Mersin depremlere hazır değil!


DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen, 11 ilimizi derinden etkileyen Kahramanmaraş depremlerinin 2’nci sene-i devriyesinde önemli uyarılarda bulundu. İktidar tarafından deprem sonrası verilen sözlerin büyük bir kısmının yerine getirilmediğini ifade eden Ekmen, Türkiye’nin deprem hazırlıklarının yetersiz olduğuna dikkat çekerek, “Vatandaşlarımız hala konteyner kentlerde sağlıksız yaşam koşullarında hayat mücadelesi vermektedir. Kahramanmaraş depremlerinin üzerinden geçen iki yıla rağmen maalesef ki ne teknik ne de idari yönden depreme karşı gerekli hazırlıklar yapılmamış, gerekli adımlar atılamamış, verilen sözler tutulmamıştır” dedi.

 

Tarih : 6 Şubat 2025 Perşembe 12:31

Haber Merkezi

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş depremlerinin 2’nci seneyi devriyesiyle ilgili yazılı bir açıklama yayımladı. Depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, depremzedelere ve ailelerine başsağlığı ve sabırlar dileyen Ekmen, “11 ilimizi etkileyen depremlerde 53 bin 537 vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 100 bini aşkın vatandaşımızın yaralandığı, 40 bin binanın yıkıldığı, 200 binden fazla binanın ağır hasar aldığı ve milyonlarca vatandaşımızın evsiz kaldığı büyük bir yıkım yaşanmıştır. Başta yıkımın yaşandığı 11 ilimiz olmak üzere tüm ülkemizde derin yaralar açan 6 Şubat Depremlerinin, toplumsal bir travma olarak uzun yıllar etkisini sürdüreceği de bir gerçektir. Bu derece büyük yıkıma neden olan bir felaketin ardından güvenli ve sağlıklı yaşam alanlarının oluşturulması için ülke genelinde gerekli tüm tedbirlerin alınması bir zorunluluktur. Ancak aradan geçen iki yıla rağmen depreme dayanıklı kentler oluşturma noktasında yeterli adımlar atılmamış, deprem riski altındaki yerleşim yerlerimizde kentsel dönüşüm süreçleri ilerletilememiştir. Deprem riski altındaki şehirlerimizde alınması gereken önlemler hala eksik ve plansızdır. Gelecekte benzer bir felaketin yaşanması durumunda, maalesef benzer kayıplarla karşı karşıya kalma riskimiz büyüktür” ifadelerini kullandı.

VERİLEN SÖZLER TUTULMADI

Ekmen, deprem sonrası verilen sözlerin büyük bir kısmının yerine getirilmediğini ifade ederek, şöyle devam etti: “Sayın Cumhurbaşkanı, bir yıl içinde 319 bin konutu hak sahiplerine teslim edeceği sözünü vermesine rağmen birinci yılın sonunda sadece 46 bin konut teslim edilerek, verilen sözün ancak dörtte biri yerine getirilebilmiştir. İki yıl sonra ise toplamda ancak 201 bin konut teslim edebilmiş ve hala söz verilen konut sayısının çok gerisinde kalınmıştır. Vatandaşlarımız hala konteyner kentlerde sağlıksız yaşam koşullarında hayat mücadelesi vermektedir. Kahramanmaraş depremlerinin üzerinden geçen iki yıla rağmen maalesef ki ne teknik ne de idari yönden depreme karşı gerekli hazırlıklar yapılmamış, gerekli adımlar atılamamış, verilen sözler tutulmamıştır.”

MERSİN AKTİF FAY HATTINDA

Mersin’in depreme karşı hazır olmadığını vurgulayan Ekmen, Mersin’in deprem riski açısından önemli fay hatlarına yakın konumda bulunduğunu dile getirerek, Adana ilinde bulunan Karaisalı-Karsantı Fay Zonu, Karataş-Osmaniye Fay Zonu, Kıbrıs-Helenik Yayı yani Bindirme Fayı, Ölü Deniz Fayı, Ecemiş Fayı’nın deprem tehlikesi oluşturan aktif faylar olduğunu söyledi. Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerin Mersin’de önemli ölçüde hissedildiğini aktaran Ekmen, “Mersin, deprem bölgesine göre daha uzak bir konumda bulunması sebebiyle büyük çapta yıkım ya da can kaybı yaşamamıştır. Ancak, yine de deprem şehrin çeşitli bölgelerinde hissedilmiş şehirde büyük panik yaşanmıştır. Bazı binalarda çatlaklar oluşmuş, 40 dairelik bir site ağır hasarlı olması nedeniyle yıkılmıştır. Bu durum, bazı yapıların depreme dayanıklı olup olmadığı konusundaki endişeleri artırmıştır. Depremin Mersin’i en fazla etkileyebilme şekli alüvyon zeminlerdeki yapılaşma sebebiyledir. Deprem dalgaları özellikle alüvyon zeminlerde yüzeyi çok daha fazla sarsmakta, bunun sonucunda da binaların olduğu gibi göçme veya yan yatma durumları oluşabilmektedir. Depremsellik açısından diğer önemli bir neden de bölgedeki kaya birimleri ile zemin özellikleridir. İlimiz için Erdemli-Mersin-Tarsus arasında yer alan kıyı şeridi ile yerleşim yerleri, genelde gevşek ve sıkı tutturulmamış zeminler üzerinde yer aldığı için deprem durumunda daha tehlikelidir. Deprem sırasında gevşek zeminler, sağlam zemin ve kayalara oranla çok daha fazla etkilenmekte ve en büyük hasarlar buralarda gözlenmektedir” değerlendirmesinde bulundu.

EKMEN, RİSKLERİ TEK TEK SIRALADI

Ekmen, Mersin’de depreme karşı yer alan riskleri madde madde sıraladı: “İmar Barışı sonucu oturum izni alan binaların durumu sorun teşkil etmektedir. Bazı bölgelerde sıvılaşma riski vardır ve bu alanlarda yoğun yapılaşma bulunmaktadır. Kaçak yapıların tespiti ve analizi için personel sayısı yeterli değildir. Yapı stoğu bilgisi yetersizdir. Kentsel dönüşüm yapılmamaktadır. Vatandaşlar DASK sigortasını yeteri ölçüde yaptırmamaktadır. Altyapı şebekelerinin deprem durumunda zarar görme ihtimali yüksektir. Eski yerleşim yerlerindeki eski yapılarda hala çok sayıda insanın barınmaktadır.  Sanayi alanları deprem açısından riskli bölgelerde bulunmaktadır, Petrol dolum tesisleri ve petrol istasyonlarının sayısal olarak çokluğu ikincil afetler açısından ciddi risk taşımaktadır. Dolgu sistemi ile dere yatağında oluşturulan arsalardaki yapılar deprem riski bulunan kentte can güvenliğini önemli ölçüde tehdit etmektedir. Gerek olası deprem riskleri gerekse de deprem bölgesine yakınlığı göz önüne alındığında arama kurtarma timleri arama kurtarma altyapısı ve acil ihtiyaçlar açısından da lojistik depolama hususunda gereken tedbirler alınmamıştır.”

 200 BİN AFETZEDE MERSİN’DE AĞIRLANIYOR!

Mersin’in 6 Şubat depremleri sonrası belirlenen ve genel hayata etkililik kararı alınan 17 il arasında olmadığının altını çizen Ekmen, “Depremden etkilenen illerimizden en fazla göç Mersin’e olmuştur. Yaklaşık 200 bin afetzede ilimizde ağırlanmaktadır. Bu durum normal nüfusuna göre planlanan belediye hizmetleri başta olmak üzere birçok hizmetin aksamasına yol açabilmektedir. Takdir edersiniz ki bir şehrin nüfusunun çok kısa bir zamanda 200 bin kişi birden artması hayatın olağanlığı içinde değerlendirilemez. Artan bu nüfusa göre sunulan hizmetlerin planlanması ve buna göre bütçelenmesi de kaçınılmazdır. Bu bağlamda Mersin’in genel hayata etkililik kararı alınan 17 il arasında olması gerekiyor. Bunun Mersin için büyük önemi var. Eğer Mersin bu kapsama alınırsa Avrupa İmar Kalkınma Bankasının 50 milyon euroluk kredi hazır. Hem de bedelsiz bir şekilde hazır ama bu kapsamında olmadığı için büyükşehir belediyesi bunu alamıyor. Mersin'in afete etkili iller kapsamına alınmalıdır. Bu Mersin Büyükşehir Belediyesine de verilecek bir destek olacaktır” diye konuştu.

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





 
  Akdeniz Gazetesi


 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2025 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA