Hüseyin KIRKGÖZ
Mersin’de yeni Eğitim Öğretim Yılı, bin 288 okulda, 29 bin öğretmen ve 415 bin öğrencinin katılımıyla başladı ancak sorunlar hem öğretmen hem de velileri kara kara düşündürüyor. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) hazırladığı raporu kamuoyuyla paylaştı. Sendika binasında gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, taleplerini ve sorunlara çözüm önerilerini sıraladı. Yeni bir eğitim öğretim yılına önemli problemlerle başladıklarını ileri süren Sümbül, “Bu eğitim öğretim yılında öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve eğitimin tüm aşamalarında emek üreten değerli emekçilere başarılar diliyoruz. Sendikamızın genel anlamda hazırladığı eğitimin sorunlarına ve çözüm önerilerine dair tespitlerimizi içeren raporumuzu sizinle paylaşmadan önce Mersin’de ve ülke genelinde yaşadığımız önemli bazı sorunlara dair birkaç belirlemede bulunmak istiyoruz” diye konuştu.
“ÖĞRENCİLER OKULA AÇ OLARAK GELİYOR”
Her 4 öğrenciden bir tanesinin aç olarak okula geldiğini öne süren Sümbül, “Velilerimizin çocukların eğitim öğretim ihtiyaçlarını gideremediği servis ücretini ödeyemediği ve zorunlu eğitim dışındaki okul öncesi kademeler gibi eğitime önemli katkısı olan süreçlere çocuklarını kaydedemediği kayıt yaptırdığı okullarda da kayıt parası adı altında yüksek ücretlerle karşı karşıya kaldığını görüyoruz. Eğitime yeteri kadar bütçenin ayrılmadığı yardımcı hizmetler sınıfına personelin atamasını yapılmadığı tüm eğitim emekçilerinin yoksulluk sınırının altında bir ücretle çalışmaya mahkum edildiği bu dönemde çıkarılan öğretmenlik meslek kanunu öğretmenlerimizi sınavla birbirleriyle yarıştırarak çalışma barışını bozmakta ve zor ekonomik koşullarda bir miktar ücreti sınav karşılığı vermek gibi onur kırıcı bir düzenleme ile karşı karşıyayız. Bu kanunu ve bu sınavı kabul etmiyoruz. Öğretmenlik Meslek Kanununda ülkemizin de imza attığı Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi: 1966 ILO / UNESCO Ortak Belgesine uygun düzenlemeler yapıncaya kadar mücadelemizi yükselterek sürdüreceğiz. Örgün eğitimden açık eğitime geçişlerinin arttığı pansiyonlu okullarda İmam Hatip ortaokulu ve liselerinin oranının oldukça yükseltilerek ekonomik duruma uygun olmayan velilerimizin öğrencilerini buraya göndermeye mecbur edildiği bir dönemi yaşıyoruz. Laik bilimsel ve demokratik eğitimin önemli oranda zarar gördüğü anadilinde eğitim ve parasız eğitim lise şimdilik hayal olduğu bu eğitim öğretim döneminde sınıf mevcutlarının oldukça kalabalık olması onarıma giren ya da projesi başlayan okulların bütçedeki yetersizlik nedeniyle durma noktasına geldiği , bu nedenle öğrencilerin taşımalı eğitime zorlandığı bir dönemdeyiz” şeklinde konuştu.
ÖĞRETMENLER ODASI’NIN ÇALIŞMA HUZURU BOZULDU
Ücretli öğretmenlik, sözleşmeli öğretmenlik, düz öğretmenlik, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik gibi kariyer basamakları ile öğretmenler odasının çalışma barışının bozulduğuna dikkat çeken Sümbül, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Ücretli öğretmenler açlık sınırının altındaki bir ücretle çalışmaya mecbur ediliyor oysa bu eğitim öğretim döneminde Milli Eğitim Bakanlığını denetleyen kurumlara göre 150 bine yakın öğretmen açığı bulunmaktadır” diyen Mahmut Sümbül, öğretmenlik mesleğinin uzmanlık gerektiren ve kadrolu olarak yapılabilecek bir iş olduğunu vurguladı. “Meslek Kanunu’nda yapılacak düzenleme ile meslek onurumuzu koruyan ve eğitimin geleceği olan gençlerimizin bilimsel demokratik bir eğitim süreci yaşayabilmesi için gerekli değişiklerin bir an önce yapılmasını istiyoruz” diyen Sümbül, “Kanun hükmünde kararnamelerle görevden haksız hukuksuz yere ihraç edilen meslektaşlarımız bu eğitim öğretim yılında da öğrencilerinden ve arkadaşlarından uzaktalar. Bu haksızlığın bir an önce sona erdirilmesi ve arkadaşlarınızın tüm hakları tanzim edilerek görevlerini iade edilmesi gerekmektedir. Eğitim Sen olarak emekçi eğitim bekçilerinin ve eğitimin tüm sorunlarına dair tespitler yapmaya ve bu sorunları gidermek için mücadele etmeye devam edeceğiz. Liyakatsız atamalarla milli eğitim sistemini çökertmeye çalışan bu karanlığı Eğitim Sen güneşi ile aşacağız. Üyelerimize yönelik olarak son dönemlerde sudan gerekçelerle soruşturmalar yürütülmekte üyelerimiz haksızlığa uğramış olsa dahi idari tasarruf denilerek görev yerleri değiştirilmektedir. Bizim için sürgün sayılan bu uygulamayı kabul etmemiz mümkün değildir. Bu soruşturmaların tarafsız bir şekilde yürütülmesi ve yasalara hukuka uygun şekilde sonlandırılması gerekir. İçel Anadolu Lisesinde saldırıya uğrayan üyemizin görev yeri değiştirilirken bu olaya neden olan kadın öğretmen daha önce Gazi Anadolu lisesine verilmişken geçici görevlendirme ile tekrar İçel Anadolu Lisesine çok yakın olan Mezitli’de bir okula görevlendirme ile verilmiştir Zehra Fatma İmam Hatip Lisesi’nde okul müdürünün baskıları ile karşılaşan üyelerimiz yürütülen soruşturma ile görev yerleri değiştirilerek mağdur edilirken baskıların sebebi olan okul müdürü hala görevine devam etmektedir. Üyemiz olsun olmasın eğitim emekçilerinin tüm sorunlarında yanlarında olacağımızı ve hukuki meşru tüm yollarla haklarını savunacağımızın bilinmesini isteriz.”