı ulaşacaktır. Limon üretip ihraç eden Türkiye limon ithal eder hale gelmesin. Ülkemizi yönetenleri biraz aklıselim olmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.