AKMİB’in Akdeniz İhracatçı Birlikleri’ne (AKİB) bağlı 8 birlik arasında uzak ara liderliğini koruduğunu kaydeden Başkan Saadettin Çağan, “Emtia fiyatlarındaki yükseliş, talep artışı ve tedarik zincirindeki değişimin eş zamanlı yaşandığı süreçte sektörümüz, üretim performansı, lojistik avantajı ve ürün kalitesi bakımından daha çok tercih edilir pozisyon elde etti. Ancak yılın ikinci yarısında tüm dünyada bir durgunluk beklentisi var. Lojistik ve kalite avantajımızla olası resesyondan daha az etkileneceğimizi ümit ediyoruz” dedi.
“TEMMUZ AYINDA EN ÇOK MİNERAL YAKITLAR VE MİNERAL YAĞLAR İHRAÇ ETTİK”
Başkan Saadettin Çağan, Türkiye’nin kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatında Singapur, Güney Afrika Cumhuriyeti, Brezilya ve Arjantin gibi uzak pazarlarda güçlü ivme yakaladığını, AKMİB’in ise Fas, Togo ve Gürcistan pazarlarında 152 katı aşan oranlarda rekor ihracat artışlarına imza attığını vurguladı. AKMİB olarak temmuz ayında 2,94 milyar dolarlık Türkiye geneli sektör ihracatına 26,7 oranında destek verdiklerini belirten Başkan Çağan, “Temmuz ayında 899 bin 332 ton ürünü uluslararası pazarlarda değerlendiren Birliğimiz, en yüksek ihracat değerlerini Hollanda, Güney Afrika Cumhuriyeti ve Birleşik Devletler pazarlarında elde etti. Hollanda’ya yüzde 240 artışla 193,7 milyon dolarlık, Güney Afrika Cumhuriyeti’ne yüzde 314 artışla 175,4 milyon dolarlık ve Birleşik Devletler’e yüzde 379 artışla 73,7 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Bu dönemde Togo, Fas ve Gürcistan’a yönelik ihracatımızda rekor düzeyde artışlar sağladık. Togo’da yüzde 15 bin 217 artışla 20,7 milyon dolarlık, Fas’ta yüzde 12 in 265 artışla 47,7 milyon dolarlık, Gürcistan’ta yüzde 2 bin 303 artışla 33,8 milyon dolarlık ihracat değerlerine ulaştık.” diye konuştu. Temmuz ayındaki bölge ihracatını ürün gruplarına göre değerlendiren Başkan Çağan, şunları söyledi: “Mineral yakıtlar ve mineral yağlar, yüzde 185 artış ve 631,4 milyon dolar değer ile temmuz ayında en çok ihraç ettiğimiz ürün grubunu oluşturdu. Bölge ihracatımızın yüzde 80,1’ini oluşturan mineral yakıtlar ve mineral yağların ardından yüzde 81 artış ve 80,4 milyon dolar değer ile plastikler ve mamulleri ikinci sırada yer aldı. Bunu yüzde 49 artış ve 31,4 milyon dolar değer ile anorganik kimyasallar üçüncü sırada takip etti. Temmuz ayında ihracat hacminde en güçlü artışları yakaladığımız ürün gruplarına baktığımızda mineral yakıtlar ve yağlar ile plastikler ve mamullerini, yüzde 96 artış ve 6,9 milyon dolar değer ile organik kimyasallar, yüzde 80 artış ve 5,6 milyon dolar değer ile sabun ve yıkama müstahzarları izledi.
“YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİYLE GES YATIRIMI YAPAN FİRMALAR MAĞDUR OLACAK”
Sektörün gündeminde tartışılan konulara da değinen Başkan Çağan, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından hazırlanan ve 11 Ağustos tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'teki düzenlemenin Güneş Enerjisi Santrali (GES) yatırımı yapan ihracatçı firmaları mağdur edeceğini söyledi. Söz konusu yönetmelik düzenlemesinin trafo kapasiteleri açısından üreticinin lehine olduğunu ama bu alana yatırım yapan sanayiciyi sıkıntıya sokacak olması nedeniyle tekrar gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Başkan Çağan, şöyle konuştu: “Yapılan düzenleme ile GES yatırımı yapan firmalar, tüketim fazlası enerjiyi bedelsiz olarak Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizmasına (YEKDEM) aktarmak zorunda bırakılıyor. Üreticilerimiz bu yatırımlar için milyonlarca dolar ödüyor. Dolayısı ile üretimden arta kalan kısmın bedelsiz olarak YEKDEM’e aktarılması doğru değildir. Yeşil dönüşümün dünya gündeminde en ön sıralarda olduğu bir süreçte bu değişiklik GES yatırımlarında hem yeni yatırımcıları caydıracak hem de önceden yatırım yapanları sıkıntıya sokacaktır. 2019 yılında yayımlanan yönetmeliğe istinaden kredi çekip, borçlanarak GES yatırımı yapan firmalarımızın telafisi mümkün olmayan mağduriyetler yaşamaması, mevcut üretimlerin sekteye uğramaması için düzenlemenin tekrardan gözden geçirilmesini bekliyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarından mümkün olan en yüksek seviyede istifade etmemiz gerekiyor ki cari açığımızın en büyük kalemi olan enerji ithalatı için ödediğimiz milyarlarca dolar ülkemizde kalsın. Bu konuda herkesin üzerinde mutabakata varabileceği ortak bir çözüm bulunabileceğine inanıyoruz. Örneğin doğal gaz kullanan firmaların bu enerji giderleri, GES santrallerinde üretilecek fazla enerji ile mahsuplaşılabilir. Bu ve buna benzer çözümler bulabilirsek hem çevreyi korumuş hem de ülkemiz ve sanayicimiz için herkesin kazanacağı bir sistem kurmuş oluruz.” Cam, metal ve plastik ambalajların geri dönüştürülerek ekonomiye kazandırılması konusunun da sektör için çok önemli olduğunu belirten Başkan Çağan, kimyasal ham maddelerde ülkemizin dışa bağımlılığını azaltmak için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın “Sıfık Atık Projesi” kapsamında depozito yönetim sistemine geçilmesi konusundaki çalışmalarının da ivedilikle sonuçlanmasını beklediklerini sözlerine ekledi.