Mersinliler İstanbul’da buluştu


Mersin’i marka kent haline getirmeyi, ulusal ve uluslararası alanda görünürlüğünü artırmayı hedefleyen Başkan Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesi ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın iş birliğinde İstanbul’da gerçekleştirilen toplantılarda Mersin dernek temsilcileri ve Mersinli tanınmış isimlerle bir araya geldi. Başkan Seçer, “Mersin, şu anda Türkiye’nin yükselen yıldızı, huzur, düzen ve refah kenti. Mersin’in değerini Mersinlilerden başka kimse bilemez” dedi. MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, Mersin’in çok yönlü bir şehir olduğunu vurgulayarak, katılımcılara “Mersin’e güvenin. Her geçen gün ileriye gittiğini görerek yaşıyoruz” dedi.

 

Tarih : 11 Aralık 2021 Cumartesi 13:22

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından İstanbul’da düzenlenen toplantılarda Mersinli hemşehrileriyle bir araya geldi. Mersin il ve ilçelerini kapsayan hemşehri dernekleri ve Mersinli tanınmış isimlerinin bulunduğu toplantılarda, Mersin’in güzel bir geleceğe taşınması için neler yapılabileceği konuşuldu. Başkan Seçer, Mersin’in Türkiye’nin yükselen yıldızı olduğunu, huzur, düzen ve refah kentine dönüştüğünü söyledi. İstanbul’da gerçekleştirilen Mersin il ve ilçeleri hemşeri dernekleri buluşmasına; Tarsus Kültür ve Dayanışma Derneği, Mersin İşadamları Yöneticileri Sanatçıları ve Akademisyenleri Derneği, İstanbul Silifke Kültür Dayanışma Gençlik ve Spor Kulübü Derneği, İstanbul Mutlular Derneği, İstanbul Gülnarlılar Derneği, İstanbul Erdemliler Derneği, Taşeli Kalkınma ve Güç Birliği Derneği ve Mersin Liseliler Derneği yönetim kurulu başkanları ve yöneticileri katıldı. Mersinli basın, bilim, sanat ve iş dünyasından tanınmış isimlerle yapılan toplantıda ise Mehmet Nane, Erden Timur, Burak Tümer, Erdal Çiftçi, Şila Gök, Celal Toroğlu, Ömer Onan, Derya Baykal, Mabel Matiz, Prof. Dr. Uğur Ersoy, Prof. Dr. Adnan Gökçel, İrfan Donat, İsa Çelik, Sedef Kabaş, Soner Sarıkabadayı, Oral Çalışlar, Dilara Koçak, Mehmet Tüfekçi, Prof. Dr. Emre Akkuş, Prof. Dr. Serdar Küçükoğlu, Ebru Erke ve Ali Avcı yer aldı.

“MERSİN’İN GELECEĞİ ÇOK GÜZEL”

Başkan Seçer, Mersin’in zenginliklerinden bahsederek başladığı konuşmasında, “Buluşma nedenimiz, kökleri Mersin’de olan hemşehrilerimizle gönül bağı kurmak. Neden buna ihtiyaç duyduk? Geçmişini bilmeyen hiçbir birey geleceğini kurgulayamaz. Belediye Başkanı olarak benim misyonum bu insanlarla Mersin halkının, Mersin’in iletişimi sağlamak, ilişkileri geliştirmek, genel anlamda ise hep beraber katkı sağlamak. İnsanlar etrafıyla gelişir, kalkınır, büyür. Biz ne kadar gelişirsek kentimize de o kadar katkı sunarız. Mersin’in tanınmaya, bilinmeye ihtiyacı var. İlişkilerimizi geliştirmeye ihtiyacımız var. Her şeyin başlangıcı vardır. Ben 2,5 yıldır Belediye Başkanıyım ve burada bir noksanlık gördüm ve burada çalışmak istedim. Burada elçi vazifesi gören komitede yer alıyorsunuz. Mersin’e karşı yerleşmiş bazı olumsuz görüşler var.  Mersin, şu anda Türkiye’nin yükselen yıldızı, huzur, düzen ve refah kenti. Mersin’in değerini Mersinlilerden başka kimse bilemez. Mersin tertemiz bir kent. Kadim ve tarihi güzellikleri olan bir kent. Metro için 3 Ocak 2022’de ilk kazmayı vuracağız. Mersin ile ilgili sosyal medya platformlarında sayfalarımız var. Bizim marka değeri oluşturabilmemiz için sabırla zamanın geçmesi lazım. Mersin; Anamur, Tarsus, Silifke gibi ilçeleriyle de kadim bir şehirdir. Metro bunun için de bir adımdır. Fark yaratamazsanız kadim olamazsınız. Mersin’in geleceği çok güzel.”

“YOL YÜRÜDÜKÇE BİRÇOK ŞEY ORTAYA ÇIKACAKTIR”

Başkan Seçer, yapılan toplantılarda ortalama 100 Mersinli hemşehrisi ile buluştuğunu belirterek, “Bir başlangıç yapıyoruz. Bunlar, üzerinde düşünmemiz ve konuşmamız gereken konular. Her konuyla ilgili bizim komitemiz var. Her biri içerisinde yetkin insanlar var. Detay çalışmaları yapıp sizlerle paylaşacağız. Herkes Mersin’e bir şey yapmak istiyor ama ne yapacağını bilmiyor. Bizim, sizin bu hevesinizi diri tutmamız gerekiyor. ‘Çalışma grubu kurulsun’ denildi, biz de yöntem arıyorduk. Somut bir şeyler peşinde olmamız gerektiğini düşünüyorum” dedi. “Eski Mersin” olarak da bilinen tarihi kent merkezinde yenileme çalışması başlattıklarını belirten Başkan Seçer, “Mersin tarihi kent merkezi için proje çalışıyoruz. İstanbullu bir firma ile Azakhan, Kasaplar Çarşısı gibi yerleri tasarlama projesi. Kasaplar Çarşısı’nı kamulaştırıyoruz. Biz aslında çok şeye başladık burada konuştuğumuz. Bir şeyler yapılıyor aslında. Tarihi Mersin Çarşısı ile çok teferruatlı çalışma yapıyoruz. Çamlıbel dahil kentsel tasarım çalışması yapıldı, çok güzel sonuç aldık. Yol yürüdükçe birçok şey ortaya çıkacaktır” ifadelerine yer verdi.

 

KIZILTAN: “MERSİN’E GÜVENİN”

MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, toplantıdaki katılımcıların Mersin’in gönüllü elçileri olduğunu belirterek, Mersin’in çok yönlü bir şehir olduğu vurgusunu yaptı. Kızıltan, “Mersin, turizm açısından tanınıyor. Mersin Antalya’dan geri değildir. Mersin’e güvenin. Her geçen gün ileriye gittiğini görerek yaşıyoruz. Çok büyük değişim var. Kurumlar arası diyaloğu ve iş birliğini biz Büyükşehir ile yerleştirdik. Bu kurumların iş birliği yapması Mersin’i daha da güçlendirir. Bu iki kurumun iş birliği Mersin’de büyük bir sinerji yaratacaktır. Aynı sinerjiyi sizlerin de yaratması gerekiyor” dedi. “Her şey sadece Mersin için” sözleriyle konuşmasını sürdüren Kızıltan, “Mersin’in her şeyiyle ilgilenin arkadaşlar. Biz bir araya geleceğiz. Mersin’e hizmet etmek için birlik olacağız” diye konuştu.

 “MÜZİK ÖN PLANDA OLMALI”

Mabel Matiz “Ailem Sivas kökenli ama ben Mersin’de doğdum büyüdüm ve Mersinli olmaktan keyif alıyorum. Ömrümün yarısı Mersin’de geçti ve tarihi kültürüne hakimim ve bir müzisyen olarak bu değerleriyle ön planda olmasını ve görünür olmasını çok isterim” dedi. Boğaziçi Üniversitesinde öğretim üyesi Uğur Ersoy “Köklü bir Mersinliyim. Mersinle ilgili arzum, küçükken herkes bisikletle alışveriş yapar işine giderdi. Şehirde yine herkesin iş için vasıta olarak kullandırmak çok yararlı olacaktır” diye konuştu. Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Ebru Erke “Biz öncelikle Mersin’i nasıl anlatacağız buna karar vermeliyiz. Adana’nın festivalinin tutmasının arkasındaki neden hayatlarının içine aldılar. Böyle bir kültür olduğunu gördü insanlar. Mersin için elimizden geleni yapmaya hazırız” diye konuştu.

“HER TÜRLÜ DESTEĞE HAZIRIM”

Sanatçı Derya Baykal “Namrun’da evimiz var. Ben Mersin’i çok seviyorum çok hayranım. Çeşitli işler nedeniyle sık gittim. Oğlumun babası, kardeşlerim, dedem, babamın mezarı Mersin’de. Hakikaten Mersin’de niye böyle bir şey olmuyor, neden birleşmiyoruz dedim. Biz de Mersin’de neden bir sinerji oluşturmayalım. Ben destek vermeye hazırım” dedi. Rönasans Genel Müdürü Celal Toroğlu “Mersin’de ilk yerleşen ailelerdeniz. Erman Toroğlu ve ben şehir dışına çıkmışız. Üç dinden insanların gömüldüğü tek mezarlık Mersin’de bu çok değerli bir kültür bence. Mersin’in bu özelliğinin öne çıkartılması gerekiyor. Kültür ve sanatın önceliklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Mersin müzik festivali çok önemli bence. Sanatın Tükiye’de sahiplendiği bir şehir yok ama bence orası Mersin. Herkes birbirine hitap ederken hemşeri gibi hitap eder. Biraz da teknik tarafından bahsedecek olursak, hem ısıtılabilir hem güneş enerjisinden fazlaca faydalanmalıdır. Biz her türlü katkıya hazırız” dedi.

“KOŞA KOŞA GİDİYORUM”

Prof. Dr. Serdar Küçükoğlu “Kalp uzmanıyım. Ailem Mersinli. Çamlıbel’de oturdum. Hekimlik yanı sıra derneklerde aktifim. Mersin’de kongre yaptım. Mersin’i her yerde tanıtmak istiyorum. Her sene bir iki defa mutlaka gidiyorum. Yarın yine Mersin’e gideceğim. Bir toplantı olduğunda koşa koşa giderim. Yapılacak her türlü şeyde varım. Çünkü her gelişimde ayrı keyif alıyorum, enerjim yerine geliyor” İş insanı Erdem Timur da “Mersin’de doğdum büyüdüm. İnşaat yapıyorum. Kentin dışında oralı olduğuna ikna edecek ve sen söylemeden onun söyleyeceği bir dataya sahip olması ve ifade etmesi gerekiyor. Mersin’i sahiplenebileceği, kontekste özgürlük olan bir festival yapılabilir. Düşünsel tartışmaların da yapılması gibi ya da yemekle ilgili sıra dışı bir şeyler üretmesi gibi, Y ve Z kuşağının da sahiplenebileceği bir etkinlik planlaması yapılabilir. Ben de katkı sunmak isterim seve seve” dedi. Sanatçı Soner Sarıkabadayı ise “Davet edildiğim için çok mutlu oldum. Tanışmıyor olduğum insanlarla tanışmak beni ayrıca mutlu oldum. Herkesin çok donanımlı ve hazırı olması beni şaşırttı. Mersin’i değiştirmekten ziyade olduğu gibi kabul etmek lazım. Diğer illerde oluyor burada niye olmuyor dememek lazım. Mersinle ilgili çok bir şey yapmadım ama bundan sonra yapmayı benden ne isterseniz yapmaya hazırım. Seve seve burada bulundum.”

“BİR AN ÖNCE BAŞLAMALIYIZ”

Türkiye Basketbol Federasyonu Genel Koordinatörü Ömer Onan, “Bir şeyler yapacaksak bu bir süreçtir. Nasıl bir iki antremanla şampiyon olunmuyorsa, şehir olarak eksikliklerimiz neyse gibi tespitler yapıp, antremanlar yapmalıyız. Mesela Mersin’e geliyorum ancak kalmak için Adana’ya gidiyorum. Neden derseniz otellerimiz kendini yenilemiyor. İlk önce eksikliklerimizi tespit etmeliyiz. Turizm diyoruz ama tesisimiz yok. Şehir içinden denize giremiyoruz. Bunlar önemli. Biz bir şey sahipleneceğiz ama Mersin’in havaalanı yok. Bence bunca zaten bu nedenle bir şey olamadık. İnip bindiği yer Adada. Bazı problemlerimizi çözmemiz lazım. Çalışma grubu kurulsun ve biz elimizden ne geliyorsa hep birlikte Mersin’i daha çok tanıtmak ve çekmek için elimden geni yaparız. En önemlisi başlamaktır. Bu toplantı başlamaktır. Kültürü havası insanları müthiş. Ne yapılacaksa bir an önce başlamakta fayda var” dedi.

 “MUTFAK, KÜLTÜR VE KİTAP”

Gazeteci Oral Çalışlar, “Tarsusla ilgilendikçe, eşim İstanbullu bana garip bakıyor. Demek ki, yerele bağlı kalmak bize has bir şey. Ne yapabiliriz? Üç tane mesele var. Bir mutfak, iki kültür, üç kitap. Mersin’i tanıtan yazarlara destek verebiliriz. Bütün bunları da yapmak için bir ekip olması lazım. Yalnızca festival konser yapmak değil. Hepimiz belli bir zamanlarımızı bunun için ayırabiliriz. Tarihi üstünlüklerimiz var bir de. Mesela İncil’de ben Tarsuslu bir Yahudi’nin oğluydum diye başlıyor. Danyal Peygamber mezarı var. Önerim bizi zorlayan ve yönlendiren bir ekip olsun” şeklinde konuştu. Gazeteci İrfan Donat, “Böyle bir etkinle bulunmaktan çok memnunum. Gözne doğumluyum. Ailecek Mersinliyiz. Hala ailem orada. Eşim de Mersinli. Değerli fikirlere şahit oldum. Refleks olarak ekonomik açıdan bakıyorum. Yıllık bazda ekonomik raporlar gelir. Pozitif ayrımcılık olarak karıştırıyorum. Potansiyeli bu kadar yüksek olmasına rağmen bunu fırsata çeviremeyen başka il yok. Ne yetişir diye değil de ne yetişmez diye sormak lazım Mersin’de. Deyim yerindeyse Adana ve Antalya arasında sıkışmış bir şehir. Bizim bir hikayeye ihtiyacımız var. Bazı şeyleri de pazarlamamız lazım. Diğer bunu başaran ülkeler bir elindeki ürüne sahip çıkıyor ve iki ürününe hikaye yazıyor.  Coğrafi açıdan elimiz çok güçlü ama çok bir şey yapılamamış. Un var yağ var şeker var ama helva bir türü yapılamıyor. Bu toplantı başlangıçtır. İşin medya tarafı çok çok önemli. Elimden geleni her türlü desteği yapmaya hazırım. Elimizi taşın altına koymaya hazırız.”

“TARSUS ROMA KADAR DEĞERE SAHİP”

Prof. Dr. Emre Akkuş “Mersinliyim. Babam da Mersinli ve Mersin sevdalısı, annem Tarsuslu. Annem Tarsus doğumlu ama Mersinliyim derdi. Maliye avukatıydı. Kiremithane ve Çamlıbel’de çok güzel bir çocukluk yaşadım. Mersinliyim dediğim zaman insanların gözlerinin açıldığını gördüm. Tarsus şuan İtalya’nın Roması kadar değere sahip. Orada bir şehir var ama yarısı keşfedilmiş. Kazısı yarım kalmış. Orası yeniden canlandırılırsa Roma kadar antik bir şehir var. Biz burayı canlandıramıyor tanıtamıyoruz. Mersin’de bir liman var; qruz turizminde büyük bir marka yaratabilirsiniz. Alt yapımız maalesef yeterli değil. Bunu canlandıracak bir şeyler lazım. Ben her yerde Mersinliyim diyorum. Vitrinde olan insanların Mersin vurgusu yapması çok önemli. Nevid Kodallı ismi kullanılabilir. Mersinli Ahmet bir kavram. Bu değerli ortaya koymamız lazım. Mesela Mersin’i bir spor şehri haline getirebiliriz. Atletizm, bisiklet, yüzme olabilir. Bugün dünyada en iyi tanıtım aracı spor. Şehirleri bilmezsiniz ama takımları bilirsiniz. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Tarsus’taki everin korunması projesi çok güzel bunun devam etmesi lazım. Bunun dışında Avrupa’daki bir şehirdeki şehirle öğrenci değişim programları yapılabilir” şeklinde konuştu.

 “ÖZNESİ MERSİN OLAN PROJELERDE DESTEK VERMEYE VARIZ”

Birlikte hareket edildiğinde Mersin’in çok güçleneceğini belirten Mersin İş Adamları Yöneticileri Sanatçıları ve Akademisyenleri Derneği Dernek Başkanı Mehmet Mazak, Mersin’in çok kültürlü yapısına dikkat çekerek, “Mersin üzerinde çalışılan projelerde, öznesi Mersin olan projelerde destek vermeye varız. Bir şehri severken karşılıksız seveceksiniz. Bizim şehrimize bakışımız; bir şey ummadan seversek o şehre faydamız olur. Mersin bilincine erişmeye başladık. Ben teşekkür ediyorum. İlk defa bizim bir katkımız olmadan birisi bizi davet etti. Sizin bunu ne kadar önemsediğinizi ve dert ettiğinizi gösteriyor” diye konuştu. Erdemliler Derneği Başkan Ali Tüzel ise İstanbul’a gelenlerin genelde ya öğrenci ya da memur, ticaret erbabı olduğunu belirterek, “İstanbul’a geldiğimizde, Mersinliler genelde içine kapanık ve toplumla kaynaşamama durumu oldu. Sonra Dernek kurduk ve bir etkinlik yapalım dedik. 100’ün üzerinde akademisyen olduğunu öğrendik. Erdemli özelinde bir çalışma yaptık. Erdemli Akademisi Çalıştayı gibi bir fikir çıktı ortaya ve İstanbul’dan ve birçok farklı ilden Erdemli’ye gidip çalıştay yaptık. Bizim tek sıkıntımız Mersinliler olarak tüm kesimleri bir araya getiremiyoruz. Bunu çözmemiz lazım” dedi.

“İSTANBUL’DA 80 BİN MERSİNLİ VAR”

İstanbul Silifke Kültür Dayanışma Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Genel Sekreteri Aydın Dölek ise “İstanbul’daki öğrencilere burs vermek amacıyla açıldı. İlçe derneği olarak en aktif dernek diyebilirim. Bize ne verebilirsiniz ben bunu açmak istiyorum. 80 bin Mersinli var. Bunların hepsinin kendine göre bir ağırlığı var. İş kurmak için hiç kimse gelmemiş. Büyük bir kısmı bürokrasi de yer alan, avukat, hakim, öğretim elamanı gibi insanlar. İnsan kalitesi bakımından çok yüksek. Mersinin yerel yöneticileri bizim size daha çok katkı sunmamızı istiyorsa, onların da bu konuda bizlere katkı sunması gerekiyor” diye konuştu. Tarsus Kültür ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Yetmen ise  “Mersin’i tanıtmak için bir arada çalışmamız gerektiğini düşünüyorum. Gerçekten İstanbul’da bir lobi oluşturmamız gerekiyor. Mersin’in artıları daha fazla bizim dayanışamadığımıza inanıyor ve tekrardan örgütlenmemiz gerektiğini düşünüyorum” dedi. İstanbul Mutlular Derneği Başkanı Hasan Gezer de “Birlik ve beraberlik çok önemli. Şehrin emini burada. Sizleri burada beraber görmek bizleri çok mutlu etti. Kentin dinamiklerini oluşturan STK’lar ile birlikte hareket edilebilir. Bugün bu toplantının bundan sonrası için bir adım olarak görüyorum. Tarımı, turizm, ticareti ile ön plana çıkan bir kent. Sahip olduğu şeyleri güçlü bir sese söyleyebilmesi gerekiyor. Sizler buraya geldiniz bunu çok önemsiyoruz. Gönlü Mersin ile çarpan insanlar bir araya geldik. Hep beraber farklı notalara basılarak güçlü bir orkestra yapılabilirse Mersin tanıtımı katkı olacaktır” Taşeli Kalkınma ve Güç Birliği Derneği Başkan Ayşe Çalık Ross ise “Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığımız bize kent elçisi olma şerefi verdiler. Bunun için sizlere teşekkür ediyoruz. Bir akademisyen olarak okumayı yazmayı sonradan öğrenen ailenin çocuğuyum. Kilikya benim aşk mekanım. Arkeolog olduğum için dünyanın her yerini gezdim. Taşeli bizim ilçelerden oluşan bir platform. Bu ilçeler ön planda olmak üzere tüm dünyaya tanıtmak. Özetle Mersin’den beklentimiz, kültür ve tabiatı ile kültür varlıkları açısından topyekün eksiksiz bir kültür envanteri çıkartılması gerekiyor” önerisini dile getirdi. Gülnarlılar Derneği Başkanı Aytaç Deniz da yaptığı değerlendirmede; “Mersinliler olarak İstanbul’da birçok kez bir araya geldik. Mersin adına İstanbul’da bizim bir yer tahsis edilebilir. Mersin markası olarak. Mersin’in markası yok marka oluşturmalıyız. Anamur’un muzu, Silifke’nin yoğurdu çileği tarihi turizmi, Anamur’un tarihi, Mut’un kayısı kuş üzümü, Akdeniz’in tarımı,  Türkiye’de hiçbir il bu kadar güçlü değil. Gücümüzün farkına varmalıyız. Ben dilini değil biz dilini kullanmalıyız. Sıcak kanlı, çalışkan ve yönetici kabiliyeti olan insanlarız ama biz değiliz, ben olmaya çalışıyoruz” dedi.

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





 
  Akdeniz Gazetesi




 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA