Mersin’de 6-7 Ocak’ta etkili olan aşırı yağışlar kent ve ilçe merkezlerinde su baskınlarına neden olurken, ekili alanları da vurdu. İki günde metrekareye 160-200 kilogram yağış düşen Mersin’de özellikle tarımın yoğun olduğu Akdeniz ilçesinde seralar ve bahçeler suya gömüldü. Çoğunlukla biber, patlıcan, kabak ve yeşillik ekimi yapılan Adanalıoğlu, Kazanlı, Karaduvar, Kulak mahallelerinde tüm ekili alanları su basarken, örtü altı üretimde birkaç gün sonra hasat edilecek ürünler toplanamadan çürüme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Narenciye bahçelerinde henüz toplanmamış ürünler ise yağışlar ve fırtınanın etkisiyle yerlere döküldü. Bölgedeki üreticiler, seralarına ve bahçelerine dolan suyu tahliye etmek için yoğun çaba harcıyor.
“ÇİFTÇİ ZOR DURUMDA”
Mersin Akdeniz Ziraat Odası Başkanı Mahmut Sakallı, Yönetim Kurulu Üyeleri ile birlikte aşırı yağışın vurduğu Adanalıoğlu Mahallesi'ndeki seraları gezerek, üreticilerin sorun ve taleplerini dinledi. Seralarda inceleme yapan Sakallı, çiftçilere geçmiş olsun dileklerini iletti. Çok büyük afet yaşadıklarını belirten Sakallı, tüm ekili alanların su altında kaldığını söyledi. Çiftçilerin zaten çok zor durumda olduklarına dikkat çeken Sakallı, “Çiftçilerimiz zaten borç içinde. Krediyi krediyle kapatıyoruz. Yukarılarda kar yağıyor ve fidanlar kırılıyor, aşağılarda da aşırı yağış seraları ve tarlaları vuruyor. Çiftçinin sadece bir dekarda maliyeti 15-20 bin lira civarında. Buraya yapılacak az bir yardımla bu sorunlar çözülmez. Devletin mutlaka bu işe el atması lazım. Devletin çiftçilerimize el atmasını, köklü bir çözüm bulmasını istiyoruz” dedi. Sakallı, hasar tespit çalışmalarının önümüzdeki günlerde yapılacağını ve tüm zararın ortaya çıkacağını ifade etti.
“ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE SEBZE FİYATLARINDA CİDDİ ARTIŞLARIN OLMASI MUHTEMEL”
Ziraat Odası Başkan Vekili Turgut Demir de yağışlar biteli yaklaşık 18 saat olmasına rağmen arazideki suların hala çekilmediğini kaydetti. Demir, “Çok ciddi sıkıntılar var. Çiftçilerimiz kendi imkanlarıyla motopomplarla, elle, küreklerle arazideki suyu tahliye etmeye çalışıyorlar. Çok ciddi hasar var. Çiftçiler suyu tahliye etmezlerse bu ürünler tamamen yok olacak. Kök çürüklükleri ve hastalıklar çoğalacak. Bunları tedavi etmek için uzun bir süre gerekecek” diye konuştu. Seralardaki fidelerin çok hasar gördüğüne işaret eden Demir, “Bunların yerine yenilerinin konması mümkün değil. Çünkü fideliklerde yeni fide yok. Bu maliyetlerle çiftçilerin ne kadar devam edebileceği de sıkıntı. Önümüzdeki dönemde de sebze fiyatlarında ciddi artışların olması muhtemel. Öte yandan geçen yıl da aynı afeti yaşayan çiftçilerimizin borçları ertelendi ama zaten geçmişten kalan borçları olduğu için çiftçilerimizin bunlarla yürümesi çok zor. Yani çiftçilik yapamayacaklar, üretemeyecekler. Devletimizden yardım talep ediyoruz, ne yapılabilirse” şeklinde konuştu. Aşırı yağışların Antalya ve Anamur’u zaten vurduğunu, şimdi de Mersin’de aynı sorunun yaşandığını belirten Demir, bu sıkıntıların tezgahlardaki sebze fiyatlarını vuracağına dikkat çekti. Demir, “Açık alanlarda yeşilliklerde, marulda ciddi sıkıntı oldu. Seralardaki kabak, karnabahar, brokoli, lahana, domates, patlıcan, salatalık, biberde ciddi sıkıntılar oluşacak. Çiftçi kazanamayınca üretemeyecekler. Arz azalacak ve fiyatlar yukarı çıkacak” dedi. Kazanlı Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı İbrahim Koca ise iki gündür çiftçilerle birlikte ayakta olduklarını vurgulayarak, bölgede büyük bir afet yaşadıklarını söyledi. Koca, “Devlet Su İşlerinin bölgede acilen önlem alması ve tahliye kanallarımızı açması lazım. Geçen yıl da aynı şekilde bir afet yaşadık. Çiftçilerimizin borçları o zaman ertelendi ama faizlerde büyük sıkıntı yaşıyorlar. İnşallah faizlere de bir el atarlar” ifadelerini kullandı.
“HİBE DESTEKLERİ VE FAİZSİZ YAPILANDIRMALAR BEKLİYORUZ”
Kazanlı bölgesinde üreticilik yapan Ziraat Mühendisi Uğur Çetinkaya, iki yıldır sel afetleriyle boğuştuklarına dikkat çekti. Bölgede yine aşırı yağışlar nedeniyle çok büyük alanların su altında kaldığını ifade eden Çetinkaya, “Dekara 20 bin lira civarında maliyetle bugünlere gelebildik. Üretici bugünden sonra bu ürünleri hasat etmeye başlayacak. Çiftçi, bu masrafları koyup daha herhangi bir ürün alamadan bu afetle karşı karşıya kaldı. Bu afetin sonucunda da ürünler ölüme doğru gidiyor. Bu ürünleri toparlamak bize dönüm başına 10-15 bin lira maliyet getirecek. Bugün çiftçilerin 35 bin lirayı bulan maliyetleri var. Su altında kalan alanlarda bu maliyeti çıkarabileceğimize inanmıyoruz. Ölümler olacak, bitki sağlıklı kalsa bile verimden düşecek. Çiftçilerin borçlarına faiziyle birlikte erteleme çözüm olmuyor. Zaten bölgedeki arazilerimiz tamamıyla bankaların ipoteği altında. Çiftçilerin birçoğu çok zor durumda. Devletimden çiftçilerin banka borçlarıyla alakalı hibe destekleri ve faizsiz yapılandırmalar bekliyoruz” dedi. (İha)