Necdet TAŞ

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından dün Hatay’da meydana gelen 6.4 ve 5.8 büyüklüklerindeki depremlerin yoğun olarak hissedildiği Mersin adeta diken üstünde. Mezitli ilçesi Tece Deniz Mahallesi'nde bulunan 3 binada hasar oluştuğu ihbarı yapıldı. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ile Mezitli Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri binada incelemelerde bulundu. Yetkililer, yapıda 'öne doğru oturma' olduğunu tespit etti. Bina sakinleri, polis ve zabıta görevlileri nezaretinde tahliye edilirken, binaların etrafı şeritle kapatılıp, sivillerin geçişine izin verilmiyor.

BİNALARIN SAĞLAMLIĞI KONUSUNDA ENDİŞELER VAR

Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Jeoloji Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Erkan Demir, Mersin’deki binalarının sağlam olup olmadığı konusunda büyük bir endişeler olduğunun altını çizerek, “Bu kaygıları çok normal. Bu depremi belki yıkımla yaşamadık ama Mersin'i de bekleyen bir deprem var. Ülke olarak aslında bir fay kuşağındayız. Neredeyse fay hattının geçmediği bir kentimiz yok. Büyük deprem oluşturan fay hatlarının bir kısmı uzantı olarak bölgemizde devam ediyor. Mersin'den geçen fay hatlarının uzunlukları 150- 200 kilometre değil ama içinden ve civarından geçen birçok fay hattı var. Bu fay hatları ve olası depremler, yapılan araştırmalar sonucu incelenerek işaretlendi. Mersin bir depremle yıkılabilecek risk taşıyor. Kimse fay hatlarının geçmediği, tehlike olmayan bir kent olduğuna aldanmasın.  Adana'nın Ceyhan ilçesinde 1998'de meydana gelen depremde kentte ciddi anlamda hasar oluştu. 25 sene önceki depremde hasar alan bu binalarla ilgili herhangi bir işlem yapılmadı. O yüzden acilen yerel yönetimler, merkezi hükümet, Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası ve Jeoloji Mühendisleri Mersin’in yapı stokuyla ilgili ortak bir çalışma yapmalı” çağrısında bulundu.

“ERDEMLİ BELEDİYESİ’NDE JEOLOJİ MÜHENDİSİ YOK”

Mersin'in yapı stokunun yarısından çoğunun maalesef 40 yılın üzerinde binalardan oluştuğuna dikkat çeken Demir, “Bu da yakın civarda olacak 6 ve üzeri depremde can kayıplarının yaşanabileceği riskini barındırıyor. Tarihsel kayıtlara baktığımız zaman Viranşehir, Tarsus, Anamur geçmiş yıllarda yaşanan depremlerde yerle bir olmuş ve buraların üzerine kentler kurulmuş. Viranşehir'in 3 kez depremle yerle bir olduğunu biliyoruz. Viranşehir’in ismi bile ‘Viran’ olmasından geliyor. Tarsus altında bir kent barındırıyor. Bu kayıtlar aslında bizi şunu anlatıyor, bu bölge deprem açısında suskun bir bölge. 20 yıl öncesinde bu bölgede 30 ile 50 yıl arasında deprem bekliyorduk diye açıklama yapılmış ve aradan ciddi zaman geçti. Bu şunu gösteriyor; büyük bir risk barındırıyor. Burası sağlam bir kent değil. Zeminimiz alüvyon üzerine kurulmuş bir kent. Kıyı şeridinde devasa binalar inşa ediliyor. Sıvılaşma tehlikesinin olduğu, çok katlı binaların yapılmaması gereken bölgeler. Mersin’de en çok yapı ruhsatı veren belediyesi Erdemli ama Erdemli Belediyesi’nden kadrolu bir tane jeoloji mühendisi yok. Oradaki süreç tamamen müteahhitlere bırakılmış durumda. Mersin’de 50 tane yapı denetim firması var bu firmalarda çalışan bir tane jeoloji mühendisi yok. Bu durumda yapılan jeoloji etütleri ne kadar güvenilir olabilir ki…  Mersin’de tahliye edilen binalar var. Bu binaların bir kere dengesi bozuldu mu artık o binanın ayakta kalma şansı yok. Mersin sürekli fay hattı üzerinde değil diye zemin etütleri göz ardı edilerek kötü yumuşa zemine çok katlı binalar yapılmış” ifadelerini kullandı.