Neşet TORUN

Tarsus Emek ve Demokrasi Güçleri’ni oluşturan bileşenler, Yarenlik Alanı’nda ortak basın açıklaması yaptı. Bileşenler adına açıklama yapan Hüseyin Pala, “2023 bütçesi TBMM de görüşülüyor. Bütçeler bir ülkede kaynakların gelirlerin kimlerden toplandığını ve söz konusu gelir ve kaynakların kimler için kullanılacağını gösteren belgelerdir. Buradan hareketle herhangi bir ülkedeki mevcut sistemin kimden veya kimlerden yana olduğunu anlamanın en kolay yolu bütçesine bakmaktır. AKP iktidarının yine emekçileri emeklileri ve yoksul halk kesimlerini değil, sermayeyi, yandaşları tercih eden bir bütçe sunduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı.

“BU BÜTÇEDE HALK YOK”

TBMM’de görüşülen bütçede emeklilerin ve emekçilerin olmadığını iddia eden Pala, “Bu bütçede halk yok, Bu bütçede kadınlar yok, Bu bütçede çocuklar yok, Bu bütçede doğa yok, Bu bütçede gençler yok, Peki bu bütçede ne var? Bu bütçede yandaş var, Bu bütçede sermaye tercihleri var, bu bütçede savaş yatırımları var. Kasım ayı verilerine göre, yoksulluk sınırının 25 bin 365 TL, açlık sınırının 7 bin 786 TL olduğu ülkemizde, bugün en düşük emekli maaşı 3 bin 500 TL asgari ücret ise 5 bin 250 TL’dir. Yani açlık sınırının da çok çok altındadır. Yani ölüm sınırı artık. Ve milyonlarca kişi bu maaşlarla geçinmek zorundadır. Bu durum milyonların açlık ve sefalet içinde yaşadığının açık göstergesidir. Pahalılık ve enflasyona baktığımız zaman durum daha da vahimdir. Sarayın ve AKP’nin 2023 bütçesi bu krizi derinleştirirken, bizleri daha da zor günlerin beklediğini ortaya koyan bir tercihten oluşmaktadır. Ekonominin çok iyi gittiğini enflasyonun belini kırdıklarını söyleyen yetkili ve sorumlulara, çarşıya pazara bir çıkmasını öneriyoruz. Çizdiğiniz pembe tablo halkın karanlık tablosudur. TÜİK'in bize göre gerçeklikten uzak verilerine göre bile yüzde 85 olan enflasyon emekli ve emekçileri en temel gıda maddelerini alamaz duruma getirmiştir. Bizim hesaplarımız TÜİK hesaplarıyla örtüşmüyor. Gerçek enflasyonun yüzde 200’lerde seyrettiği açıktır. Bizim hesabımız ortada. TÜİK'in hesabını da kimler yapıyorsa alışverişe birlikte çıkalım. Kimlerin gerçeği söylediği, kimlerin gerçeği gizlediği ortaya çıksın. Bizim için bu yük, taşınamaz hale gelmiştir. Artık yeter… Biz bu ülkede insanca yaşamak istiyoruz. Hakkımız olanı istiyoruz. Bugün taleplerimiz için bir kez daha alanlardayız. Saraya, savaşa, sermayeye değil, halka, emekliye, emekçiye bütçe istiyoruz” diye konuştu.

“VERGİDE ADALET İSTİYORUZ”

“Bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını, Halkın, emekçilerin onların örgütlü yapılarının bütçe süreçlerine etkin katılımının sağlanmasını, Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasfiyesine ve özelleştirme soygununa son verilmesini istiyoruz” şeklinde konuşan Pala, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını, Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesini istiyoruz. Vergide adalet istiyoruz. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz. 2023 bütçesinde işçilerin emeklilerin kamu emekçilerinin insanca yaşayacağı bir ücretin sağlanmasını, en düşük emekli maaşının asgari ücret düzeyinde olmasını istiyoruz. Asgari ücretin açlık sınırının üzerinde, insanca yaşanacak bir ücret olarak belirlenmesini, sağlıkta yapılan kesintilerin kaldırılmasını istiyoruz. Eğitime, sağlığa ayrılan bütçenin artırılmasını istiyoruz. Temel tüketim maddelerinde KDV'nin sıfırlanmasını Gelir Vergisi dilim tutarlarının gerçek enflasyon ve büyüme rakamlarına göre düzenlenmesini istiyoruz. Emeğe kölelik, emekliye sefalet dayatan politika ve uygulamalara son verilmesini istiyoruz. Yıllardır bir türlü çözülmeyen, görmezden gelinen EYT'lilerin emeklilikte yaşa takılanların emeklilik haklarının, koşulsuz olarak bir an önce verilmesini, bütçeden EYT düzenlemesi için yeterli kaynağın ayrılmasını istiyoruz. Sömürü, yoksulluk, talan düzeninin, emek, barış, toplumsal cinsiyet karşıtı sermaye yanlısı bütçelerine karşı toplumun yüzde 99'unu oluşturan başta kamu emekçileri, emekliler ve işçiler olmak üzere emeğin tüm renklerini dar gelirli vatandaşlarımızı, kadınları, gençleri halktan, emekten yana bütçe için sesimize ses katmaya ve birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.”