Necdet TAŞ
Mersin’in Toroslar ilçesinde bulunan Muhsin Yanpar İlköğretim Okulu’nda öğretmen Süleyman Yılmaz, öğrenci velisi M.A’nın saldırısına uğradı. Burnu kırılan öğretmen için eğitimciler birleşerek eylem yaptı. İddiaya göre olay 16 Şubat günü okul bahçesinde veli ve öğrencilerin gözü önünde yaşandı. Bayrak töreni sırasında M.A, öğretmen Yılmaz’a saldırarak darp etti. Burnu kırılan öğretmen kanlar içinde kalırken olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Okul önünde toplanan eğitim emekçileri ortak yaptıkları basın açıklaması ile saldırıyı kınadı. Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı eyleme; Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, Türk Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Metin Ercan, Eğitim İş Sendikası Mersin Şube Hukuk Sekreteri Ahmet Kahraman, Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası Mersin İl Temsilcisi Ali Keskin ile Eğitim-Bir Sen Mersin Şubesi Başkanı Abdullah Çelik ile çok sayıda eğitimci, veli ve öğrenci katıldı. “Eğitimciye yönelen şiddeti durduralım” pankartı açılan eylemde, “Okullarda şiddet artık sn bulsun” sloganları atıldı.
SÜMBÜL; “SALDIRIYI ŞİDDETLE KINIYORUZ”
Sendikalar adına ortak açıklamayı okuyan Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, “Muhsin Yanpar İlkokulunda 16 Şubat Perşembe günü bayrak töreni sonrası Öğretmen Süleyman Yılmaz’a bir veli tarafından yapılan saldırı, içinde vicdani sorumluluk taşıyan herkesi derinden üzmüştür. Süleyman Yılmaz’a yönelen fiziki şiddet okul bahçesinde bulunan onlarca öğrencinin gözleri önünde gerçekleşmiş, öğrencilerimizde büyük bir endişe ve korku oluşturmuştur. Okullarımızda her türlü şiddeti reddediyor, Süleyman Yılmaz öğretmenimize yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Aslında bu saldırı bir öğretmene, bir eğitimciye yönelmiş gibi görünse de kamusal bir kurum olan Muhsin Yanpar İlkokuluna, okuldan da öte tüm eğitim camiasına yöneliktir. Öğretmenimiz bu saldırıyı yaralanmayla atlatmıştır ki daha üzücü bir sonuçla karşılaşılabilecek durumla da karşılaşabilirdik. Tüm eğitim camiamıza geçmiş olsun diliyorken bu tür saldırıların son olmasını da temenni ediyoruz. Bu veli saldırısı haklı olarak okullarımızdaki güvenlik sorununu da gözler önüne sermektedir. İş yerlerimizde bu ve benzeri üzücü bir olayla karşılaşmamak için gerekli önlemlerin alınmasını istiyoruz. Saldırı sonrası okul bileşenleri, saldırıya uğrayan arkadaşımızın öğretmen arkadaşları, okul Müdürü Halil Küçükusta, İlçe Milli Eğitim Müdürü Oğuzhan Tülücü öğretmenimizin yanında olmuş, mesleki dayanışmanın güzel bir örneğini vermişlerdir. Öğretmenimiz Süleyman Yılmaz’a yapılan saldırı hepimize yapılmıştır şiarıyla birlikte hareket eden, mesleki dayanışma gösteren, güvenli okul / güvenli iş yeri talebini dile getiren tüm bileşenlere geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor bu ve benzeri olayların son bulması dileğimizi yineliyoruz” ifadelerini kullandı.
ÇELİK; “YETER ARTIK”
Eğitim-Bir-Sen Mersin 1 Nolu Şube Başkanı Abdulla Çelik ise, “Son zamanlarda okul içinde ve dışında öğretmenlerin, yöneticilerin maruz kaldığı şiddet olaylarında gözlenen artış, eğitimin işleyişini ve toplumsal huzuru ciddi manada tehdit eder boyuta ulaşmıştır. Şimdi de Toroslar İlçemizde bulunan Muhsin Yanpar İlkokulunda bir öğrenci velisi öğretmen arkadaşımız Süleyman Yılmaz’ı görevi başında darp etmiştir. Yeter Artık. Bu saldırganlara karşı toplum olarak da, bakanlık olarak da acilen önlem alınmalıdır. Bu gidişat bizi endişelendirmektedir. Şiddetin egemen ve baskın olduğu yerde sağlıklı ve verimli bir eğitim ortamından bahsetmemiz imkânsızdır. Çünkü eğitimcilere yapılan saldırı topluma ve toplumun geleceğine yapılmış bir saldırıdır. Hemen her yıl okulların açılmasıyla başlayan şiddet haberlerinin neredeyse günlük hayatın parçası haline gelmiş olması ve sıradanlaşması maalesef acı bir realite olarak bizi endişelendirmektedir. Şiddetin fiziki ve psikolojik hasarı sadece maruz kalan eğitimcinin hayatını etkilemekle sınırlı kalmamakta, başta ailelerine ve öğrencilere olumsuz yansımalarıyla eğitim düzenini olumsuz etkilemektedir. Eğitimciler, yaptıkları işin onur, önem ve ağırlığına uygun hayat ve çalışma şartları sağlanmadığı gibi, her türlü şiddet ve saldırılar karşısında savunmasız, korumasız bırakılmışlardır. Yaşanan yanlışlığın kuşkusuz sosyolojik, psikolojik, kültürel, idari birçok sebep ve açıklaması vardır” dedi.
“SEBEP DERİNLEMESİNE ARAŞTIRILMALI”
Bütün bu üzücü, travmatik olayların sebebinin derinlemesine araştırılması, tahlil edilmesi, sonuçlar çıkarılması ve çareler üretilmesi gerektiğini kaydeden Çelik, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Herkesi ilgilendiren, belki hepimizin pay sahibi olduğu bu sebepler çok yönlü ve ayrıntılı araştırılmalıdır. Bu şiddet sarmalının sona erdirilmesi için basına, sivil toplum kuruluşlarına, bilim adamı, aydın ve sanatçılara da büyük görevler düşmektedir. Millî Eğitim Bakanlığı bu tür olaylarda sessiz kalmamalı, personeline sahip çıkmalı, gerekli açıklamaları yapmalı, gerekli adımları atacak iradeyi ortaya koymalıdır. Biz eğitim çalışanlarını hedef alan bütün saldırılar sona erdirilinceye, bu karanlık şuursuzluk son buluncaya kadar, herkesi sorumluluk almaya davet ediyoruz. Biz bilginin gücünün cehalet cürmüyle sindirilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Ruhumuzu besleyen, benliğimizi geliştiren, geleceğimizi aydınlatan, milletçe varlığımızın dayanağı olan eğitimin şiddetin esiri olmasına hep birlikte karşı durmalıyız. Arkadaşımıza görevi başında gerçekleştirilen bu ve benzeri saldırılara karışanlar kanunlar önünde hak ettikleri cezaları almalı tedbiren ve acilen de kamu hizmetlerinden faydalanmalarına yönelik kısıtlamalar getirilmelidir. Okuldaki tüm çalışanlara, öğretmenimize ve tüm eğitim camiasına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Bizim nazarımızda her üyesiyle saygıya değer olan eğitim ailenin hangi ferdine olursa olsun, yapılan bu ve benzeri saldırıları bir kez daha kayıtsız şartsız kınıyor ve reddediyoruz. Eğitim çalışanlarına uygulanan şiddet konusunda bütün eğitim çalışanlarının kenetlenerek yekvücut şekilde dimdik ayakta olduğunu yerelde ve genelde tüm Türkiye kamuoyuna bir kez daha ilan ediyoruz.”