Hüseyin KIRKGÖZ
Mersin Büyükşehir Belediyesi Ağustos Ayı Olağan Meclis Toplantısının 1. Birleşiminde geçtiğimiz hafta terör soruşturmasında gözaltına alınan HDP’li Bedriye Kuş’un mecliste yaptığı konuşmada, savcılık ve emniyeti organize suç örgütü ilan etmesine AK Parti Grup Sözcüsü İsmail Yerlikaya’dan sert tepki geldi. Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Mersin Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince geçtiğimiz hafta yapılan ‘Temizleme’ operasyonunda gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan HDP’li Bedriye Kuş, savcılık ve emniyeti suç örgütü ilan eden açıklamasına Yerlikaya sert tepki gösterdi. Yerlikaya, yaptığı konuşmada, “Yapılan açıklama çok yanlış bir cümle. Sonuçta bu işler hukukta, emniyette devletin olduğu tarafa böyle bir ithamda bulunması çok yanlış. Bunun farkında olmadan konuştuğunu düşünüyorum. Yoksa devletin emniyetine ve savcısına bu söylenmez. Bu hakkı kendisinde nasıl buluyor?” dedi.
“AKDENİZ BELEDİYE BAŞKANINI SÜREKLİ ENGELLİYORLAR”
Akdeniz Belediye meclisinde Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa GÜltak’ı sürekli engellemeye çalışan bir kitle olduğunu iddia eden AK Parti Grup Sözcüsü İsmail Yerlikaya, “Neden diyeceksiniz? Ben geçen dönem Akdeniz’in meclis üyesiydim. Çay Mahallesinde yapılan TOKİ’yi ben biliyorum. Yıllarca HDP’li belediye tarafından engellendi. Bugün vatandaşın kaliteli ve nitelikli konutlara sahip olması için gerekli çalışmalar TOKİ tarafından ve başkanımızın gayretleriyle çok güzel bir proje kazandırıldı. Şuan Akdeniz Belediyesinde daha önce hiçbir zaman AK Parti tarafından yönetilmedi. Yıllardır CHP ve şuan birlikte hareket ettiği HDP tarafından yönetildi. Bir dönem CHP bir dönem HDP tarafından yönetilen belediyede hiçbir alt yapı hiçbir hizmet görülmemişti. Akdeniz’in eksikleri çok. Kendi meclis üyeleri de sürekli söylüyor. Akdeniz’e öncelik verilmeli, hizmette geri kalındığıyla ilgili. Şimdi belediye başkanı yasalara uygun bir şekilde borçlanma istemiş. Borçlanmayla ilgili diğer belediyelerde de yetki veriyoruz. Bir yerin satışı ve yapımıyla ilgili kiraya verilmesiyle ilgili bir yetki istemiş. Bunlar denetime açık, kendileri meclis üyesi. Bunu takip edebilirler, bu satış konusu, paranın kullanımı basın önünde olacak. Paranın kullanımı açık ve net olarak yollara, asfalt, kaldırım yapımına kullanacağı belliyken, rant diyorlar. Vatandaşa hizmet için kullanılan borçlanma yetkisi nasıl rant oluyor anlamıyoruz. Bizim Akdeniz’deki o gün meclise katılan meclis üyesi sayısı 15 Cumhur İttifakı mensubu katıldı. Normalde karşı ittifak diyelim, karşı ittifakın oyu 17 veya 18. Normalde tamamı katılmış olsa, o gün gözaltına alınan arkadaşlar olmasa bile zaten fazlasıyla yetiyor. İsteseydiler meclise katılarak bunun geçmesini engelleyebilirdi. Demek ki onlar da Akdeniz’e hizmet edilmesini istemiyor. Gerçekten konuyu saptırıyorlar. Yanlış yerlere çekiyorlar. Bu doğru bir tutum değil” şeklinde konuştu.
GÜLTAK: “BÜYÜKŞEHİR’İN GÜNDEMİNE GİRMEK HOŞUMA GİTMİYOR DEĞİL”
Daha sonra söz alan Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak ise yaptığı konuşmada, “Yaklaşık 3,5 yılı geride bıraktık. Bir istatistik yapsak herhalde Büyükşehir’de en çok konuşulan, en çok tartışılan Akdeniz Belediyesinin sorunları olmuştur ve Gültak olmuştur. Bu da benim hoşuma gidiyor. Çünkü CHP ve HDP tarafından övülecek halim yok. Demek ki 3,5 yıldır doğru yoldayım. İyi şeyler yaptığımın göstergesi bu. Bir kere bu konuda gurur duyuyorum. Partimi ve Cumhurbaşkanımı Akdeniz’de iyi temsil ettiğimi düşünüyorum. Bize oy veren veya vermeyen tüm Akdeniz halkına saygılarımı ve sevgilerimi yolluyorum. 2024’de kararı onlar verecek, gerisi boş. Biz ne yaptığımızı anlatıyoruz, başkaları da kafasına göre bir şeyler anlatıyor. Bunların kararını 2024 Mart’ta herkes sandığa gittiğinde görecek. Büyükşehir’in gündemine girmek hoşuma gitmiyor değil onu da belirteyim. Büyükşehir’in çok önemli konuları varken benim gündeme alınmam, yıpratılmak için getirildiğimizin göstergesidir. Bunun da altını çizeyim. Bir belediye başkanının borç alması, bir satış yetkisi alması, bir kiralama, bir inşaat yetkisini almasını kamuoyunda rant olarak anlatmak demek çok ilginçtir, cehalettir. Bugün büyükşehirde borç aldı. Kiralamak için yerler kiraladı. İmar A.Ş.’ye 71 milyon aktarılmasını sağladı. Birçok belediyede bunlar olur. Partisi ne olursa olsun tüm belediye başkanlarını rantçı olarak mı suçlayacağız? Bu nasıl bir mantıktır? Belediye dediğiniz bir kamu kuruluşunun tüm hesapları şeffaftır. Denetçiler vardır. Sayıştay’ın dışında ki benim meclisimde denetim kurulu üyelerinin çoğunluğu da CHP ve HDP’nin elindedir. Yılda bir kere tüm hesaplarımızı, tüm harcamalarımızı alıyorlar. Ve üstelik her meclis üyesinden birer üye seçiliyor. Akdeniz Belediyesinin denetleme kurulu üyesinin biri AK Parti’den, biri CHP’den diğeri ise HDP’den seçiliyor. Yetmiyor ve arkadaşlar dışarıdan Mali Müşavirler Odasından kendi istedikleri ismi bir şekilde getirip denetim kurulu içerisine koyuyorlar. Kendi istedikleri ismi getiriyorlar. Daha önce Maliye Bakanlığı’ndan veya farklı kurumlardan getirin dedim, kabul etmediler” diye konuştu.
“HDP VE CHP ÇOK GÜZEL ALGI YAPIYOR”
“Dolayısıyla kendi üyelerimiz yetmez gibi dışarıdan kendi siyasi görüşlerine uygun bir arkadaş getirip Akdeniz’in hesaplarını hallaç pamuğu gibi atıyorlar. Sonuç 3 yıldır, hiçbir şey? Biz miyiz rantçı? Olumsuz bir şey bulduklarında savcılara gidebilirler. Ama hiçbir şey bulamıyorlar ki. Siz çamur at izi kalsın, Gültak rantçı. Bunları bir geçin ya, vatandaş bunu yemez. Buradan da başka yerlerden de yürüyemezsiniz. Dolayısıyla bütün bu lafları söyleyenlere geri iade ediyorum. Allah’a şükür alnım açık. Yaptığım her işten hesap vermeye hazır bir belediye başkanıyım” ifadelerini kullanan Başkan Gültak, “Türkiye Cumhuriyeti’nin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin temel dinamikleriyle oynamak ancak ve ancak onu yıkmak isteyenlere yakışır. Yani devletin en önemli kuruluşlarından olan emniyet ve yargıya suç örgütü olarak ön plana çıkartmak ancak ve ancak bir suç örgütü tarafından yapılır. Paşanın mezarında kemikleri sızlar. Kimse bu devletin temeliyle oynamaya kalkmasın. Biz olağanüstü toplantımızı bir hafta önceden ilan ettik. Çünkü niye biliyor musunuz? Biz hep şu engele takıldık. Büyükşehir’de borçlanma vermiyorsun, sen de alamazsın. Biz Büyükşehir’de borçlanma verdik, yine alamıyoruz. Bu nasıl olacak şimdi? Bize söylenen bu isterseniz yüzleşiriz. Niye peki biz borçlanamıyoruz, acaba bir yerden talimat mı geliyor? Yani burada da bir adaletsizlik var. Sonuncusu olarak HDP’nin ve CHP’nin bir kere daha çok güzel bir algı operasyonu yaptığını gördük. Neden mi? Çünkü son yapılan mecliste Cumhur İttifakının meclis üyesi sayısı 15’tir. O gün 15 kişi oradaydı. Diğer oyunun rengini belli eden meclis üyelerinin sayısı 16. Neyi tercih etti bu arkadaşlar biliyor musunuz? Algı yaratmayı, Türkiye Cumhuriyetinin temel dinamikleriyle oynamayı ve kaos ortamını tercih ettiler. 16 arkadaş gelseydi meclise hem konuşsalardı hem demokratik haklarını kullansalardı hem de işlerine gelmeyen her şeye hayır deselerdi. Niye gelmediler? Kamuoyunu yanıltmayın. Gelseydiniz 16’ya 15 istediğiniz maddeleri reddedebilirdiniz. Ama bir kez daha bir şeyi ispatladınız. Algıyı çok seviyorsunuz. Kaostan faydalanıyorsunuz” dedi.
SEÇER: “BAŞKANLARIN ELİ KOLU BAĞLANMAMALI”
Daha sonra konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ise belediye başkanlarının elinin kolunun bağlanmasına karşı olduklarının altını çizerek, “Siz Büyükşehir’e borçlanma vermiyorsunuz, bunun karşılığında bizde Akdeniz’e vermiyoruz” suçlamalarını reddederek, “Kimsenin iradesi ipotek altında değil. Akdeniz’de bulunan meclis üyelerinin talimata ihtiyacı yoktur. Hizmet noktasında belediye başkanlarının elinin ayağının bağlanmasını doğru bulmuyoruz. Akdeniz’de Gültak, borçlanma talebini akıl ile izah edebiliyorsa borçlanma yetkisi verilmemesi yanlış bir şeydir. Arsa satışı, kamu kurumuna tahsisi konusuna giremem, bu sizinle meclis üyeleri arasındaki tartışmadır. Onun için bu suçlamalarınıza cevap vermek istemiyorum” dedi.