Necdet TAŞ
Mersin’in Mezitli ilçesi Davultepe Mahallesi’nde bir kısmı hazineye, bir kısmı özel şahıslara ait yaklaşık 400 dönüm narenciye bahçesinin sanayi sitesine dönüştürme girişimlerine tepkiler dinmek bilmiyor. Bölgede arazisi olan vatandaşlar, Davultepe Eski Belediye Başkanı Ahmet Erşahin ve Avukat Kübra Erşahin ile birlikte ellerinde narenciyelerle birlikte Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde açıklama yaptı. Arazi sahiplerinin Avukatı Kübra Erşahin, “Bizler; Mersin İli Mezitli İlçesi Davultepe bölgesinde ikamet eden; önceleri atalarımız, sonraları atalarımızın mirasçısı olarak; yüzyıllardan beri bu bölgenin topraklarında hayvancılık, daha sonra devletimizin kanal yapıp suyu getirmesi ile sulu tarım yaparak geçimini sağlayan; ülkemizin gelişmesi için üretime katkı sunan çiftçi köylüleriz. Devletimiz; bulunduğumuz mevkiinin hem toprak, hem iklim olarak her türlü bitkiye uygun olması, yılda üç ürün kaldırmaya elverişli olması sebebi ile 2 adet sulama kanalı tesis etmiştir. Bu alan Çukurova deltasının en verimli topraklarıdır. Bildiğiniz üzere narenciye üretiminin özellikle limonun, Akdeniz bölgesinin belli bölgelerinde daha verimli olması sebebi ile Davultepe bölgesinin tamamına yakını Narenciye bahçesi, özellikle limon bahçesine dönüşmüş; Bu bahçelerin kenarlarına zeytin ağaçları dikmek vasıtası ile bu verimli topraklarda en güzel kaliteli ürünler yetişmiştir. Rakım yükseldikçe tarımda verim düştüğü için limon ve zeytinin en verimli olduğu bu alanlarda ihracata giden ürünler yetiştirerek ülkemizde sürdürebilir tarıma hizmet etmekteyiz. Bu alanda Dönüm başı 100 ağaç yetişmektedir. Her dönümde 15 tona yakın limon yetiştirilip ihraç edilmektedir. Bu alanda binlerce kişi istihdam sağlamaktadır” ifadelerini kullandı.
“TARIMA ELVERİŞSİZ DİYE TAPU DÜZENLENMİŞ””
Bu alanın bir önceki halinin Organize Sanayi Tarım ve Entegre alanı olduğunu hatırlatan Av. Erşahin, “Bu alanın organize sanayi tarım ve entegre alanı olması vatandaşların tarım yapmasına hiçbir zaman engel olmadı bilakis destekledi. Bugün olduğu gibi acele kamulaştırma kararı verilmedi. Vatandaşların tapularına şerh konulup kesime hazırlanmadı. Vatandaşın isteğine bırakıldı. Vatandaş isterse kendi taşınmazı üzerinde tarıma uygun tesisler yapabilecekti. İsterse de tarım yapabilecekti. Ancak vatandaşlar buna rağmen ağaçlarını söküp tarıma uygun fabrika yapmadı. Vatandaşları burada kendi menfaati ve çıkarı için, arsalarını kata verip çıkar sağlamakla suçlayan güruh kendi içinde çelişmektedir. Vatandaşlar tarafından “Neden organize sanayi bölgesi olunca itiraz edilmedi de küçük sanayi bölgesine itiraz edildi” şeklinde beyanat vermişlerdir. Bu aşamada vatandaşın tek derdi açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Vatandaşın tek derdi tarım yapmak atalarından kalan bu toprakları özgürce işleyip sürdürebilir tarıma hizmet etmektir. Bu gün gelinen noktada; bu verimli topraklarımıza yetkili merciler; imar planında "Kentsel Servis Alanı" işaretleyerek; "Mezitli Küçük Sanayi Sitesi" yapmaya karar vermişlerdir. Bunla da yetinilmeyerek hukuku çiğneyerek acele kamulaştırma kararı verilerek vatandaşların ağaçları sayılmaya ve kesime hazırlanmıştır. Bu süreçte ÇED raporu alınmadan, Mersin İl Tarım Müdürlüğü Toprak Koruma Kurulu bu arazi hakkında tarıma elverişsiz kıraç arazidir şeklinde rapor düzenlemiştir. Mezitli Küçük Sanayi Sitesinin şuan için kullanım alanı 17 dönümdür. Mezitli ilçesinde yapılması planlanan küçük sanayi projesi yaklaşık 360.000 m2’dir. Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde yazılan parsellerin ölçümü yapıldığında 400.000 m2’ye tekabül etmektedir. Tece’de yolun kenarında limon ve zeytin ağaçları ile kaplı 500 dönüm alan küçük sanayi sitesi yapılması için planda pembeye boyanmıştır. Tece halkının haberi dahi yoktur. Bizden sonra Tece’ye geçilecek ve yine aynı şekilde insanlara “neden itiraz edilmedi” şeklinde savunma yapılarak mağdur edilecektir. Mezitli de 17. dönüm üzerine kurulu olan sanayi sitesi bir anda 900 dönüme çıkarılmıştır. Bu alan 4 ilin ihtiyacını karşılayacak büyüklüktedir. Ayrıca Mersin ili de değil Mezitli’nin ihtiyacı olarak gösterilmektedir. Nitekim Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan: 01.11.2019 tarihli ve 10670 sayılı yazısında “Kentsel Servis Alanı olarak işaretlenen bölgenin, büyüklük olarak ilçe ölçeğinde düşünüldüğünde, ihtiyaç duyulan alanın çok üstünde kaldığı ve söz konusu alanda öngörülen plan kararının, büyüklük, yer seçimi ve kullanım kararları doğrultusunda tekrar değerlendirilmesi gerekmektedir.” şeklinde görüş bildirilmiştir. Yerel belediyenin görüşüne rağmen vatandaşın özel mülkiyetinde mutlak tarım arazilerinde küçük sanayi sitesinin yapılması için ısrar edilmiştir. Bu alanlar seçilirken neden yola ve denize yakın kıymetli taşınmazlar seçilmiştir. Bu da düşünülmesi gereken ayrı bir konudur. Bu karar ile 60 bin limon ve zeytin ağacı kesilecek, 360.000 metrekarelik alanda yer alan 320.000 metrekarelik çiftçiler adına tapulu bahçelerin mülkiyet hakları yok olacak, bu güzelim verimli topraklar beton yığınına dönecektir” şeklinde konuştu.
“HER BAHÇENİN SINIRLARI ZEYTİN İLE ÇEVRİLİDİR”
“Hukuken açıklama yapmaya bile yetkisi olmayan ve her aşamayı bizzat sürdüren bunu da basın açıklamasında farkında olmadan aksettiren kooparatifin başkanlık organı, bu arazideki vatandaşlara işgalci ve vatan haini şeklinde herkese açık mecralarda paylaşımlar yapmaktadır. Bu alanda 150 dönüm eski tapu, 140 dönüm yeni tapu bulunmaktadır” şeklinde konuşan Erşahin, “Küçük sanayi sitesi kooparatifin başkanının hazine ve içerisinde bulunanlara işgalci dediği 461 ada, 116,118,126129130,132,137,143,159,168 numaralı parseller yaklaşık 40 dönüm üzerindedir. hazine değil 2/B vasfındaki arazilerdir. Ayrıca kamuoyuna yanlış bilgi verilmektedir. 461 ada, 116 parselin tapusu işte elimdedir. Hazine olduğu iddia edilen bu 40 dönüm 2/B vasfındaki bu taşınmazlarda ise müvekkillerim 70 yıldır tarım yapmaktadır. İşte bu sebeple orman kanunun 6831 sayılı kanunun 2/B maddesine göre mülkiyeti müvekkillere verilmesi için 3 yıl önce işlemler başlamıştır. Bu alan içerisinde taşınmazları sayılan diğer müvekkillerim acele kamulaştırma kararından sonra Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından taşınmazlara idari şerh konulması sonucunda büyük mağduriyetler yaşamıştır. Mersin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü müvekkillerin 2-3 yıl öncesinden yapılandırarak ödemiş oldukları 2/b taksitlerine rağmen bu taşınmazları 70 yıldan beri kullanan müvekkillere idari şerh bahane edilerek satılmamıştır. Kanuna göre bu da açıkça aykırıdır. bu şerh idari bir şerh’tir ve satıma engel değildir.Bilindiği üzere tahsis kararı olmadan orman alanlar üzerinde devlet bile tasarruf edemez. 581 ada, 2 parsel tahsis kararı olmadan küçük sanayiye ayrılmıştır. Bu alan 100 yıla yakın süredir müvekkillerimin zilyetiğindedir. devlet bu alanda vergilerimizi alıp elektriğimizi suyumuzu bize sunmaktadır. Bu alanda müvekkillerim işgalci ise küçük sanayi kooparatifi ne olacaktır. Küçük sanayi sitesinde 582 ada 1 parsel dışındaki bütün alanlarda vatandaşın tapusu ve kanundan doğan hakkı vardır. Mezitli Küçük Sanayi sitesi tarafından kamuoyu yanlış bilgilendirilerek 400 dönüm arazi hazine ve orman olarak gösterilmeye çalışılsa da yukarıda izah edildiği üzere Bu arazinin %95’i vatandaşın özel mülkiyetindedir. Yerel yöneticiler topraklarımız üzerinde Mezitli Küçük Sanayi Sitesinin yapılması için gerekli araştırmaları yapmamış bölgeyi keşfe çıkmamış kağıt üzerinden bir karar vermiştir. Küçük sanayi sitesi yapılması planlanan alanın çok değil 2 km yukarısında devlete ait hazine ve tarım ormanları bulunmaktadır. Neden bu proje devletin hazine alanlarında değil de vatandaşın özel mülkiyetinde yapılması planlanmaktadır. Bu prıjenin vatandaşın özel mülkiyetinde yapılması halinde devlet hem ağaç bedeli ödemek hem de taşınmaz bedeli ödemek durumunda kalacaktır. Bu durumda devlet ekonomisi büyük zarar göreceği gibi vatandaş da atalarından kalma tek mirasından mahrum kalacaktır. Zeytin Kanuna takılı kaldıklarını beyan eden , bütün bu süreçlere açıkça müdahale ettiğini belirten küçük sanayi sitesi kooparatifinin başkanına seslenmek istiyorum. Bu arazi de yaklaşık 5.000 tane zeytin ağacı bulunmakta. Her bahçenin sınırları zeytin ile çevrilidir” dedi.
“YEREL YÖNETİCİLER KOOPERATİF ÜYELERİYLE BİR OLDU”
Vatandaşlar son çare olarak 1/100 bin çevre düzenine ilişkin idari işlemin iptali için Danıştay’da dava açtığını kaydeden Av. Erşahin, “Ancak kooparatif 1 yıl öncesinden maket üzerinden satmış oldukları dükkanları bir an önce inşaa etmek için açmış olduğumuz davalara rağmen acele kamulaştırma için bütün işlemleri hazırlayarak Ankara’ya taşımışlardır. Bütün sürecin hukuka uygun olduğunu söyleyip siyasilere teşekkür eden kooparatif, her şeyi kalıbına uydurmak hukuka uygunluk değildir. Siyasilerin ve bürokratların her yaptığı işlem hukuka uygun olsa idi yargıya gerek kalmazdı. Hukuka uygunluğu denetleyecek olan makam Danıştaydır. Biz çiftçileri yıkan en son olay 6 Ocakta çıkan "Cumhurbaşkanlığı Acele Kamulaştırma Kararı" oldu. Bu alanın acele kamulaştırılması için yöremizde aciliyeti gerektiren Kamulaştırma Kanunu 27/2. maddesi gereğince doğal afet, mücbir sebep, yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan hiçbir durum yoktur. Kamuoyunda bilinmesini istediğim bir diğer önemli konu ise “ Kooparatif, kredi çekmek için vatandaşların tapularını ipotek vermek istemektedir. Bu sebeple vatandaşlar tehdit edilerek kooparatif tarafından tapularımız istenmektedir.” Kanuna göre kamulaştırma işlemi yapılmadan önce yapılması gereken ilk şey kamu yararı kararından da önce yeterli ödeneği temin etmektir. Yeterli ödenek temin edilmeden vatandaşların hem etinden hem sütünden faydalanılmaya çalışılmaktadır. Ayrıca kamulaştırma yapma yetkisi Büyükşehir belediyesine verilmiş iken neden Mezitli Küçük Sanayi Sitesi Kooparatifinin başkanı özne olarak her yerde karşımıza çıkmaktadır. Araştırılmasını istediğim bir konu da şu şekildedir; 1 yıldan beri satılan bu maketleri kimler satın almaktadır. Zira sürekli esnafın mağduriyetinden bahsedilirken Mezitli sanayisindeki esnaflar bu dükkanlardan almamıştır. bu dükkanları rant uğruna dışarıdan iş adamları ve Ankara’ya durumu yanlış aksettiren siyasiler almıştır” şeklinde konuştu. Davultepe’ye yapılması planlanan Küçük Sanayi Sitesi’nin Kooparatif Başkanı Bünyamin Önel’in MHP Mersin Büyükşehir Belediyesi meclis üyesi, Küçük Sanayi Sitesinin Başkan Vekillerinden Ahmet Serkan Tuncer’in Mezitli CHP ilçe başkanı ve bir diğer başkan vekili Erhan Çontar’ın da AK Parti Mersin Büyükşehir Belediye meclis üyesi olduğuna dikkat çeken Avukat Erşahin, “Bütün bu iddialarımız da ispatlıdır ve kamuoyuna sunulmuştur. Mezitli Küçük Sanayi Sitesinin yönetimi, kendi arasında aldığı kararları siyasi gücünü ve nüfuzunu kullanarak Mersin’de yerel yöneticilere uygulatmaktadırlar. Acele kamulaştırma kararı Mersin Büyükşehir Belediyesi encümen kararı ile dosya Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gitmiş akabinde cumhurbaşkanının önüne gitmiştir. Yerel yöneticiler kooparatifin başkanı ile birlik olmuş, Mezitli İlçesinde büyük bir rant peşine düşmüş vatandaşın özel mülkiyetindeki tarım arazilerine göz dikmişlerdir. Neden? Bu alanın yukarılarında hazine alanlar var iken; vatandaşın özel mülkiyetindeki değerli toprakları üzerine ısrarla bu proje inşaa edilmeye çalışılmaktadır? Yerel yöneticiler kendi menfaatleri için halkın sesine kulaklarını kapatmışlardır. Ankara’dan bağımsız bir kurul yahut müfettişin bu alanı incelemeleridir. Burada yapılacak objektif bir çalışma sonucu haklılığımız ve mağduriyetimiz açıkça ortaya çıkacaktır. Son olarak biz vatandaşlar buradaki projeye karşı değiliz. Mezitli esnafının 900 dönüm küçük sanayi sitesine ihtiyacı var ise;bu proje pek tabi Mersin’in atıl bölgelerinde mutlak tarım alanları yerine marjinal araziler üzerinde yapılabilir. Unutmayın ki her yerde küçük sanayi sitesi yapılabilir ancak her yerde limon ve zeytin yetiştiriciliği özellikle bu yöredeki gibi yapılamaz. Ülkemizin deniz nemi ile beslenen küçük sanayi sitesine değil narenciye bahçelerine ihtiyacı vardır. Vatandaşın buradaki mağduriyetine bütün kamuoyunun kulak vermesini talep ederim" dedi.