Haber Merkezi
Mersin Çevre Platformu’nun öncülüğünde Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle ‘Çevre Sempozyumu’ düzenlendi. Sempozyumda; iklim krizinin mevcut durumu, su kaynaklarındaki azalma ve alınması gereken önlemler, hava ve toprak kirliliğinin kentteki yansımaları, plansız kentleşme, kentteki ağaçlandırma ve biyoçeşitliliğin önemi, sanayileşmenin doğaya verdiği zararlar ve kirlilik, plastik kirliliği gibi başlıklar alanında uzman akademisyenler ve konunun uzmanları tarafından ele alındı. Mersin Mimarlar Odası’nda düzenlenen sempozyuma; Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Bülent Halisdemir, Büyükşehir Belediyesi ilgili müdürler ve personeli, ilçe belediyeleri, oda, dernek ve STK temsilcileri, akademisyenler ile çevre gönüllüleri katılım sağladı. 3 gün sürecek sempozyumun ilk gününde açılış konuşmalarının ardından doğa ve çevre temalı bir belgesel gösterimi yapıldı. Gün boyu süren sempozyumda iklim krizinin mevcut durumu, su kaynaklarındaki azalma ve alınması gereken önlemler, hava ve toprak kirliliğinin kentteki yansımaları, plansız kentleşme, kentteki ağaçlandırma ve biyoçeşitliliğin önemi, sanayileşmenin doğaya verdiği zararlar ve kirlilik, plastik kirliliği gibi başlıklar, alanında uzman akademisyenler ve konunun uzmanları tarafından ele alındı.
“MERSİN’İN ATIKLARINI YÖNETİYORUZ”
Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Bülent Halisdemir, sempozyumun açılışında Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer adına yaptığı konuşmada kentteki deniz kirliliğine dikkat çekerek, özellikle balık çiftliklerinin deniz kirliliğindeki rolünü anlatarak, önleme noktasında çok ciddi uğraşlar verdiklerini aktardı. Halisdemir, deniz denetimini çalışmalarının titizlikle yapıldığını ifade ederek, “Mersin ilinin atıklarını yönetiyoruz. Yaklaşık 2 bin tonun üzerinde her gün atık geliyor. Her gün bu atıkları yönetiyoruz. Bu atıkları yönettiğimiz için yaklaşık 80 bin hanenin aydınlatma elektriğini karşılayacak oranda biyogazlarından elektrik üretiyoruz. Ama görüyoruz ki bu atıkların içerisinde ambalaj atıkları çok fazla. Bu konuda biz Büyükşehir olduğumuz için diğer ilçe belediyelerine yol göstermeye, birlikte hareket etmeye çalışıyoruz. Atıkların kaynakta azaltılması konusunda çalışmalara destek veriyoruz. Kaynağında azaltılmış atıklar, ambalajların geri kazanılması ekonomiye ciddi katkı sağlıyor” ifadelerine yer verdi. Suyun hayati önemine değinen Halisdemir, SCADA Merkezi’ni tanıtarak, kayıp kaçağı önlemeye çalıştıklarını anlattı. Yağış rejimlerinin düştüğünü, tarımın çok ciddi etkilendiğini belirten Halisdemir kurdukları erken uyarı sistemini de sözlerine ekledi. Mersin’de çok ciddi mikroplastik kirliliği tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını aktaran Halisdemir, “Bu çok ciddi ele alınması gereken bir konu. Bununla ilgili MESKİ şebekelerinde bazı düzenlemelere gidiyor. Biz Büyükşehir Belediyesi olarak bariyer sistemini kurmaya başladık. Efrenk Deresi’nde denemesini yaptık. Tutabildiğimiz kadar atık tutarak denizimize karışmaması için elimizden geleni yapacağız” dedi. Çevre bilincinin çocuklardan başlaması gerektiğini düşündükleri için 100 binin üzerinde öğrenciye eğitim verdiklerini ve bu düşünceyle Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’ni kurduklarını anlatan Halisdemir, çevre sorunlarına sadece bölgesel, yerel değil uluslararası bakmak gerektiğini de vurguladı.
ÇALIŞ: “SAĞLIKLI YAŞAM HAKKINI SAVUNMAK EN TEMEL GÖREVİMİZDİR”
Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. İzzet Çalış, ekolojik yıkımın eşiğinde olunduğunu, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş, ormanları koruma ve yeniden ağaçlandırma, sürdürülebilir tarım uygulamaları ile bu yıkımı durdurabileceklerini, sağlıklı ve yaşanabilir kentler oluşturulabileceğini kaydederek, “Bunun için öncelikle bilinçlendirmenin ve eğitimin önemli olduğunu vurgulamak istiyoruz. Dünya genelinde ölümlerin ve hastalıkların yaklaşık yüzde 10’u çevre kirliliğinin yarattığı fiziksel, kimyasal ve biyolojik risklerden kaynaklanıyor. Hekimlik değerlerimiz, ayrımsız ve ayrıcalıksız tüm canlıların yaşam hakkını savunulmasını gerektirir. Sağlıklı yaşam hakkını savunmak en temel görevimizdir” dedi. Çevre Sempozyumu’nda Oturum Başkanı Prof. Dr. Okan Özkaya, sempozyum boyunca akademisyenler, uzmanlar, çevre gönüllüleri ve katılımcılardan çok önemli bilgiler alacaklarını belirterek, “Kaynakların bilinçsiz tüketimi, çevre kirliliği, iklim değişikliği, doğal yaşamın tahribatı gibi sorunlar dünyamızın dengesini bozmuş durumda. Burada bir araya gelmemizin nedeni bu sorunların çözüm yollarını bulmak, çevre bilincini arttırmak ve geleceğe daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için yapılması gereken şeyleri tartışmak olacaktır. Çevre sadece insanların değil, yeryüzündeki tüm canlıların hakkıdır” ifadelerine yer verdi. Çevre Sempozyumu’na davetli akademisyenlerden Doç. Dr. Ortaç Onmuş ise yaptığı sunumunda ‘Hava Durumu ve İklim Nedir?, Dünyanın İklimi Değişiyor Mu?, İklim Değişikliği Nasıl İzleniyor?, İklim Değişikliğinin Genel Etkileri’ konularında detaylı bilgiler vererek, hem ülke hem de bölge bazlı değerlendirme yaparak çözüm önerilerinde bulundu.