Haber Merkezi
VM Medical Park Mersin Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. İhsan Üstün, bir açıklama yaparak, dirençli tansiyon ile ilgili bilgiler verdi. Dirençli tansiyon hastalığının teşhisinin konulabilmesi için kan basıncının düzgün ölçülmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Üstün, “Obezite, fazla miktarda tuz, alkol tüketimi, hareketsiz yaşam, uyku apnesi, böbrek yetmezliği, böbrek damarlarındaki darlık, böbrek üstü bezinde hormon salgılayan kitlelerin varlığı, tiroit bezinin fazla veya az çalışması, kanda kalsiyum yüksekliği, aort damarında genişleme ve çeşitli ilaçların kullanımı dirençli tansiyona neden olabilir. Ağrı kesiciler, doğum kontrol hapları ve kortizonlar, kişilerde tansiyon yüksekliğine yol açabilir” dedi.
“BÖBREK ÜSTÜ BEZİNDEKİ KİTLELER DE TANSİYONU YÜKSELTEBİLİR”
Doç. Dr. Üstün dirençli tansiyona neden olabilecek nedenlerden birinin de böbrek üstünde bulunan kitleler olduğunu belirtti. Böbrek üstü bezindeki kitlelerin bazen çeşitli hormonlar salgılayarak tansiyonu yükseltebileceğini kaydeden Üstün, “Böbrek üstü bezindeki kitleler nadiren feokromasitoma denilen tansiyon atakları veya sürekli tansiyon yüksekliği ile karakterize bir hastalığa neden olurlar. Feokromasitomaya bağlı hipertansiyon atakları sırasında hastaların genellikle enseden gelen bir baş ağrısı, kalp çarpıntısı ve ellerde titreme görülebilir. Atak geçtikten sonra tansiyon normale döner fakat bu ataklar belirli zaman dilimlerinde tekrar eder. Böbrek üstü bezindeki kitleler bazen de kortizol denilen hormon salgılarlar ve bu da obezite, şeker ve tansiyon yüksekliğine yol açabilir. Bazen de bu kitleler aldosteron denilen hormon üretirler bu da kişinin tansiyonunu yükseltir ve kanda potasyumu da düşürebilir. Hastanın dirençli tansiyon durumu varsa mutlaka endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanına gitmesi gerekir” diye konuştu.