Necdet TAŞ
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, İçel TV – Kanal 33 TV ortak yayınında Detay Programı’nda Ali Gürkan Şamiloğlu’nun sorularını yanıtladı. Programda ABD Başkanı Donald Trump’ın başkanlığının dünyaya etkisini de değerlendiren Çakır, “Pandemi sonrası durgunluk sinyalleri veriliyordu. Bunda pandeminin de etkisi oldu. Çözümlemek için çok çaba sarf edildi. Amerika, Avrupa Çin’de mücadele verildi. Durgunluktan çıkmak için farklı alternatifler deneniyor. Savaşlar da bunlardan biri. Trump’ın seçilmesi yeni heyecan getirdi. Trump denince herkes bir belirsizlik görüyor. Gelecekte nasıl yol haritası çizileceğini kimse bilmiyor. Şimdi ciddi gümrük duvarlarından Avrupa ile ayrışmadan bahsediliyor. Rusya – Ukrayna Savaşının duracağı düşünülüyor bu olumlu. Avrupa’nın bir bütün olarak değil onların da ayrışma isteğinden bahsediliyor. Bu bir olumsuz yön. Savaşın bitmesi, Avrupa’nın güçlenmesi açısından olumlu. Türkiye’nin Avrupa’ya ihracatı yüzde 50-55’in üzerinde Avrupa büyümeleri çok düşük. Savaşın bitmesi olumlu yön getirebilir. Trump söyleminde güvenliğinizi kendiniz sağlayın modu dünyayı olumsuz etkiliyor. Herkes savaş ekonomisiyle çalışacak. Ülkeler savaş bütçeleri koymaya başladı. Daha çok istihdamdan ziyade kendi güvenliğimizi nasıl sağlarım bakış açısıyla çalışıyorlar. Seçimlerde aşırı sağ partiler başa gelmeye başladı. Bu, göçmen politikalarını da dünya ekonomilerini de etkileyecek. Herkes kendi kabuğuna çekilip kendi düzenini oluşturma yoluna gidiyor. Bu da dünya için çok iyi değil. Bizim iklimi de sanayiyi de tarımı da birlikte global planlamamız lazım. Ne kadar hazırız bilmiyoruz ama ciddi hazırlık yapılmalıyız. Dünyada Çin çok hızlı geliyor. Trump’ın gelmesi Çin’i olumsuz etkileyecek. Hem Avrupa hem Amerika Çin’i durdurmaya çalışıyor. Gümrük duvarlarını kaldıracağım diyor bu, bizim gibi ülkeleri etkileyecek Amerika ciddi ithalat yapıyor. Çin her taraftan büyüme mücadelesinde. Çin’in elektrikli araçlara dönmesi, sanayisindeki büyüme Almanya’nın araç piyasasını yüzde 40 azaltmış. Almanya elektrikli arabaya dönemiyor Çin’le rekabet edemiyor. Hidrojen üzerinden hareket etme çabaları var. Teknoloji çok hızlı ilerliyor. Biz ülke olarak da şehir olarak da bundan pay almalıyız” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’NİN 7. BÜYÜK İHRACATÇI KENTİYİZ”
Mersin’in ekonomideki hedeflerinden de bahseden Çakır, “Hızlı gidiyor ihracatta. İhracat geçen yılın 9 ayına göre yüzde 11 artmış. İthalatımız da yüzde 1 artmış. İhracat yaptığımız ülkelere bakınca AB’ye yapıyoruz bir de Afrika’ya ihracatımız başlıyor. İthalat yaptığımız yerler Asya. Cari açıkta artı durumundayız. Türkiye’nin 7. büyük ihracatçı kentiyiz. Hedefimiz 5. sırada olmak. Yılsonunda 10 milyar doları aşan ihracat rakamı bekliyoruz. Enerji olarak genel olarak yüzde 17 artışı var Mersin’in. OSB’deki enerji artışı da yüzde 5 civarında ilk 9 ayda. Serbest Bölgemizde 9 bin 144 istihdam var. 362 firma faaliyet gösteriyor. 2 milyar doların üzerinde ticaret hacmi var. Konut satışında da Türkiye’nin yüzde 10 konutunu Mersin üretiyor ve yabancıya konut satışında 3. sıradayız. Antalya önümüzde gidiyor turizmden dolayı. Kredi hacimlerini de söyleyeyim. Nakit kredi olarak Türkiye’de 12. sıradayız. Mevduat olarak da 11. Sıradayız” dedi. ASCAME ziyaretiyle ilgili de konuşan Çakır, “ASCAME Akdeniz’de kıyısı olan ticaret ve sanayi odalarının birliği. Bu birliğin üyesiyiz. Burada 300 oda var. 23 ülke var. 250 şehir var. İspanya, İtalya, Yunanistan, Mısır, Fas, Türkiye gibi büyük ülkeler var. Bu ülkeler oturup birlikte neler yapabiliriz? Yeşil enerjide ne yapabiliriz ortak projelerimiz ne olabilir konuşuyoruz. Dijitalleşmeyle ilgili neler yapabiliriz diye görüşüyoruz. Biz oranın Bilişim Sektörü Başkanlığını yürütüyoruz. Birlikte oturduğumuzda bazı politikaları birlikte belirlememiz lazım. Tarım, turizm, lojistik, sanayi politikalarını birlikte üretelim dendi. Dünya turizminin yüzde 40’ını Akdeniz ülkeleri yapıyor. Bilgileri paylaşırsak aynı şeyleri tekrarlamadan tamamlayıcı işler yapabiliriz. Liman yapacağımız zaman da turizm yapacağımız zaman da birlikte planlamalıyız. Dünya tek, iklim hepimizi etkileyecek birlikte bir şey yapabilmeliyiz. Politikaları birlikte belirleyelim dedik. Örneğin Afrika büyük bir pazar 1 milyar 300 milyon civarında Pazar büyüklüğüne sahip 56 ülke var ve bakir bir pazar. Lojistik maliyetleri çok yüksek. Lojistiği birlikte planlayalım dedik. Ortak hareket edersek Akdeniz ülkeleri olarak Afrika’ya girebiliriz. Yüzde 70 genç nüfus varken bazı ülkelerde de istihdam sorunu yaşanıyor. Ülke olarak biz de Mısır da çalıştıracak eleman bulamıyoruz. Ülkeleri yerinde eğiterek orada zenginleşmelerini sağlarsanız göçü azaltırsınız. Biz nasıl meslek okulu projemizde öğrencileri okurken fabrikalarla eşleştiriyoruz ve mezun olduklarında işlerini hazırlıyoruz Mısır’daki çalışanı da burada İtalya’da İspanya’da çalıştıracağımızda ona göre eğitim verirsek hem onlar işsiz kalmaz hem istihdam sorunu kalkar. Tarımda da böyle hepimiz aynı anda narenciye ekiyoruz. Bu olmamalı. Üreten ve tüketen ülkeler belli. Oturup politikaları birlikte yaparsak alternatif ürünler çıkabilir. Üniversiteler ortak çalışıp ar-ge’leri birlikte yapabilir. İklim nedeniyle hastalıklar başladı tarım da turizm de sanayi de etkilenecek. Ortak hareket etme teklifi çok hoşlarına gitti. Fikirlerimizi ASCAME başkanına anlatmıştık İtalyan Tarım Bakanının da hoşuna gitmiş. Artık birleşme kültürünü sadece şehirlerde değil ülkelere de açmalıyız ki kıt kaynakları verimli bir şekilde kullanmayı sağlamalıyız” dedi.
“DOĞRU PLANLAMAYLA TURİZMDE DE GÜÇLÜ OLABİLİRİZ”
Turizmde nitelikli turist istediklerini kaydeden Çakır, “Barselona’ya gittik. Orada artık turist istemiyorlar. Biz ise şu anda Mersin olarak turist gelsin diyoruz. Turist fazlası nedeniyle orada güvenliği kaybetmişler ve orada yaşayan insanlar mutlu değil. Bizim şu anda bakir bir turizmimiz var. Bu olumsuz durumu olumluya çevirebiliriz. Onların yaşadığı olumsuzluğu nasıl olumluya çevirebiliriz? Bölgemize zengin, para harcayan turist getirmeliyiz. Kitle turizmi değil, çok turist değil. Antalya kitle turizmi yapıp çok ucuza oda satıyor. Ana gelirleri turizm. İspanya’nın da ana geliri turizm. Turizmi ellerinden alırsanız ekonomileri sıkıntıya girer. Biz Mersin olarak tarımda, sanayide lojistikte güçlüyüz. Doğru planlamayla turizmde de güçlü olabiliriz. Kaliteli, butik turizme yönelirsek onların yaşadığı sıkıntıyı yaşamayız. Cruse turizmi çok para kazandırıyor onu çok önemsiyorlar. Bizlerin de olumsuz örnekleri alıp olumluya çevirmemiz lazım. İnanç turizmi de bizim için çok kıymetli. Bu noktadan da farklı bir turizm planlayabiliriz. Mersin’de bu konuda çalışmalar var. Biz ne istiyoruz? Turizmde kimi istiyorsak buna göre restoranı, taksicileri tüm sektörleri buna hazırlamalıyız. Şehri hazırladıktan sonra turisti çağırmalıyız. Geldiklerinde memnun edemezsek sıkıntı olur. Aynı konu sanayi için de geçerli. Bize yatırım gelsin yabancı sermaye gelsin diyoruz ama yerlerimiz artık azaldı. Katma değerli üretim yapmalıyız. Önce planlamalıyız sonra demeliyiz ki sen ne istiyorsun. Ne kadar tekniker, teknisyene ihtiyaç var? Biz hele fabrikayı getirin sonra ayarlayız dememek için önce altyapı oluşturmalı, personel, araziyi ayarlamamız lazım. Katma değerli üretim yapan, teknolojisi yüksek firmaları bulup onları buraya istemeliyiz. Biz Mersin’i gelecekte bir Barselona gibi görüyoruz. Onların çektiği sıkıntıları çekmeden altyapı oluşturmalıyız” şeklinde konuştu.
“İŞKUR’DA KAYITLI 50 BİN İŞSİZ VAR”
Fuarların iş dünyasına katkısını da değerlendiren Çakır, “En son SAHA İstanbul’a katıldık. 3. kez katılıyoruz. Avrupa’nın en büyük kümelenme fuarı. Savunma kümesi ama sadece savunma değil, havacılık ve uzay sanayisi de var. Ülkenin geleceğinin emin ellerde. Yapılan çalışmalarla savunma sanayinde dışa bağımlığımız yüzde 20 seviyesine indi. Dünyanın sayılı fuarlarından birisi. Yabancı ülkelerden çok fazla üst düzey komutanlardan hükümet insanlarından devlet adamlarından çok insan fuara katılıyor. Biz de 3 senedir MTOSB ile birlikte ortak girişim yapıp stant açıyoruz. Buradaki firmalarımızı standımıza dahil ediyoruz. Potansiyel firmaları da dahil ediyoruz. Geçen sene savunma sanayine hiç hizmet vermeyen firmalar şu anda savunma sanayine ürün vermeye başladı. Yan sanayi olarak, ana tedarikçi olarak ürün satıyorlar. Planlarda artık uzay sanayisi de işin içine girmeye başladı. Kendi sistemimizin kurulmasıyla ilgili çalışmalar var. Bizde katmadeğerli ürün olduğu için Mersin firmalarını burada tutalım diyoruz. Bu yıl Sayın Valimiz de katıldı. Valimiz, MTOSB, MTSO olarak oradaydık. Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı firmaları Havelsan, Roketsan gibi firmalara ziyaretlerde bulunduk. Mersin firmalarımızı tanıştırdık. Onlar bizi ziyarete geldi. Bakanlarımız ziyaretimize geldi. Güçlü firmalarımız var. O da bizi çok mutlu etti. Çok başarılı bir fuar geçti. Türkiye’de ilk kez bir ticaret odası olarak fuara katıldık. MTOSB ile birlikte hareket ederek katıldığımız bir fuar oldu. Göreve geldiğimizde gördük ki herkesin sorunu eleman, herkesin sıkıntısı iş. Buluşma konusunda sıkıntı var derken nasıl yapabiliriz diye baktık yakında Milli Eğitim ile OSB ile birlikte duyurusunu yapacağız. Öğrencilerimizi sanayi ile tanıştıracağız ustaları okullara götüreceğiz. Çocuklar mezun olduktan sonra çalışacakları yerleri belirleyip işyerlerinde staj yapmadan acemilik çekmeden çalışıyor olacak. OSB firmalarımızın da küçük sanayicinin de eleman sorunu çözülmüş olacak. Hem okulların iyileştirilmesiyle ilgili sanayici destek verecek. Böyle bir çalışma yapılınca bu sorunu çözmüş olacağız. Kreş yatırımları var. Kreşlerin yapılmasıyla kadınların işletmelere girmesi sağlanabilir. 50 bin işsiz var İŞKUR’a kayıtlı. Onlara da iş garantili eğitim veriyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımızda kadın kalıpçı ustası yetiştirilmesiyle ilgili. Nişantaşı Üniversitesi eğitim veriyor biz MTSO olarak sertifika veriyoruz MERYAP da iş garantisi veriyor. Belediye ile yaptığımız ayrı çalışmalar var. Artık boşta durma lüksümüz yok. İş de zaman da kıymetli” diye konuştu.
“ÇÖZÜM İÇİN İCRAAT LAZIM”
Mersin Ekonomi Zirvesi’ni de değerlendiren Çakır, “Önemli bir zirve. Pilot bir çalışma. Ticaret Bakanlığı ile görüşüldü. Valilik, MEP, Odalar işin içinde. Bölgedeki tüm dernekler işin içinde. Hep birlikte Mersin’in dört sektörü var dedik. Lojistik, turizm, sanayi, tarım dedik. Bu sektörlerde sorunlarımız var masaya yatıralım. Çalıştaylar yapalım. Bu çalıştaylara bakanlık temsilcileri gönderilecek. Sorunlara onlar ortak olacak. Bu sorunları Ankara’ya taşıyacaklar çözümüyle ilgili çalışacaklar. Çözülmüyorsa nedenlerini anlatacaklar. Bu açıklamaları da sonunda Bakan gelerek açıklayacak. Artık sorunlarımızı konuşmak değil toplantıdan öte çözüm için icraata dökmemiz lazım. Takibi yapmalıyız. Bu zirve o nedenle önemli. İyi sonuçlar çıkacağını düşünüyoruz. 20’sinde başlayacak. Duyuruları yapılacak. Şehir bu konuda da kenetlenmiş durumda. Geçtiğimiz günlerde lansmanı yapıldı. Artık sorun konuşmak yerine çözümle ilgili yol haritası çizeceğiz. Mersin’in en güzel yanı çok kimlikli olması. Savunma sanayinde güçleniyoruz. Yeni organize sanayi bölgeleri yapılıyor. Turizmde potansiyelimiz var, tarımda çok güçlüyüz. Değişik sektörlerle birlikte büyümeliyiz. Yumurtayı tek sepete koymamış oluyoruz ve avantaj sağlıyor. Türk Cumhuriyetleriyle Akdeniz’le birlikteyiz. Artık yurtdışı temasları artırıyoruz. Fas bizi ASCAME sonrasında konuşmacı olarak davet ediyor. İklim değişiyor ve bu değişimden ürünlerimiz etkilenecek. Bir tek biz değil tüm dünya etkilenecek. Ürün desenini birlikte planlamazsak hep birlikte kaybedeceğiz. Bu değişime hazır olmamız için dönüşmemiz lazım. Teknolojide konuşulan hep yeşil dönüşüm. Artık teknolojiye dönmek zorundayız bu bizim keyfimiz değil. Dijitalleşmezsek yeşil dönüşümü sağlamazsak ayakta kalamayacağız. Ana ticaretimiz Avrupa onlar istemese de dünya için yeşil dönüşümü sağlamalıyız” şeklinde konuştu.