Mersin Barosu tarafından Sevda Noyan ve Esra Elönü hakkında yapılan suç duyurusu dilekçesinde şu ifadelere yer verildi: “03/05/2020 tarihinde Ülke TV’de gazeteci Esra Elönü'nün sunduğu “Arafta Sorular” programına konuk olan Sevda Noyan “Ya bak 15 Temmuz kursağımızda kaldı. Yani yapamadık istediklerimizi. Boş bulunduk. Yani yanlış anlaşılmasın doğru anlaşılsın bizim aile şöyle bir 50 kişiyi götürür. Onu söyleyeyim. Biz çok donanımlıyız bu konuda maddi ve manevi olarak. Biz liderimizin yanındayız. Asla yedirmeyiz. Ayaklarını denk alsınlar. Bizim hala sitede var 3-5. Benim listem hazır açıkçası” ifadelerini kullanmıştır. Sunucu Esra Elönü ise suça konu ifadelere “ayak az kalır, dört ayaklarını denk alsınlar” şeklindeki beyanı ile destek vermiştir. Sevda Noyan’ca kullanılan ifadeler; TCK 213. Maddesinde düzenlenen halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit suçu ile TCK 216. maddesinde düzenlenen halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu, TCK 220. maddede düzenlenen örgüt kurma, yönetme ve örgüt üyeliği suçları kapsamında cezalandırılması gerekli suçlardır. Zira Sevda Noyan tarafından yapılmış olan açıklama içeriği soyut bir tehlike dışında somut bir tehdit, yakın bir tehlike içermektedir. Şüphelinin beyanlarıyla komşularını fişlemesi bir yana yok etmek üzere açık hedef olarak seçtiği anlaşılmaktadır. Kendisinin ve ailesinin silahlandığı beyanı ile devletin cezalandırma yetkisi dışında, kişi güvenliğini tehdit eden somut ve yakın bir tehlike oluşturduğu açıktır. Yapılan açıklama ifade özgürlüğü sınırlarını aşarak şiddet çağrısı içermektedir. Açıklamada bireysel suç işleme kastı dışında kullanılan çoğul dil ve liste oluşturulması, suç işlemek için örgüt oluşturulduğu, gerçekleştirecek eylemlerde örgütün varlığını şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya konulmaktadır. Sunucu Esra Elönü’nün kamu barışını tehdit eden Sevda Noyan açıklamalarına destek vererek cesaretlendirdiği gözetildiğinde; TCK 215. madde ile düzenlenen Suçu Ve Suçluyu Övme suçunu işlediği sabittir.
“KAMU GÜVENLİĞİNİ VE KAMU BARIŞINI SARSAR NİTELİKTEDİR”
Suç ve Ceza koyma yetkisi ancak devlet tarafından kullanılabilen bir yetkidir. Bu durum Suçta ve Cezada Kanunilik İlkesinin gereği ve sonucudur. Devlet hukuk düzenini ve adaleti yargılama yetkisini kullanarak, millet adına kullanmaktadır. Şüpheli beyanlarında, kurguladığı farazi suç için fail listeleri yarattıklarını, fırsat bulma halinde listede yer alanları ölüm ile cezalandıracağını ilan etmektedir. Devletin oluşturduğu müesses nizamda bireylerin, devletin yargı erkinin dahi sahip olmadığı yetkileri kullanması anayasal hukuk devleti ilkesini ortadan kaldırmaktadır. Bireylerin devlet adına adalet arayışında milis kuvvet şeklinde yer almaları, hukuk düzenini ve hukuk güvenliğini tahrip eden, adalet anlayışını ortadan kaldıran bir vaziyet alır. Şüpheli Sevda Noyan’ın beyanları bu veçhede toplumun anayasal hakkı hukuksal güvence yanında kamu güvenliğini ve kamu barışını sarsar niteliktedir.
“KANUN ÖNÜNDE EŞİTLİK İLKESİNİ İHLAL ETMEKTEDİR”
Ülkemizde şüphelinin eylemi ile kıyaslanamayacak düşünce ve fikir açıklamalarında dahi sınırın aşıldığı iddiası ile resen savcılıklarımızca soruşturma başlatılmaktadır. Hâlbuki kendini gladyo tarzı bir örgütlenmenin içinde izlenimi ile milis olarak konumlayan, eyleme geçmek için fırsat beklediğini açıklayan şüpheli Sevda Noyan hakkında resen başlatılan soruşturma bildiğimiz kadarı ile söz konusu olmamıştır. Tüm halkın gözü önünde gerçekleşen suç dolayısı ile soruşturma açılmadan eylemsiz kalınması, kaçınılmaz olarak toplumun yargıya ve adalete olan güveni zedelemekle, anayasal temel ilke Kanun Önünde Eşitlik İlkesini ihlal etmektedir. 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu 76. ve 95. maddelerinin tarafımıza verdiği hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak görev ve sorumluluk gereği; kişilerin yaşama hakkına kast tehdidi ile hukuk güvenliği, kamu güvenliği ve sonucunda hukuk devleti ilkesini ortadan kaldırmaya yönelik Sevda Noyan ile suçu ve suçluyu öven Esra Elönü’nün eylemlerinin cezalandırılması talep edilmek zorunda kalınmıştır. Şüpheli Sevda Noyan’ın 03/05/2020 tarihli Ülke TV’de gerçekleşen açıklamalarının TCK 213, 216, 218 ve 220 maddeleri gereği cezalandırılması, şüpheli Esra Elönü’ nün de TCK 215. maddesi gerekçesi ile cezalandırılması için soruşturma başlatılmasına karar verilmesini talep ederiz.”