Neşet TORUN

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş'ın TİP Hatay Milletvekili Can Atalay ve Gezi tutuklularının hukuksuz şekilde tahliye edilmemesi üzerine başlattığı "Özgürlük Yürüyüşü" 10’uncu gününde sürüyor. Hatay’dan Ankara’ya başlatılan yürüyüş, bugün Mersin'in Tarsus ilçesine bağlı Yenice Mahallesi'nden devam etti. TİP genel Başkanı Erkan Baş’a Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan, Mersin Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri ile Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Tarsus Şubesi yöneticileri eşlik etti.

“10 EKİM KATLİAMININ ÜZERİ ÖRTÜLMEYE ÇALIŞILIYOR”

Sekiz yıl önce Barış Mitingi’nde Ankara Gar Meydanı’nda katledilen insanları anan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, “Sekiz yıl önce bu ülkede yaşayan yüreği barıştan, kardeşlikten, adaletten yana atan herkesi hedef alan ve 103 canımızı yitirdiğimiz Ankara Gar Katliamının yıl dönümündeyiz. Sadece barış istediklerini dile getirmek için, sadece adalet istedikleri, emek mücadelesini güçlendirmek istediklerini için Ankara'da yasal bir miting gerçekleştirmek için toplanan kardeşlerimize, arkadaşlarımıza, yoldaşlarımıza, canlarımıza doğrudan iktidarın desteklediği, iktidarın önünü açtığı, işbirliği yaptığı barbarlar sürüsü tarafından hain, kahpece bir saldırısının neticesinde kardeşlerimizi kaybettik. Bugün üzerinden sekiz yıl geçmesine rağmen hâlâ bu katliamın faillerini açığa çıkaramamış olmaları, bize bir şeyi gösteriyor. Evet, ortada sözde bir dava var. Bu dava devam ediyor. Fakat bu davayı takip ettiğimizde gördüğümüz tablo şudur: Bir katliamı açığa çıkartmak için değil, bir katliamın üzerini örtmek için. Bir katliamı bütün ayrıntılarıyla topluma sunmak, faillerini, işbirlikçilerini cezalandırmak için değil, üzerini örtüp unutulmasını sağlamak için yapıyor” ifadelerini kullandı.

DAVUTOĞLU’NA TEPKİ

İktidarın koltuğunu korumak için elinden geleni yaptığını ifade eden Baş, “Buradan açık ve net ifade ediyoruz. Asla unutmayacağız, asla unutturmayacağız. Bugün bu iktidar yine aynı yaklaşımla koltuğunu korumak için elinden geleni yapmaya devam ediyor. Unutmayalım ki 10 Ekim Katliamının hemen öncesinde Suruç'ta sosyalist gençleri hedef alan benzer bir katliam gerçekleşmiştir. Hemen arkasından Ankara'daki katliam, iktidarın o dönem iktidarı kaybetme korkusuyla girdiği telaşın ve toplumu teslim alma girişimlerinin bir sonucuydu. Unutmayın, 'Verin 400'ü, bu işi huzur içinde çözelim' cümlesi Ankara Gar Katliamının şifresini vermektedir bize. Dönemin Başbakanı olan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, "Konuşursam çok şey açığa çıkar" dedi. O katliamın faillerini bildiğini ama söylemeye cesareti olmadığını, daha doğrusu bunun bir pazarlık konusu haline getirdiğini de hiç unutmamak gerekiyor. Arkadaşlarımızın hayatı üzerine kendi siyasi emelleri gereği pazarlık yapacak kadar yüzsüzler. Evet. Biz tam da bu yüzsüzlüklere teslim olmadığımızı göstermek için bu yürüyüşü gerçekleştiriyoruz. Biz Türkiye'de siyasetin, insan hayatının iktidarın koltuğundan daha kıymetli olduğunu, onların para kazanmasından daha kıymetli olduğunu, onların tarikatlarının, cemaatlerinin, gerici örgütlenmelerinin önünü açan politikalarına karşı halkın özgürlük mücadelesini büyütmek için sürdürüyoruz” dedi.

“KATİLLERİ AFFETMEYECEĞİZ”

Mücadeleye devam edeceklerinin altını çizen Baş, “Ne yaparlarsa yapsınlar bu ülkede milyonlarca insan bu gerici, bu yobaz iktidara, bunların işbirlikçisi, bunların desteğiyle palazlanan o İŞİD çetelerine asla teslim olmadık, asla teslim olmayacağız. Sonuna kadar bu yürüyüşü devam ettireceğiz. Ve bu katliamda payı olan, bu katliamı gerçekleştiren, bunları örgütleyen, talimatları veren, bunun siyasal zeminini hazırlayan, bu katliamı önlemesi, engellemesi gerekirken bunu yapmayıp 103 canımızı aramızdan kopartan, bu ülkede barışı bombalayan, bu ülkede kardeşliği bombalayan, bu ülkede savaş yanlısı politikalarla kendi iktidarını devam ettirenlere karşı mücadelemiz kararlılıkla devam edecek. Yitirdiğimiz kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı bir kez daha saygıyla, sevgiyle anıyoruz. Onların ailelerini, hak ve adalet mücadelesini yılmaz bir biçimde devam ettiren 10 Ekim ailelerimizi saygıyla selamlıyorum. Onların mücadelesinin sonuna kadar yanında olacağımızı bir kez daha ifade ediyorum. Onların mücadelesi bizim mücadelemiz. Asla yalnız yürümeyecekler. 10 Ekim katliamında yitirdiğimiz bütün canlarımızı hatırlamaya hatırlatmaya ve bu ülkedeki eşitlik, özgürlük, barış mücadelesi meşalesi kılmaya devam edeceğiz. Katilleri ise asla unutmayacağız, asla affetmeyeceğiz” diye konuştu.