Haber Merkezi
CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, “Vatandaşa değil, yandaşa göre hazırlanan bu bütçeye hayır diyoruz. Madenler halkındır, peşkeş çekilemez” dedikten sonra, kürsüden Soma'da Amasra'da İliç'te ölen madenciler için yüzüne kara çaldıktan sonra iktidarın koruyamadığı için hayatını kaybeden tüm madenciler için alnına kara sürdü. Dr. Şevkin, “Bu kara, hepimizin alnının karasıdır. Bu karayı inşallah bir an önce yüzümüzden çıkarıp gerekli önlemleri alırız” diye konuştu.
“ÜLKEYİ YÖNETMEYE Mİ GELDİNİZ, TALANA MI GELDİNİZ?”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçe görüşmeleri kapsamında partisi CHP grubu adına kürsüye çıkan CHP’li Dr. Şevkin, 22 yıllık AKP döneminde enerji ve madende geldiği durumu şöyle özetledi: “Uluslararası şirketlere ve yandaş şirketlere adrese teslim anlaşmalar, ihaleler ve yasal düzenlemeler. Örneğin Çin, Birleşik, Arap Emirlikleri, Mısır, Kanada, Rusya ve benzeri gibi ülkelere âdeta buranın peşkeş çekilmesi. Yine, vergi ve teşvik ve ayrıcalıklarla sınırsız destekler, alım garantileri, "süper izin" adı altında ÇED kararı, orman izni, tarım alanlarının talanı, uluslararası tahkim garantileri ve Türkiye yargısının devre dışı bırakılması ve en önemlisi denetimsizlik.” Bu tespitleri yaptıktan sonra “Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilleri, siz bu ülkeyi yönetmeye mi geldiniz, talana mı geldiniz?” sorusunu yönelten Dr. Şevkin, elindeki fotoğrafları da göstererek, “Maden alanları, şu yeşil alan bu kadar tahrip edilirken içiniz yanmıyor mu? Sulak alanlar, mera alanları, orman alanları birer birer yok ediliyor” dedi.
“AKP İKTİDARINDA 2 BİN 179 MADENCİ HAYATINI KAYBETMİŞ ”
Uçakla gidildiğinde maden alanlarının âdeta çürük diş oyukları gibi göründüğüne işaret eden Dr. Şevkin, Cumhuriyet tarihinden AKP iktidarına kadar sadece bin 186 madene ruhsat verilmişken AKP iktidarları dönemindeki Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın tam 386 bin maden ruhsatı verdiğini kaydetti. Milyonlarca yılda oluşmuş yer altı zenginliklerinin peşkeş çekilemeyeceğini ifade eden, uç ürüne dönüşmek ve kamu yararı için kullanılmak zorunda olduğuna işaret eden Dr. Şevkin, şunları söyledi: “Tarım alanları, meraları, yer altı suları talan edilirken siz ne yaptınız? Anayasa Mahkemesi kararlarını arkadan dolanarak, Anayasa Mahkemesi kararlarını yok sayarak bu ülkede iktidarınız döneminde 22 altın madeni işletilmesinin önünü açtınız, altının yüzde 85'i yabancı ülkelere giderken sadece yüzde 15'i devlet hakkı olarak kalıyor. Ve, bakın, 2.179 madenci hayatını ne yazık ki sizin iktidarınız döneminde kaybetti. Enerji bakanlarını buradan muhakkâk anmak durumundayız: Taner Yıldız döneminde Soma'da 301 madenci, Fatih Dönmez döneminde 43 madenci, Alparslan Bayraktar döneminde İliç'te 9 madenci yaşamını yitirdi. Tabii, birer ikişer ölenleri de saymamız gerekiyor. 2 bin 179 madenci devri iktidarınızda yaşamını kaybetti maalesef, sizin beceriksiz yönetiminiz yüzünden. İliç katliamı üzerinden tam on ay geçti. Komisyon, bitti. Bir türlü bu Komisyon raporu ortaya çıkmıyor. Niye çıkmıyor? Neyi gizlemeye çalışıyorsunuz? Kimi aklamaya çalışıyorsunuz? Birinci derecede asli kusurlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı hâlâ gelip ne yargıya ne kimseye hesap vermek durumunda hissetmiyor; rapor da hâlâ hazırlanmıyor. Bunun nedenini öğrenebilir miyiz? On ay oldu ya! Allah'tan korkun, on ay oldu! Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) ne iş yapıyor? MAPEG'in normalde yapması gereken bu denetimleri sağlamak değil midir? O liç yığınının kayması, 9 işçinin hayatını kaybetmesiyle ilgili hiç mi hesap vermeyeceksiniz? Hiç mi sorumlu olmayacak? Ne Çevre Bakanı sorumlu ne Çalışma Bakanı sorumlu ne Enerji Bakanı sorumlu. Kim sorumlu? Ölen madenciler sorumlu! Ölen madenciler sorumlu, değil mi?
“BU KARA HEPİMİZİN ALNININ KARASIDIR”
AKP iktidarları döneminde yine Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün (MTA) içi boşaltılmıştır. Ne yazık ki ekonomik riskler kamu ve vatandaşa yüklenirken kazanç özel sektöre aktarılmıştır sürekli. Ülke kaynakları yabancıya, yerli şirketlere altın tepsi içerisinde sunulmuştur. Demokratik hak mücadelesinde olan vatandaşa terörist muamelesi yapılırken ne yazık ki kalkınma karşıtlığı olarak gösterilmiştir bu mücadeleler. MAPEG ve MTA'nın elinde gelecek vadeden arama ve araştırma süreçleri, henüz tamamlanmamış bazı ruhsatlar sahalara hızla devralınarak yandaş bazı firmalara göstermelik ihalelerle verilmişti. Elâzığ Maden, Diyarbakır Ergani, Gümüşhane bunlara örnektir. 250 binden fazla insanımızı hem pandemi hem de deprem nedeniyle yitirdiğimiz durumda MTA'nın yapması gereken, depreme dayanıklı kentlerin oluşturulması için gerekli haritaların yapılmasıdır. Mutlaka bu haritaların ve depreme dayanıklı risk haritalarının oluşturularak toplum yararına sunulması gerekiyor.” CHP’li Dr. Şevkin, konuşmasının sonunda ölen madenciler için yüzüne ve alnına kara çalarak şu ifadelere yer verdi: “Vatandaşa değil, yandaşa göre hazırlanan bu bütçeye hayır diyoruz; madenler halkındır, peşkeş çekilemez. Buradan şu karayı Soma'da ölen madenciler için, şu karayı Amasra'da ölen madenciler için, bu karayı İliç'te ölen madenciler için ve bu karayı da alnıma sürüyorum, koruyamadığımız bütün madencilerimiz için; bu kara, hepimizin alnının karasıdır. Bu karayı inşallah bir an önce yüzümüzden çıkarıp gerekli önlemleri alırız.”