Neşet TORUN
Emeklilerin yaşadığı sıkıntılara dikkat çeken Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Tarsus Şube Başkanı ve Genel Merkez Mali Sekteri Ömer Kurnaz, emekli aylıklarına yapılan zamların, kısa sürede değerini yitirdiğinden, emeklilerin zorunlu ihtiyaçlarının önemli bir bölümünü alma gücüne sahip olmadığından; beslenme, sağlık ve konut sorunlarıyla karşılaştığını söyledi.
“DEVLET EMEKLİLERİ KORUMALI”
Ekonomik kriz nedeniyle emeklilerin hayatta kalma mücadelesi verdiğini kaydeden Kurnaz, “Devletin, emeklileri koruma gibi bir görevi olmasına rağmen, emekli aylıklarında görülen kayıplar yanında eşitsizlikler de giderek büyümektedir. Gelecek güvencesi olarak görülen emekli aylıklarının iyileştirilmesi ve intibak yapılarak eşitliğin sağlanması, sosyal güvenliğin bir normu olarak değerlendirilmelidir. Geçmişten günümüze kadar yapılan değişiklikler, gerek emekli aylığına hak kazanma koşullarında ve gerekse de emekli aylığı hesaplamalarında eşitlik öngörülmediğinden, her bir sigortalı ve emekli bir birini kıyaslamakta ve benim hakkım korunmadığı gibi eleştirilerde bulunmaktadır. 2000 öncesi dönemde emeklilikte yaş koşulunun kaldırılmasının bedelini, 2000 sonrasında yürürlüğe giren 4447 ve 5510 sayılı Kanunlarla, 2000 sonrasında emekli olanlar ödemektedir. EYT’liler kendi açılarından haklı olmakla birlikte, 08. 09. 1999 sonrasında ilk defa işe girenlere getirilen yaş koşuluna da itirazlar gelmektedir. Sosyal güvenliğin temel ilkesi olan eşitlik öngörülmediğinden, norm ve standart birliğinden uzaklaşan bir sistem ile karşı karşıyayız. Sosyal güvenlik sisteminin en büyük güvencesi olan istihdam korunamadığından, aktif/pasif oranları 1,9’a kadar gerilemiş ve SGK’nun giderlerinin artması karşısında emekli aylıklarının hesaplanma sistemini değiştiren 4447 ve 5510 sayılı Kanunlarla getirilen güncellenme katsayısı ve aylık bağlama oranları ile hesaplanan emekli aylıklarında ciddi kayıplar yaşanmaktadır. Açlık sınırının 8 bin TL’ye yaklaştığı bir dönemde, 3 bin 500 TL ödeme, emekli aylığı olarak tanımlanabilir mi?” diye sordu.
“EMEKLİLERE SOSYAL DESTEKLER VERİLMELİ”
“Sosyal destek” adı altında doğalgaz, elektrik ve su giderlerinden alınan vergilerden emekliler muaf tutulmalıdır. Diğer taraftan, emeklilere ödenen vergi iadesi karşılığı ek ödeme oranları değerini yitirmiştir. 2006 yılına kadar işçi ve emeklilere eşit bir vergi iadesi yapılırken, sistem değişikliğine gidilmiş ve emeklilere daha düşük bir vergi iadesi öngören yüzde 4-5 arasında değişen ek ödeme oranları getirilmiştir” ifadelerini kullanan Kurnaz, “Türkiye Emekliler Derneği, belirlenen ek ödeme oranlarına göre yapılan vergi iadesi çok düşük kaldığından, asgari ücretin vergi dışı kalan tutarı kadar emeklilere de ek ödeme yapılmasını talep etmektedir. Yaşlılık ile birlikte sağlık sorunları da artmaktadır. Sağlık hizmeti alınırken, katkı payları ve ilaç farkları, emeklilerin ödeme gücünü aşmaktadır. Emekliler, çalıştıkları yıllarda yüzde 12 sağlık sigortası primi ödediğinden, emeklilerden hiçbir ad altında katkı payı alınmamalıdır. Katkı payları, emekliler için haksız bir ödeme olmakta; özel sağlık kuruluşları ise ticari bir işletme gibi çalıştığından, emekliler kamu sağlık kuruluşlarında gitmekte ve yoğunluk nedeniyle de randevu almada sorunlar yaşanmaktadır. Yapılması gereken, kamu ve özel sağlık kuruluşlarının emeklilerden katkı payı almaması için Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) ile gerekli olan değişikliklere gidilmeli; yaşlılara ve emeklilere pozitif ayrımcılık yapılmalıdır” dedi.