Adem GÜNEŞ
Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen, Hazine ve Maliye Bakanlığı Merkezi Finans ve İhale Biriminin sözleşme makamı olduğu “İnsan Haklarının Korunması ve Tanıtımında Kamu Denetçiliği Kurumunun Rolünün Güçlendirilmesi için Teknik Destek Projesi” kapsamında Mersin’e geldi. “Ombudsman Halkla Buluşuyor” başlığıyla bir otelde düzenlenen programa katılan Başdenetçi Malkoç ve beraberindeki kamu denetçileri, idari amirler, STK temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşlarla bir araya gelerek, halkın sorunlarını dinledi. Geçen yıl başlayan ve 36 ay sürecek proje kapsamında Mersin’de 7’ncisi düzenlenen bölge konferansına, Mersin Valisi Ali İhsan Su ve Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de katıldı. Konferansta Kamu Denetçiliği Kurumuna (KDK) başvurma süreci ve başvuru koşulları konusunda farkındalığın arttırılmasının hedeflendiği etkinlikte, ‘serbest kürsü’ aracılığıyla katılımcıların soruları yanıtlandı.
“ADALETE ERİŞMENİN MEŞAKKATLİ OLDUĞUNU HEPİMİZ BİLİYORUZ”
Programın açılışında konuşan Başdenetçi Malkoç, devletin eğitim, sağlık, ulaşım, belediye gibi bütün hizmet birimlerinin çok farklı hizmetleri olduğunu belirterek, “Bütün bu hizmetlerin verilmesi esnasında idarenin bir eksikliği, noksanı, kusuru, hatası olursa, denilmiş ki, ‘Direk mahkemeye gitmeyin. Bakın burada Kamu Denetçiliği Kurumu, yani dünyadaki adıyla ombudsmanlık kurmuşuz, buraya gelin.’ Yani bir bakıma Kamu Denetçiliği Kurumu, devletle millet arasında arabulucu gibi, barış köprüsü gibi. Bu açıdan bu kurumun yasallaşmasında, anayasada yer almasında ve çalışmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum. KDK’nın birkaç tane önemli özelliği var. Adalet, mülkün temeli ve herkes adaleti arzu ediyor. Adalete ulaşmak ve erişmenin de meşakkatli olduğunu hepimiz biliyoruz. Adalet hava gibidir, su gibidir, ekmek gibidir, onsuz yaşanmaz. İnsanoğlu onsuz olamaz. İşte kamu hizmetlerinde eksiklik, noksanlıklar olursa bu anlamda adaleti tesis etmede Kamu Denetçiliği Kurumu 7 yıldan beri görevini ifa ediyor. Adalete erişmede 3 şey çok önemlidir. Bunlar; kolay başvuru, başvurunun ucuz veya bedava olması, kararın kısa zamanda çıkmasıdır. Biz Kamu Denetçiliği Kurumu olarak kendi çapımızda imkanlar ölçüsünde bunu sağlıyoruz. Çok kolay başvurulabiliyor bize. Hangi yoldan isterseniz, ister mektup yazın, ister elektronik ortamda. Zaten bize yapılan başvuruların yüzde 80'i elektronik ortamda geliyor. Siz yeter ki, derdinizi, şikayetinizi anlatın. Arzuhalinizi bize iletin, isminiz olsun, kimlik numaranız olsun, imzanız olsun, hangi kurumu belediyeyi mi, valiliği mi, bakanlığı mı şikayet ettiniz, biz onu tamamlıyoruz. Yani kolay başvuru alıyoruz” şeklinde konuştu.
“HAK ARAMA KÜLTÜRÜNÜ YAYGINLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Mahkemeye gidildiğinde ise yasa gereği harç, pul, bilirkişi parası alındığına dikkat çeken Malkoç, “Ama aynı yasa koyucu bizi düzenlerken demiş ki, Kamu Denetçiliği Kurumuna müracaat ettiğinde başvuru parası yok, harç parası yok, pul parası yok, bilirkişi parası yok, hepsini biz karşılıyoruz. Yani bize başvuru bedava. Adalete erişmede üçüncü unsur, kararın hızlı çıkması. Mahkemelerin yükü bir hayli fazla, çünkü Türkiye'de sürekli hareket içinde olan bir toplum var. Dünyada anavatanını bırakıp da başka bir yeri yurt edinen Türk milletinden başka bir millet yok. Almanlar var olduğundan beri oradadır, İngilizler var olduğundan beri oradadır. Burada iç hareketlilik yoğun. Bunun en açık örneği Mersin. Birleşmiş Milletler gibi Türkiye'nin 81 ilinden insanlar var ve hepsi de uyum içerisinde. Bize kanun kurucu demiş ki, ‘Kamu Denetçiliği Kurumuna müracaat edildiğinde en geç 6 ay içerisinde karar çıkacak.’ Bu yönüyle de avantajlı bir kurumuz. Bizim görevimiz, idarenin, kamu hizmetlerinin kalitesinin arttırılması. Size haksızlık edildiğine veya hizmetlerin eksik olduğuna inanıyorsanız, bize müracaat edin. İsterseniz mahkemeye gidin, siz bilirsiniz ama bize müracaat ederseniz, biz yardımcı oluruz. Ayrıca iyi yönetim ilkeleri var; eşitlik, adalet, şeffaflık, nezaket gibi. Bunu yaygınlaştırmaya, yerleştirmeye çalışıyoruz. İnsan hakları Türkiye'de daha köklü olsun diye çaba gösteriyoruz, hukukun üstünlüğünü sağlamaya çalışıyoruz. En az bunlar kadar önemli de hak arama kültürünü yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Türkiye'de anayasada ve yasadaki verilen haklar, dünyanın birçok ülkesinden, Avrupa'nın birçok ülkesinden daha fazla. Problemimiz, uygulamadan kaynaklanıyor. Anayasayı değiştiriyorsun parlamentoda, kanunu değiştiriyorsun ama bazen uygulamada anlayışı yenilemek zor. İşte o noktada da bizim katkımız oluyor. Demokrasi kültürünün yaygınlaşmasında, idarenin şeffaf olmasında katkı sağlamaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
VALİ SU: “TARİHTEN GÜNÜMÜZE BİZ, ‘İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN’ İLKESİNİN SAVUNUCULARIYIZ”
Mersin Valisi Su ise insanların temel olarak ‘Yetki verdik ama yetki verdiklerimiz bizim üzerimize kullanıyorlar’ diye düşündüklerini, bu yetkilerin yanlış kullanılmaması için de birtakım mekanizmalar üretildiğini söyledi. Anayasanın da bunun bir örneği olduğunu kaydeden Su, “Ombudsman da bunun örneği. Tarihten günümüze biz, ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ ilkesinin savunucularıyız. Hizmet için görev yapacağız, ‘her yetkili görevini vatandaşa hizmet için yapmalıdır’ düşüncesiyle hareket ediyoruz. Biz millete efendi olmak için değil, hizmetkar olmak için geldik varız. Tüm kamu personeli aslında vatandaşa hizmet için var; Caka satmak, hava basmak için değil. Hepimiz vatandaşın işini görmek için varız, başta ben ilin valisi olarak. Ama herkes dört dörtlük değil. Bunu sağlamak kolay değil. İdareciler bunu sağlamak için eğitimler yapıyor, gayret ediyor ama tüm bunlara rağmen yine de yanlış yapanlar çıkabiliyor. Peki bunları ne yapacağız? Bir taraftan idare kendi içinde bunları denetliyor, gereğini yapıyor ama bazen siz de bilemiyorsunuz, bir memur bir vatandaşa kötü davranabiliyor. Tüm bunlarla ilgili olarak vatandaşın kamudan aldığı hizmetlerle ilgili varsa şikayetleri, talepleri, ihtiyaçları bunları ombudsmanlık müessesesi hizmeti ile hükümetimiz talepleri yerine getirme noktasında adım attı ve şu anda da güzel işliyor. İnanıyorum ki, bu müessese ile birçok konu belki adliyeye intikal etmeden daha kısa sürede, hızlı bir şekilde çözüme ulaştırabilecek. İdare de daha iyi çalışacak, personelin daha kaliteli çalışmasını sağlayacak. Bu anlamda vatandaş ile idare arasında çok ciddi bir köprü görevini görmüş olacaktır” ifadelerini kullandı.