Maşallah hemen hemen her gün bir gün olarak kutlanıyor. Bu günleri kim icat ediyorsa, kim uyduruyorsa, tüm meslek dallarını içeren günler belirlemiş.

Avukatlar günü.. Öğretmenler günü..

Mimarlar günü. Doktorl günü (Tıp bayramı günü..)

Gazeteciler günü..

Bu liste uzayıp gider.

Ancak 365 güne 365 meslek dalı sığdıramamış olacaklar ki,  bazı meslek dallarının senede 3 hatta 4 kez günü kutlanıyor.

Öğretmenleri bile ayrıştırmalar ve ayrı ayrı günler kutlatıyorlar.

Yine gazetecileri de ayrıştırıyorlar.

Mesela 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü..

3 Mayıs Özgür Gazeteciler günü..

24 Temmuz Basından Sansürün kaldırılışın yıldönümü günü..

Derken birde 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü çıktı.

--10 Ocak, Çalışan Gazeteciler günü olarak kutlanırken gazetecilik mesleğini icra edenleri onurlandırmak için 1962 yılından beri 10 Ocak’ta düzenlenen Türkiye’ye özgü bir kutlama günüdür.

--3 Mayıs Özgür Gazeteciler günü ise Birleşmiş milletler Genel kurulunun 1993 yılında aldığı bir kararla tüm dünyada Dünyada Basın Özgürlüğü günü olarak kutlanmaktadır. Ayrıca Avrupa İnsan hakları Sözleşmesi ve ülkemiz özelinde Anayasa ile basın özgürlüğü güvence altına alındığından (!) birde 3 Mayıslarda gazeteciler günü olarak gün kutlamaktayız.

Hem de Özgürce!..

--24 Temmuz Basında sansürün kaldırılışının yıldönümü.. Yine Türkiye’de sansürün kaldırılışının yıldönümü ve basın özgürlüğü günü  olarak kutlanan gündür.

--Şimdi birde 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü  çıktı. 21 Ekim vesilesiyle görevleri başında hayatlarını kaybeden basın emekçilerini anmak ve bu kutsal görevi sürdüren tüm gazetecilerin gününü kutlamak için belirlenen gündür.

xx

Zaman zaman böylesine kutlanan günlerde bizleri arayan, telefon açan, sosyal medyada mesaj yazan arkadaşlarımız dostlarımız oluyor.

Bizleri hatırlayan ve unutmayan tüm okurlarımıza ve dostlarımıza öncelikle teşekkür ediyorum..

xx

Gelelim bugüne…

Yani önceki günkü 21 Ekim’e..

Gerçeğini söylemek gerekirse, ben bugüne kadar 21 Ekim’de bir gazetecilik günü kutlamadığımdan bugün garibime gitti.

Zaten 21 Ekim’de protokol olarak bizleri telefon açarak kutlayan, basın toplantısı düzenleyen kişi ve kuruluş görmedim,duymadım. Hatta bizim memleketteki basın kuruluşları bile 21 Ekim’de mesaj yayınlamadılar. Şahsen bende böyle bir günde hiçbir gazetecinin gününü kutlamadım. Kutlamada bulunanlara ise sadece teşekkür ettim.

xx

Dün  MEDYAD Başkanı arkadaşımız Okan Çalışkan  gazetemiz ofisine ziyaretimize geldi. Kendisine “Bugün 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günüymüş!” dedik. O da böyle bir günü yeni öğrendiğini söyledi..

Sohbetimizde gazetecilikten, sosyal medya gazeteciliğinden bahsettik.

Ben ise “21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü kutlaması yerine aslında  “Dünya Gazete Okuma günü kutlanmalı” dedim.

Bu fikrime katıldıklarını söylediler.

Gerçekten de madem 21 Ekim’lerde gazeteler ve gazeteciler hatırlanıyor.

Bu sadece lafta kalmasın.

Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla düşen gazete satışlarına senede 3-4 kez katkı sunmak adına, bence 4 ayrı gazeteciler gününde halkımız gazete almaya ve okumaya teşvik edilmeli.

Bakın bugün Türkiyemizin nüfusu göçmenler (misafir edilen yabancı konuklar hariç) 85 milyonu buldu. (resmi sayı 85 milyon 279 bin 553)

Ama gazete satışı bundan 10 yıl evvel 5 milyonu geçerken maalesef  sosyal medyanın yaygınlaşması ile 1.5 milyona düştü. Yerel gazetelerin satışlarını da eklesek bile bu sayı 2 milyon etmiyor. Oysa Türkiye’de 2 milyon 164 bin aile var. Çekirdek aile sayısı bile 630 bin.Yalnız yaşayanların sayısı 5.2 milyona yaklaşmış. Bu  2 milyon 164 bin aile ve yalnız yaşayanlar bile dün birer gazete almış olsa, bayilerde hiç gazete kalmazdı.

21 Ekim gazeteciler Günü diyerek gazete bayilerini gezdim. Maalesef  bayiye gelen gazetelerin yarısı bile satılmıyor.

Gazete almayan, gazete okumaktan imtina eden yada vazgeçen insanlar  21 Ekim’de bizlerin Dünya Gazeteciler gününü kutluyor. Çok nadir de olsa, çiçek gönderenler oluyor. Bizim için en güzel çiçek gazete almanız ve okumanızdır.

Çünkü kuru kuruya lafla peynir gemisi yürüyor.