Neşet TORUN

Tarsus Kadın Platformu, Eğitim Sen Tarsus İlçe Başkanlığı binasında düzenlediği basın açıklamasında, yerel yönetimlerin kadınların günlük yaşamlarını etkileyen birçok konuda belirleyici olduğunu belirtti. Toplantıda yapılan konuşmalarda, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve kadınların yaşam alanlarının iyileştirilmesi için yerel yönetimlerin daha etkin politikalar izlemesi gerektiği vurgulandı. Platform sözcüsü Jale Kirman, yerel yönetimlerin politikaları doğrudan kadınların yaşam kalitesini etkilediğine dikkat çekerek, bu nedenle, kadınların ihtiyaçlarına duyarlı politikaların hayata geçirilmesi son derece önemli olduğunu söyledi.

SERİN:  “YAPILAN ÇALIŞMALARIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

Platform Sözcüsü Çiğdem Serin ise, “Tarsus Kadın Platformu olarak, toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeten bir kent düzeninin inşa edilmesi konusunda, sosyal yaşamdan, barınmaya, alt yapıdan, kentin yönetimine kadar söyleyecek sözümüz var. Yerel Yönetim seçimleri, kadınlar için salt belediye hizmetlerinin iyileştirmesi anlamına gelmiyor. Yerel Yönetimlerde uygulanacak her adım, kadınların hayatlarının nereye doğru yönlendirilmek istendiğinin, ne oranda kent yaşamında var olabileceklerinin seçimidir bizler için. Tarsus toplumsal cinsiyet eşitsizliği bakımından pek çok yakıcı sorun barındırmaktadır. Özel ve kamusal alanlardaki her türlü erkek şiddeti, kadın cinayetleri, taciz, tecavüz, toplu taşıma araçlarının güvensizliği, sığınma evlerinin yetersizliği, çocuk istismarı, ayrımcılık en can alıcı sorunlar arasındadır. Bu sorunlar çerçevesinde özel ve kamusal alanda erkek şiddeti ile mücadelede kadını güçlendirecek biçimde bir yerel yönetim anlayışının geliştirilmesi, somut programların üretilmesi ve stratejilerin geliştirilmesi noktasında Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Tarsus Belediyesi’nin yaptığı çalışmaların takipçisi olacağız. Yerel yönetim politikaları ve uygulamaları hayatlarımızı doğrudan etkilemektedir. Özel ve kamusal alanlarda güvenliğimizden hangi hizmetlerden ne kadar yararlandığımıza, kent planlamasından ulaşım koşullarına, sokak aydınlatmalarına kadar kaynakların nasıl kullanıldığı bizlerin yaşamını doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle de hayatlarımızı ve yaşadığımız kenti biçimlendirmenin yolu, yerel yönetim politikalarını birlikte üretmek ve uygulamaktan geçer. Bu noktada belediyedeki stratejik planlama, bütçeleme, tartışma ve karar süreçlerinde kadın platformu olarak aktif katılımımızın sağlanmasını talep ediyoruz. Yerel Yönetimler, kadın erkek eşitlik politikalarını güvence altına almak amacıyla, farklı cinsiyet, yaş, engellilik durumunda olan ve farklı görüşlere sahip kişilerin birlikte ve bir arada yaşama ilkesini hedeflemelidir. Kadınların eşit ve güvende yaşayabileceği bir Tarsus için Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Tarsus Belediyesinden taleplerimiz; Kadın Politikaları Müdürlüğü/Daire Başkanlığı kurulması, Belediye bünyesinde toplumsal cinsiyet eşitsizliği sebebiyle emeği ve bedeni sömürülen, yok sayılan, yaşam hakkına saldırılan kadınlar, yaşlılar, engelliler, göçmen kadınlar için eşitlikten yana bir anlayışı kurmak için strateji, plan, program, koordinasyon ve iş birliği sağlayacak bir kadın politikaları müdürlüğünün/daire başkanlığının kurulması, Müdürlük/daire başkanlığı; Kentte bulunan kadın örgütleri, meslek odaları, sendikalar, sivil toplum kuruluşları ile düzenli bir koordinasyon, iş birliği yapar. Her türlü ayrımcılığa karşı mücadele edecek olan müdürlük ihtiyaç halinde kuracağı çeşitli birimler ile faaliyet kapsamını genişletir” ifadelerini kullandı.

“TOPLUMSAL YAŞAMA KATILIMIN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILMALI”

Belediye meclisinde Kadın Erkek Eşitliği Komisyonu oluşturulması ve mecliste alınan kararların uygulamaya geçmeden önce, bu komisyonda görüşülmesini talep ettiklerini ifade eden Serin, “Stratejik planın cinsiyet eşitliğine dayalı bütçe üzerinden oluşturulması, Stratejik planın ile faaliyet planının yerelde var olan kadın örgütleri, Kadın Meclisleri ve kadınlarla birlikte en geç seçimleri takip eden 6 ay içinde hazırlanması, Belediyelerin tüm politikalarının, uygulama planlarının Belediye Meclisi Eşitlik Komisyonu, Kadın Örgütleri, Kent Konseyi Kadın Meclisi ve hemşeri kadınların katılımını uluslararası standartlara uygun şekilde sağlayarak hazırlanması ve uygulanması, bu hazırlık ve uygulamaların 3 ayda bir raporlaştırılması ve kamuoyu ile paylaşılması, Belediyelerin alacağı tüm kararların, kente dair eylem/uygulama planlarını da kapsayacak şekilde Toplumsal Cinsiyet Eşitlik Birimi’nin ve Eşitlik Komisyonu’nun görüşüne başvurularak alınması, Belediyelerin Meclis Toplantılarına Eşitlik Komisyonu, Kadın Örgütleri ve Kadın Meclisi tarafından gönderilen gündem önerilerinin oylanmaksızın meclis gündemine alınması, Kadın Örgütleri ile Mart-Haziran-Eylül-Aralık aylarında periyodik toplantılar yapılması suretiyle kadınların ihtiyaç ve taleplerinin belirlenmesi, çözümlerinin oluşturulması, uygulanması, her toplantıdan sonraki 1 ay içinde toplantı raporunun yayınlanması, Belediye personel alımlarında cinsiyet eşitliği hedeflenerek kadın personel istihdamının sağlanması / karar mekanizmalarında cinsiyet eşitliğinin sağlanması /eşit temsil üzerinden kadın personelin görevlendirilmesi, Belediye personeli için düzenli olarak her 3 ayda bir toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi düzenlenmesi, izlenmesi, raporlaştırılması ve raporun belediyenin sosyal medya hesaplarında yayınlanması, Muhtarlara yönelik düzenli olarak her 3 ayda bir Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eğitimlerinin düzenlenmesi, Kadına Yönelik Erkek Şiddetine karşı Kadın Danışma Merkezlerinin kurularak, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda duyarlı, yetkin personel görevlendirilmesi, çok dilli uzmanların görevlendirilmesi, Belediyelerde 24 saat çalışan, kadınların hukuki ve psikolojik destek alabileceği çok dilli Alo Şiddet Hattının 6 ay içinde oluşturulması, Panik butonlarının Mersin genelinde kentin işlek noktalarından başlayarak hizmete sokulması, Her mahallede kadınların yaşam merkezi haline de getirebileceği merkezlerde kadınlar için hukuksal, psikolojik destek hizmetleri ulaşılabilir kılınmalıdır. Kısacası kadın danışma merkezleri artırılmalı ve çok dilli olarak hizmet vermelidir” dedi.

“KADIN SIĞINMA EVLERİNİN SAYISI ARTMALI”

Kadın sığınma evlerinin artırılması gerektiğini kaydeden Serin, taleplerini şöyle sıraladı; “Kadın sığınma evlerinin sayısının arttırılması ve buraların kadınların ve çocukların güvende, psikolojik olarak desteklenebilecekleri, aynı zamanda buradan çıktıktan sonra da hayatını kolay idame ettirebileceği alanlara çevrilmesi, Sığınma evinde çalışan personelin göç konusunda eğitimli olması, göçmen kadınların hiç bir şart aranmaksızın sığınma evlerine kabul edilmesi, Belediye içinde cinsel taciz, fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet, ayrımcı söylem gibi sorunların çözümüne yönelik işler denetim kurulları mekanizmalarının kurulması, Kadınlar için toplumsal cinsiyet eğitimi ve öz savunma eğitimleri düzenlenmesi, Belediye bünyesinde çalışan herkese birlikte toplumsal cinsiyet eğitimleri, şiddete karşı politikalar temelinde eğitimler verilmesi, Kadının üretime katılımının sağlanmasına yönelik kadın kooperatiflerinin kurulmasının, işler olmasının desteklenmesi ve özendirilmesi, Kadınların sosyal güvenlik sisteminden faydalanmasının sağlanması, Belediyenin her kademesinde eşit işe eşit ücret, Evde üretime katılan kadınların iş güvencelerinin sağlanması, satış olanakları için kanalların yaratılması ve bu konuda bilgilendirilmesi, Kadınların çalışma haklarının düzenlenmesi, regl ve doğum izni gibi haklar ve iş yerine ücretsiz ulaşım hakkının her belediyede tanımlanması, Kent kayıt sisteminin sürekli güncellenmesi, cinsiyet ayrımlı verilerin kayıt altına alınabilmesi için düzenlemeler yapılması, özellikle eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimi olmayan kadınlar ve çocukların tespit edilmesi, Zorla, erken ve aile içi evlilik konusunda bilgilendirme eğitimleri yapılması, Evde hasta bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve ücretsiz olarak sunulması, Kadınların cinsel sağlık konusunda bilgilendirilmesi için çalışmaların yapılması, Ücretsiz HPV aşılarının yapılması.  Cinsel yolla bulaşan hastalıkların tespiti için ücretsiz tarama testleri sunulması, Engelli kadın ve çocuklara tüm eğitim ve sağlık hizmetlerinin ücretsiz sunulması, Kentlerde kadınların bir araya gelebilmesine olanak kılan güvenli alanlar ve merkezler inşa edilmesi, Kadınların kent içi hareketliliğini artırmak için toplu taşıma araçlarında özel indirimler yapılması, özellikle 8 Mart ve 25 Kasım günlerinde ulaşımın ücretsiz olması, 8 Mart’ın belediye emekçisi kadınlara izin günü sayılması, Mahalle evlerinin açılması, mahalle evlerinin tasarımının kadınların kullanım işlevselliği göz önünde bulunduracak şekilde planlanması, buluşma alanı işlevi de görebilecek, engelli ulaşımına uygun, erişilebilir çocuk oyun odası, spor salonu, buzdolabı eklenmiş süt sağma ve emzirme odası, çamaşırhane ve ütü odası, kütüphane ve etüt salonu, atölyeler ve seminerler için derslikleri, ortak üretim alanları, ortak mutfağı, kafesi, pinpon, basket potası, voleybol filesi gibi oyun grupları olan çok işlevli mekanlar olarak açılması, 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu kapsamında, yerel düzeyde alınacak sosyal önlemleri de kapsayacak şekilde “Koruyucu ve Destekleyici tedbirleri, çocuğun öncelikle kendi aile ortamında korunmasını sağlamaya yönelik olmak üzere danışmanlık, eğitim, bakım, sağlık ve barınma konularını da içine alacak şekilde çocuğu koruyucu ve destekleyici sürdürülebilir politika belgesi hazırlanması ve uygulamanın sağlanması, İlk 6 ay içerisinde mahallelerde nüfusa dayalı olarak kreş sayısının arttırılması ve ücretsiz olması, Toplu taşımanın Mersin ili genelinde 24 saat üzerinden planlanması, saat 22:00 dan sonra kadınların durak harici yerlerde de inip binebilmelerinin sağlanması, Belediyelere bağlı parkların çevreye duyarlı ve iyi aydınlatılmış şekilde düzenlenmesi, parklarda ebeveyn tuvaletleri ve bebek bakım ünitelerinin oluşturulması, Yaşlılar için belediyeye bağlı yaşam evleri kurulması, Gelir düzeyi düşük ailelerin çocukları için ücretsiz okul servis imkanı yaratılması, İmar planlarının bütünsel ve cinsiyet eşitliği perspektifi ile hazırlanması, Herkesin yaşanabilir koşullara ulaşabileceği sosyal konut projesi hazırlanması.”

“TARSUS İÇİN TALEPLERİMİZİN ÖRGÜTLEYİCİSİ VE TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

Evsiz bırakılmışlar, yaşlılar, engelliler, göçmenler ve kadınlar için yine öznelerin talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda doğayı da önceleyecek bir biçimde konut ve barınma hakkı için adımlar atılması gerektiğini ifade eden Serin, “Toplu taşıma ve kamu binalarında engellilere yönelik erişilebilirlik standartlarının yükseltilmesi ve indirimli tarifeler uygulanması, Eğitim dışında kalan kadın ve kız çocuklarının eğitim imkanlarının geliştirilmesi amacıyla halk kütüphanelerinin, bilgisayar atölyeleri, eğitsel oyun atölyeleri ve görsel eğitim materyalleriyle donatılarak kadınlar ve kız çocukların kullanımına açılması, Çocuğu olan kadınların da halk kütüphanelerinden yararlanmalarını sağlamak için kütüphanelerin yanında çocuklarını bırakabilecekleri oyun odaları kurulması ve bu odalarda çalışacak Okul Öncesi Öğretmen istihdam edilmesi, Afet yaşanmadan önce gerekli verilerin toplanması, analizi ile bilginin güvenilirliği ve erişilebilirliğinin sağlanması amacıyla İlgili demokratik kitle örgütleri ve Kadın Örgütleri ile işbirliği içinde Afet Risk Azaltma Planı, Afet Müdahale Planı, Afet Sonrası İyileştirme Planı hazırlanması ve kamuoyu ile paylaşılması, Sosyal desteğe ihtiyaç duyan kadınların istihdam imkânlarının arttırılması amacıyla kadınlara yönelik nitelikli ve cinsiyet kimliklerine indirgenmemiş meslek edindirme kurslarının açılması, bu kurslar sonunda elde edilen ürünlerin satışı için belediyenin sosyal alım gerçekleştirecek sürdürülebilir mekanizmalar oluşturması, Belediyelerin hizmet binalarının engellilerin de yararlanacağı şekilde (otopark, giriş, asansör, tuvalet) düzenlenmesi, Tarsus Kadın Platformu olarak kadınların kent yönetimine eşit katılımının olduğu, güvenli yaşayabileceğimiz bir Tarsus için taleplerimizin örgütleyicisi ve takipçisi olacağız” dedi.