Haber Merkezi

Zorlu üniversite eğitimi sonrası Ziraat Mühendisi olan bir kişinin yetki belgesi için yeniden sınava sokulmasının doğru olmadığını ifade eden Başkan Tarhan, kendisinin de ZiraatYüksek Mühendisi olduğunu hatırlatarak, “Asıl mesleğim olan Ziraat Mühendisliğine yönelik yapılan haksızlık nedeniyle açıklama yapmak ihtiyacı hissettim. Ziraat Mühendisliği kurumunun içinin boşaltılmasını doğru bulmuyorum. Özellikle Korona virüsü döneminde liyakatin ne denli gerekli olduğu ortaya çıkarken, farklı meslek gruplarının Ziraat Mühendislerinin alanına dahil olması tartışmaya açıktır. Tarladan sofraya gıda zincirinin en önemli halkasını oluşturan Ziraat Mühendisleri, ilaç bayiliği ve satışı için aldıkları diploma yetmezmiş gibi zorunlu sınava tabi tutulmaktadır. Bu işin eğitimini üniversitelerde alan Ziraat Mühendisleri dışında bazı meslek mensupları; zirai ilaç bayiliği açıp zirai ilaç satabiliyordu. Bir de bunlara ek olarak orman mühendisleri ve orman endüstri mühendisleri de eklenmiştir” dedi.

‘ZİRAAT MÜHENDİSLİĞİNE YAPILAN HAKSIZLIK TOPLUMSAL SAĞLIK SORUNUDUR’

Bu durumun kabul edilemez olduğuna vurgu yapan Başkan Tarhan, “Ziraat mühendisinin eczane açması, kimya laboratuvarı kurması mümkün değilken; orman mühendislerinin dahi bu alana sokulmak istenmesi istenmeyen sonuçlar doğuracaktır. Özellikle tarımsal ilaçların yanlış kullanımının insana vereceği zararlar son derece ortadayken, bir sınav sonrası farklı meslek gruplarına bu yetkiyi vermek toplumsal bir sağlık sorunudur. Zaten kamuda istihdam konusunda sıkıntı yaşayan Ziraat Mühendisleri için alternatif bir geçinme kaynağı olan zirai ilaç bayiliği ile artık çok daha zor duruma düşmelerine neden olacaktır. Çok sayıda Ziraat Mühendisi yıllardır kamuya atama beklerken, iş ararken, bu karar ileride gençlerin bu mesleği tercih etmemelerine ve yetişmiş Ziraat Mühendisi sıkıntısı yaşanmasına yol açacaktır. Son derece sakıncalı olan bu karardan dönülerek, her alanda olduğu gibi ziraat mühendisliği alanında da liyakate önem verilmesini bekliyoruz” dedi.