Haber Merkezi
TBMM’de gıda, tarım ve orman alanında düzenlemeleri öngören kanun hakkında söz alan CHP Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel, “Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üzerine konuştuğumuz yasa teklifi daha önce Komisyonda da belirttiğimiz üzere aceleyle hazırlanmış bir teklif, bu da maddede açıkça görülüyor. Teklif edilen değişikliği aynen okuyorum: “Orman sayılmayacak alanlar arasına orman sınırları dışında olup alan büyüklüğüne bakılmaksızın sahipli arazilerde ekim ve dikim yoluyla yetiştirilen her nevi ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler” ibaresi eklenmiştir. Burada bazı hususlara değinmek zorundayız: Birincisi, bu noktada, teklifin uluslararası kuruluşların “orman” tanımıyla ters düştüğü görülüyor. Teklifi okuduğumda, çalışma yaparken uluslararası tanımlar ve uluslararası örgütlerin mevzuatı acaba hiç mi incelenmemiş diye düşünmekten kendimi alamadım. Mesela, konuştuğumuz bu maddeyle arazinin mülkiyetine göre bir sınıflanmaya gidiliyor; hâlbuki FAO, bu noktada mülkiyete bakmıyor. Zaten böyle bir ayrıma gitmek mantıklı bir iş de değil. “Orman” tanımlaması yapılırken mülkiyete bakılmaz değerli arkadaşlar; ağacın cinsine, boyunu bakılır, tüm tanımlarda bu yazar. Bizim de Parlamento olarak bu tanımları uyumlu hâle getirmemiz gerekir. Fakat siz ulusal ve uluslararası tanımları birbirine uyumlu hâle getirmek bir yana, bilakis tersini yapıyorsunuz” ifadelerini kullandı.
“SİZ, ORMANLARIN TALANINI İSTİYORSUNUZ”
Verilen teklife göre ormanların teşvik edilmediğini iddia eden Gökçel, “Aksine bu, ormanları talana açacak bir tekliftir. Gerekçenizde belirtmişsiniz, sahipli arazilerde oluşturulan ağaçlıklı alanların orman sayılması engelleniyor. Peki, o zaman ülkemizde bulunan 300’e yakın özel ormanın statüsü ne olacak? Mevzuatımızda özel ormanlar oluşturulduğunda Orman Genel Müdürlüğü denetiminde oluşturuluyor; kesimi, bakım ve denetim tedbirleri de orman müdürlüğü tarafından yapılıyor. Siz şimdi çıkıp diyorsunuz ki: “Mülkiyeti kamuya ait olan arazi dışında orman olmayacak.” Yani, özel ormanlar olmayacak. Peki, bu orman ağaçları neye göre kesilecek? Neye göre ağaç sanayisinde işlenecek? Son derece kontrollü olan bir sistemi siz kontrolden çıkarıyorsunuz. Siz, ormanların talanını istiyorsunuz. Sizin “yeşili korumak” diye “ormanı büyütmek” diye bir gayeniz yok. Yeşili korumak isteyen Mersin’in de içinde olduğu 68 ilde 766 maden sahası açar mı? Yeşili korumak isteyen, ormanı büyütmek isteyen orman talanını teşvik etmez, orman terörüne cezaların artmasını sağlar ama sizin teklifinizde bu yok. Önümüzde neresinden tutsak elimizde kalan bir teklif var. Değerli milletvekilleri, bu hususu da atlamamamız gerekiyor. Önümüzde duran bu yasa teklifi açıkça Anayasa’ya da aykırıdır. Anayasa 169 der ki: “Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır.” Fakat verdiğiniz teklif, sahaların genişletilmesi bir yana dursun orman sınırlarını daraltıyor. Sizin tabirinizle bozuk orman alanlarına tesis kurulmasının önü açılıyor. Bozuk orman alanı dediğimiz şey, insan eliyle tahrip edilen alan anlamına gelir” diye konuştu.
“ORMAN KÖYLÜSÜ KADERİNE TERK EDİLİYOR”
Bu teklifle ormanların tahrip edilmesinin teşvik edildiğini iddia eden Gökçel, “Bunun başka bir izahı yok. Sanayi tesisi açılması için, maden ocakları açılması için ormanların tahrip edildiğini bilmiyor muyuz; yandaş müteahhitlere o arazilerin peşkeş çekildiğini bilmiyor muyuz. Uluslararası mevzuata bakmamışsınız ama ulusal mevzuata da mı bakmadınız? Anayasa’ya açıkça aykırı bir maddeyi teklif diye nasıl sunuyorsunuz? Komisyonda kabul edersiniz ama gerçekte diyorsunuz ki “Vatandaş orman ağacı dikmiyor, o yüzden dikme ağacı orman saymayalım.” Burada, sahipli arazilerin ağaçlandırılmasını teşvik ederken siz bu öneriyle bunun tam aksini yapmaya çalışıyorsunuz.
Hâlbuki üzerine gerçekten titizlikle çalışılmış, aceleye getirilmemiş bir teklif olsa burada tartıştığımız maddelerin birçoğu teklif dahi edilemezdi. İktidardakilere sormak istiyorum: Ben bir arkadaşınız olarak bilmek isterim, burada bu kanun teklifiyle ormana ve orman köylüsüne ne fayda sağlanacak? Maalesef, ne ormanlarımız için ne orman köylülerimiz için yapılan bir iyileştirme var. Orman köylüsü ormanı yaşatır ve büyütür. Orman köylüsünün yoksulluğuna çare olacak hiçbir öneri yok bu teklifte. Üzülerek söylüyorum bunu. Buralarda yaşayan vatandaşların yoksulluğunu yok etmek için bir şey önermiyor bu teklif. Orman köylüsü zaten köyde yaşayan vatandaşlarımızın en yoksul kesimini oluşturuyor. Orman köylüsü sosyal güvenlikten uzak, orman köylüsü âdeta kaderine terk edilmiş. Açıkçası, mantık çerçevesinde düşünen hiçbir arkadaşımızın bu teklife olumlu oy vermemesi gerekir diye düşünüyorum” dedi.