Necdet TAŞ
Günden güne artan hayat pahalılığı pazaryerlerine de yansıyor. Pazarlarda yurttaş bin 500 liranın altına çantasını dolduramıyor, pazarcı ürünlerini satamıyor. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla hayat pahalılığına dikkat çeken İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, “Zaman zaman Ülkemizin gerçeklerini buradan sizlerle paylaşıp, sizleri bilgilendirmeye gayret ediyorum. Sizlere bazen iyi şeyler yazıp moral vermek istesem de maalesef olumsuzluklar ağır basıyor. İyi diyelim, iyi şeyler konuşalım diyorum ama bir türlü olmuyor. Ülkede her şey çarşıda pazarda ateş pahası ama çiftçinin ürettiği ürünler tarlada, bağda, bahçede çok ucuz. Çiftçinin üretmek için harcadığı girdi fiyatları gün gün artıyor, ama ürettiği ürünler para etmiyor ve çiftçi her yıl biraz daha içeriye giriyor. Artık sata sata elinde tarlası takımı da kalmıyor ve çiftçi ne yapacağını şaşırmış durumda. Domatesin, karnabaharın kilosu 100 TL’yi aşmış, salatalığın aşmasına da ramak kalmış” ifadelerini kullandı.
“BU NASIL VİCDANSIZLIK?
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon rakamları üzerinden Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e yüklenen Kocamaz, “Ama bunların Mevcut İktidar açısından hiç bir önemli yok. Çünkü TÜİK’e göre enflasyon düşüyor ve Sayın Mehmet Şimşek nerede ya da hangi Ülkede yaşıyor bilmiyorum? O’na göre, Türkiye’deki maaşlıların aldığı ücret öyle abartıldığı kadarda düşük değilmiş. Yapılan bu açıklamalara göre, çalışanların, işçinin, memurun, emeklinin maaşlarını artırmaya bile gerek yok. Bu nasıl bir halktan kopuş? Nasıl bir tepeden bakma? Bu nasıl bir halkı, dar gelirliyi yok sayma? Nasıl bir vicdansızlık ve nasıl bir anlayıştır? Allah bunları ve bu kafada olanları ıslah etsin. Bir tarafta, halktan kopmuş, şaşaa ve şatafat içerisinde gününü gün edenler. Diğer tarafta şu soğuk havada, ayazda halk ekmek kuyruğunda saatlerce beklemesine rağmen, aldığı maaşlarla ayın ilk haftasını geçiremeyenler. Yazıklar olsun. Bütün bu olumsuzluklara ve yaşananlara rağmen, halka bu çileleri çektirenler yastığa başlarını koyduklarında, yataklarında hala rahatça uyuyabiliyorlar mı? merak ediyorum. Şayet uyuyabiliyorlarsa, bunlara helal olsun! demekten başka çaremiz yok!” dedi.