Hüseyin KIRKGÖZ
Mersin’in Tarsus’un Sucular Mahallesinde çiftçilik yaparak geçimini sağlayan Murat Çolak, arazisine ektiği 14 dönüm üzüm ve 150 kök zeytin ağacından verim alamadığını ve bunun nedeninin ise Sucular Mahallesinde faaliyette olan taş ocağından çıkan toz nedeniyle kaynakladığını öne sürdü.
“HEM MALIMIZDAN HEM DE SAĞLIĞIMIZDAN OLUYORUZ”
Taş ocağının çıkarttığı tozlardan dolayı ağaçlarının ve meyvelerinin büyümediğini hatta gelişmediğini belirten çiftçi Murat Çolak, malımızdan olduğumuz gibi sağlığımızdan da oluyoruz. Üzümlerin üzerinde biriken tozlar nedeniyle malı değerinin çok altında veriyorum. Çam ağaçları bile hayalet rengine döndü. Bakın bembeyaz toz, yani mahsul ne kadar olursa olsun toz hiç gitmiyor, işçi çalışamıyor, bu zeytini nasıl toplayacağız. İşçi toz nedeniyle iki kat yevmiye istiyor. Şu hale bakın nasıl toplama yapacağız çamaşır batıyor. Kontrole bile geldiğimizde hastalık mı var kurt mu var diye bakacağız ama hal bu. Zeytin ağacındaki meyveye bakın. Tozdan hiç byümüyor bunun nerede ise üzüm tanesi büyüklüğünde olması lazım. Ama nefes almadığı için tozdan boğulmuş. Hiç büyümüyor. Bu nasıl sofralık zeytin olacak. Bu zeytinler Tarsusun yerli sarıolak zeytini” ifadelerini kullandı.
“ZARARIMI KARŞILAMADILAR”
“Üzüm ise en pahalı olan viktorya üzümü ama sofralı olarak hiç satamıyor fabrikaya pekmezlik veriyorum. Üç buçuk liralık üzümü ben 90 kuruşa fabrikaya dökecem. Siliyoruz yine aynı. Suyla yıkıyoruz yine aynı şekle geliyor. Üzümü sildiğiniz zaman cilası bozuluyor müşteri almıyor. Cilası bozulmuş diyor. Ne kadar yıkarsan yıka yüzünün tozu gitmiyor” diyen Üretici Çolak, “Bu üzümü kesen işçi elimi yüzümü görüyorsunuz işçi gelmiyor gelende bir daha gelmiyor. İki kat yevmiye veriyorsun yine gelmiyor toz yüzünden. Temiz elbisem ile gelip kendi malımızı gezemiyoruz. Benim 14 dönüm yerim var. Bin 700 kök bağım var. 150 kök zeytin ağacım var. Biz bu tozdan bıktık. Her türlü zarar sağlığımıza bütçemize zarar. Kendi malımıza kont etmeye bakmaya gelemiyoruz. Şu toza bakın dedi. Şirket ile görüştüm hiçbir ödenek yok diyerek zararımı karşılamadılar. Devlet büyüklerimize sesleniyorum. Böyle bir şantiye kanunda zeytin bahçelerine en az 3 bin metre mesafede olması gerekir taş ocaklarının. Bu 50 metre mesafede. Her tarafı bu taş ocağın zeytin bahçesi. Tüm bahçeler etkileniyor dedi. Ağaçların ömrü bile kısaldı. Ocak çalışalı ağaçlar küçüldü. Bunun zararı paha biçilmez. Üzüm ve zeytin değerinin altında veriyorum” dedi. Çiftçi Murat Çolak Tarsus İlçe Tarım Müdürlüğü ekiplerine bahçesinde zarar tespiti yaptırdı.