Haber Merkezi
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Adalet Bakanlığı’nın 2025 bütçesi üzerinde değerlendirmelerde bulundu. Filistin’de yakın tarihin en büyük soykırımının işlendiğinin altını çizen Ekmen, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardığını hatırlatarak, “Yakın tarihin gördüğü en büyük katil, en büyük soykırımcı ve insanlığın adına utanç verici kişilerden olan Binyamin Netanyahu ve savaş kabinesi hakkında yapılmış binin üzerindeki suç duyurularından herhangi birine soruşturma izni verdiniz mi? Eğer vermediyseniz Sayın Bakanım, bu sorumun ve bu eleştirimin muhatabı da siz değilsiniz, doğrudan Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır” ifadelerini kullandı.
NETANYAHU HAKKINDA NEDEN KARAR ALINMIYOR?
Uluslararası Lahey adalet sürecine de Türkiye’nin gecikmeli dahil olduğunu söyleyen Ekmen, “Türkiye'deki savcılardan en az birine bu suç duyurularını incelemesi için izin vermiyoruz ve niçin bu inceleme içerisinde ortaya çıkacak meseleleri uluslararası zeminde mağdur ve mazlum Filistin halkının haklarını savunmak için kullanmıyoruz? Yani üzülerek ifade edeyim; ticaret meselesindeki açmazın bir benzerine düştük, önce ‘ticaret yok’ denildi, sonra bir paket açıklandı. Şimdi bile hâlâ dolaylı ticaret güçlü olarak ifade ediliyor, delillendiriliyor. Niçin Binyamin Netanyahu ve savaş kabinesi hakkında karar almıyorsunuz?” diye sordu. Ekmen Türk Ceza kanununa göre soykırım suçu işleyen yabancılar hakkında da soruşturma yapılabileceğini, ancak bunun adalet bakanının iznine tabi olduğunu hatırlatarak yapılmış olan suç duyurularına niçin izin vermediğini sordu. Cumhurbaşkanını protesto eden gençlerin tutuklanması üzerine de Ekmen, “Aylardır Netenyahu hakkında soruşturma izni verilmemesini sorguluyoruz, Netenyahu hakkında soruşturma izni vermeyenler İsrail’le ticareti kesin diyen ve Filistin için özgürlük sloganları atan gençleri tutukluyorlar. Bu yüz karası bir çelişkidir dedi.