Damla YILMAZ
Cumhuriyet Halk Partisi İl Örgütü, Karaduvar Mahallesi’nde yapımı planlanan Polipropilen Tesisinin, bölgede yaratacağı çevre sorunlarına ve insan sağlığına vermesi muhtemel zararlara dikkat çekmek üzere Özgür Çocuk Parkında bir basın açıklaması yaptı. Burada konuşan CHP Mersin İl Başkanı Adil Aktay, “Mersin, Türkiye’nin havası en kirli kentleri arasındadır. Böyle bir kentin ortasına, son derece tehlikeli atıklar üreten bir tesis kurulmaya çalışılıyor. Bu tesis, yılda 500 bin ton plastiğin hammaddesini üretecek. Bilim insanları, polipropilen üretiminin çevreye vereceği zararlara karşı uyarıyorlar. Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şubesi’nin çok önemli tespitleri var. Yaşam alanlarında, tarım ve balıkçılık bölgelerinde plastik üretiminin doğaya ve insan sağlığına çok ağır bedelleri olacağı, kanıtlarıyla, örnekleriyle ortaya konuluyor. Buna rağmen, bilimin sesi dinlenmiyor, insan yaşamı ve doğa yok sayılıyor. Halk sağlığı ya da çevre bilinciyle değil, tamamen ticari bir bakış açısıyla davranılıyor” ifadelerini kullandı.
“BÖLGEDE TARIMIN BİTMESİNE NEDEN OLACAK”
“Karaduvar gibi, zaten ağır çevre sorunlarıyla boğuşan bir bölgenin insanlarına, “Biz sizi gözden çıkardık” deniyor. Yalnız Karaduvar değil, Mersin’in tüm kent merkezi tehlikeye atılıyor. Mersin’in havasını, suyunu, toprağını, denizini plastikle kirletecek bu proje bir çevre ve halk sağlığı cinayetidir. Tesisinin atmosfere yayacağı ağır ve zehirli gazlar toprağı, havayı ve suyu, geri dönüşsüz bir biçimde kirletecektir. Ayrıca, tesisin soğutulması için yeraltı sularının kullanılacak olması, zamanla toprakların çoraklaşmasına ve bölgede tarımın bitmesine neden olacaktır” ifadelerini kullanan Aktay, “Soğutma suyunun denize verilmesiyle birlikte deniz hayatı da olumsuz etkilenecek, bölgede balıkçılık yapılamayacaktı. Bütün bu korkunç risklere karşı, bu tesisin ülkemizin polipropilen ithalatını azaltacağı, cari açığı düşüreceği öne sürülüyor. “Hava, su, toprak kirlenecek, insanlar hastalanacak ama ekonomiye çok faydası olacak” deniyor. Halbu ki, polipropilen üretebilmek için sıvılaştırılmış propan gazına ihtiyaç var ve biz bunu yine dışarıdan ithal edeceğiz. Yani dışa bağımlılık ve cari açık bakımından sonuç değişmeyecek. Bu proje ülkenin değil, birilerinin ekonomisine iyi gelecek. Üstelik bu proje, Mersin ekonomisine de bir darbe vuracaktır. Bu kimyasal tesis, limanın ve serbest bölgenin gelişimini olumsuz etkileyecektir. Mersin için stratejik önemi bulunan lojistik sektörü zarar görecektir” şeklinde konuştu.
“KİRLİ TEKNOLOJİYE KARŞI OLACAĞIZ”
Bu projenin, aynı zamanda, Mersin-Tarsus Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi açısından da büyük bir risk olduğunun altını çizen Aktay, “Turizm alanı ile ağır kirlilik oluşturan böyle bir tesisin yan yana olması mümkün değildir. Elbette hepimiz Mersin’e yatırımların artmasını istiyoruz. Ama bunlar, çevreyi kirletmeyen, halk sağlığını tehdit etmeyen, ekonomik, sosyal ve insani boyutlarıyla bilimin ışığında planlanmış yatırımlar olmalı. Tarım, balıkçılık, turizm, lojistik gibi sektörleri olumsuz etkileyecek yatırımlar Mersin ekonomisine büyük zarar verir. İnsan ve çevre sağlığı açısından da, ekonomik getirileri itibarıyla da, bu projenin savunulabilir yanı yoktur. Mersin halkı olarak, konuyla ilgili tüm makamları, tüm uzmanları sağduyuyla ve bilimsel bir yaklaşımla davranmaya davet ediyoruz. Aklın ve halkın sesine kulak vermelerini bekliyoruz. Son aldığımız bilgiye göre Karaduvarda yapılacak polipropilen tesisinin ÇED iptal davasının keşfi bilirkişilerden birinin COVİD 19 a yakalanması nedeniyle keşif iptal edilmiştir. COVİD 19 virüsünün dünyayı etkilediği gibi bizleri de nasıl etkilendiği ortadadır. Bu nedenle kirli Teknolojiye karşı olacağız” diye konuştu.