Necdet TAŞ
Asgari ücrete yüzde 30 zam getirilmesine yönelik tepkiler sürüyor. Asgari ücrete gelen yüzde 30'luk zammın enflasyonun altında kalırken, asgari ücretle çalışan bir kişinin temel ihtiyacını nasıl karşılayacağı merak konusu oldu. Mersin’de de, 2025 yılı asgari ücretinin 22 bin 104 lira belirlenmesine sendikalar tepki gösterdi. Bu rakamla geçinmenin mümkün olmadığını ifade eden Mersin Demokrasi Platformu üyeleri, ‘Asgari ücret artışıyla yaratılan sefalet ücretini kabul etmiyoruz’ konulu basın açıklaması gerçekleştirdi. Yağmur nedeniyle Eğitim-Sen teras katında gerçekleştirilen eylemde konuşan Emek ve Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü ve Tüm Bel-Sen Mersin Şube Başkanı Mustafa Bozbey, “Ülke olarak dün ve evvelsi gün iki büyük felaket yaşadık. Güne Balıkesir Karesi’de bir mühimmat fabrikasında meydana gelen, 8’i kadın 3’ü erkek toplam 11 işçi arkadaşımızın hayatını kaybettiği patlama ile başladık. Buradan bir kez daha hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı ve sabır, yaralılara ise acil şifalar diliyoruz. Ne yazık ki ülkemizde işçilerin, emekçilerin canı, kanı üzerinden beslenen bir tablo ile karşı karşıyayız. Bu tablo çalışma hayatını kuralsız hale getiren, çalışanları korumasız bırakanların eseridir. Sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmak işçisiyle, kamu emekçisi her çalışanın hakkıdır. Bu temel hakkı yeniden kazanmanın tek yolu vardır. O yol da işçi cinayetlerini yaratan, emekçiler için bir bataklık olan bu sisteme, kapitalist sisteme karşı mücadeleden geçmektedir” ifadelerini kullandı.
“ASGARİ ÜCRET BUHARLAŞTI”
Ülke olarak ikinci büyük felaketi ise sözde Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yaptığı açıklama ile yaşadıklarını kaydeden Bozbey, “Emek karşıtı Şer İttifakı; İktidar-IMF-İşveren Konfederasyonları ittifakı 2025 yılı asgari ücretini açıkladı. Asgari ücreti çocuklarına “harçlık” diye verenler, çocuklarına harçlık veremeyecek hale getirdikleri milyonların 2025 yılında alacağı asgari ücretin 22 bin 104 TL olmasına karar verdi. Böylece iktidar, önümüzdeki günlerde 16 Milyon emeklinin, 5 milyon kamu emekçisinin maaşlarında yapılacak artışa ilişkin tutumunun sinyalini de vermiş oldu. Geçtiğimiz yıllarda devasa artışlar yaptığı kendi bütçesinin üzerine bu yıl yüzde 40 artış daha koyan, her 1 dakikada 2 asgari ücret harcayan Saray, asgari ücretin yüzde 30 artırılmasına “Hayırlı Olsun” twitti ile memnuniyetini gösterdi. Böylece en tepeden en aşağıya mevcut iktidar kime hizmet ettiğini, kimin çıkarlarını koruduğunu, kimleri yok saydığını bir kez daha ispatlamıştır. Tüm kamuoyunun da bildiği üzere ülkeyi 22 yıldır yönetenler her ağızlarını açtıklarında “işçiyi, memuru, asgari ücretliyi enflasyona ezdirmedik” nutukları atmaktadır. Ancak her şey apaçık ortadadır. Yıllardır TÜİK vasıtası ile Ali Cengiz oyunları oynanmakta, çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyonun yarısına bile denk gelmeyen suni rakamlar önümüze resmi enflasyon olarak konulmaktadır. Öncesi bir yana, sadece son 5 yılda TÜİK vasıtası ile açıklanan enflasyon ile yaşadığımız gerçek enflasyon arasındaki fark ücretlerimizin nasıl buharlaştırıldığını, işçisi, kamu emekçisi, emeklisi, asgari ücretlisi ile hepimizin gerçek enflasyonla nasıl ezim ezim ezildiğini ispatlamaktadır” şeklinde konuştu.
“BOĞAZIMIZ DÜĞÜM DÜĞÜM”
22 yıllık iktidarın seçim öncesi dönemler dışında ücret artışlarını TÜİK’in sahte enflasyon oranları ile sınırladığını ifade eden Bozbey, “Seçim öncesi dönemlerde ise bunların üzerine eklediği üç, beş puanı “refah payı” diye yutturmak istemiştir. Patronlar ise asgari ücretin sadece bir tık üzerinde ücret verdikleri çalışanlarına “siz asgari ücretin üzerinde bir ücret alıyorsunuz” diyerek ücret artışlarını asgari ücret artış oranının altında belirlemeye devam etmiştir. Yıllar boyunca izlenen bu emek karşıtı politika sonucunda, dünya genelinde tamamen vasıfsız çalışanlara işe başlangıç aşamasında ödenen, dolayısıyla istisnai bir ücret olan asgari ücret Türkiye’de adım adım ortalama ücrete dönüştürülmüştür. Tüm bunlara rağmen siyasi iktidar son bir yıldır gelmiş geçmiş en büyük yalanlarından birine sarılmış, hemen her gün çalışanların ücretlerindeki artışın enflasyonu körüklediğini iddia etmiştir. Tekrar altını çiziyoruz. Ücret artışlarının enflasyonu körüklediği iddiası koskoca bir yalandan ibarettir. Nitekim bu iktidarın akıl hocası IMF bile çalışanların ücretlerinin enflasyona etkisinin yüzde 5 ile sınırlı olduğunu açıklamıştır. Sermayenin, patronların, paradan para kazanan finans çevrelerinin, faizcilerin, bankaların aşırı karını denetlemek, sınırlamak bir yana bu çevrelere teşvikler yağdıran siyasi iktidar çalışanlara yüzde 30’luk sefalet artışını reva görmüştür. Söyleyeceğimiz çok sözümüz var. Boğazımız düğüm düğüm” diye konuştu.
“KÖLELİK KOŞULLARINA MAHKÛM ETMEKTİR”
Tüm bunların yanında muhalif belediyeleri silkeleme yarışına giren belediyelerin önceki döneme ait borçlarından dolayı gelirlerini kısıtlayan siyasi iktidarın, belediyeleri halkla ve belediye emekçileri ile karşı karşıya getirmeye çalıştığını kaydeden Bozbey, “Buradan bir kez daha söylüyoruz. Bugün Türkiye tüm çalışanlar için bir asgari ücretliler ülkesine çevrilmiş, asgari ücret geldiğimiz noktada bırakalım ortalama ücreti temel ücrete dönüştürülmüştür. Asgari ücret artış oranı tüm ücret, maaş artışlarında temel bir kriter haline getirilmiştir. Dolayısıyla ister kamu işçisi olsun ister kamu emekçisi ister emekli olsun ister özel sektör çalışanı hiçbir kişinin “asgari ücret artışı beni ilgilendirmiyor. Ben asgari ücretli değilim” deme lüksü yoktur. Asgari ücreti bile sahte enflasyon oranlarının altında arttıranların niyeti gayet açıktır. Hedef tüm çalışanları sefalete, 19. Yüz yıl kölelik koşullarına mahkûm etmektir. Tek çözüm; zam fırtınasının hız kesmeden sürdüğü, emeğe kölelik dayatıldığı koşullarda tüm emekçilerin, işçilerin insanca yaşamasına yetecek bir ücret, emekten çalınanları geri alma mücadelesinde birleşmekten geçmektedir. Önümüzde çok çetin bir süreç var. Ya hep birlikte kaybetmeye devam edeceğiz. Ya da birleşe birleşe kazanacağız. Bunun için biz Mersin Emek ve Demokrasi güçleri olarak asgari ücretlisinden emeklisine, işçisinden kamu emekçisine hepimiz için insanca yaşamaya yetecek bir ücret başta olmak üzere emeğin hakları için mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.