Necdet TAŞ

Mersin'in Erdemli ilçesinde Köselerli Yörükleri tarafından '4. Geleneksel Yörük Şöleni' gerçekleştirildi. Toros Dağları'nın zirvesinde Karaman yolu üzerinde Sarıpınar Yaylası'ndaki şölende Yörükler davul zurna eşliğinde halay çekerek, gönüllerince bir gün geçirdi. Geleneksel hale getirilen şölende Yörükler tanışmayı ve kaynaşmayı amaçlıyor. Erdemli Köselerli Mahallesi Muhtarı Kemal Çevik, "Aydın'dan aslımızın türeyip Mut'tan, Çukurova'ya yayılan Köselerli Yörükleri'nin birleşip tanışma açısından orta nokta olan Erdemli'nin Sarıpınar Yaylası'nda her yıl tanışma kaynaşma etkinliği düzenlemekteyiz. Bu etkinlik ise giderek büyümekte ve biz de sevinçle yapmaktayız. Geçmiş kültürlerimizi geleceği taşımaktır en büyük amacımız" dedi. Elmas Çevik ise "Erdemli Köselerli Yörükleri'ndeniz. 74 yaşındayım ben. Keçi ile koyun ile uğraşıyorum, çocuk yaşımdan beri. Bu şenlikleri de çok güzel buluyoruz" diye konuştu.

KOCAMAZ-TUNA KAVGASI ŞÖLENE GÖLGE DÜŞÜRDÜ

Akdeniz Köselerli Yörüklerinin düzenlemiş olduğu geleneksel yörük şenliklerine katılan Büyükşehir Belediyesi eski başkanı ve İYİ Parti GİK üyesi Burhanettin Kocamaz'a Yörükler tepki gösterdi ortalık karıştı. Yörüklerin, "Büyükşehir belediyesinden çıkartılan işçilerin sorumlusu sizsiniz , Mersini CHP-HDP ittifakına teslim ettin diyerek" tepkisi üzerine Kocamaz'ın bana kumpas kurdular yalanına Yörükler inanmadı. Sert tepkiler üzerine alanı terkeden kocamaz Yörükler tarafından yuhalandı. Daha sonra kürsüye çıkan MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz da aynı şekilde Yörükler'in 'Sen Niğdelisin git kendi memleketinde milletvekili ol' şeklinde tepkisine maruz kaldı. 

PROVOKE ETTİLER

Konuyla ilgili sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Kocamaz, "Sizlere daha önce de belirttiğim gibi Mersin’in Batı yakasına yaptığımız Bayram ziyaretlerinde Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener Hanımefendiye, İYİ Partimize ve kişisel olarakta şahsıma gösterilen ilgi birilerini çıldırtmış olacakki,Erdemli’nin Sarıpınar Yaylasındaki Köselerli Yörüklerinin hazırladığı şölende ben Halka hitap ederken,benim neler konuştuğumu dahi anlamadan,daha önceden planladıkları şekilde ve yarası olanların gocunmasıyla provoke ve sabote edildi. Ben konuşurken acaba nelere parmak,ya da kimin nasırına basıyordumki birilerinin canı çok acıdı da böylesine akıl almaz ve saygısızca bir tavır sergilediler? Ayrıcada üç beş hadsizin sergilediği böylesine adice bir tezgahı hiç utanmadan, sıkılmadan ve de Allah’tan korkmadan,çarpıtarak Köselerli yörükleri yapmış gibi kamu oyuna servis ettiler. Yazıklar olsun. Osmanlı’dan bu yana yörükler Türk Milletinin asli unsuru olmasına rağmen maraba muamelesi görmüş ve sadece savaş esnasında değerlendirilmiş, hiç bir Devlet kademesinde önemli bir görev verilmemiş, zafer kazanıldıktan sonra geçmişte olduğu gibi dağlarda davar gütmeye gönderilmiştir! Cumhuriyet döneminde de Aziz Atatürk’ün vefatından sonra Yörüklere değer çok fazla üst düzey bir vazife verilmemiş, Belediyeler dahil bütün devlet kurumlarında en alt kademelerde amelelik gibi roller biçilmiştir.  Bizim Halkın teveccühü ile Büyükşehir Belediye Başkanlığına gelmemiz Mersin’deki egemen güçleri rahatsız etmiş,başarısız olmamız için her türlü yol denenmiş,üzerimize oyun üzerine oyunlar oynanmış, kumpaslar kurulmuş, bir çok arkadaşımız iftiralarla göz altına alınmış,mahpuslara atılmış, çileler çektirilmiş,yuvaları dağıtılmış,işinden edilmiş, yok yere hayatları karartılmış, Arkadaşlarımız intihar noktasına getirilmiş,en sonunda da mahkeme tarafından arkadaşlarımızın tamamı beraat etmiştir" ifadelerini kullandı. 

"CENNET MERSİN’İMİZE HEP BİRLİKTE SAHİP ÇIKALIM"

"Bizim inatla mücadele ve hizmet etmemiz birilerini rahatsız etmiş, Mersin’in geleceği ile oynanarak, demokrasiye hançer saplanarak aday olmamız engellenmiş, 2014’te ititifaksız olarak kazandığımız Büyükşehir Belediyesi yüzde yüz açık ara bir farkla alınacakken ittifakla seçime girmelerine rağmen kaybedilmiş, sonrasında da günah keçisi aranmıştır. Tabii bir sonuç olarakta bu yanlış kararlarla Türk Milliyetçileri Çukurova’da yerel yönetimlerden çekilmiştir" ifadelerini kullanan Kocamaz, açıklamasına şöyle devam etti: "Tarsus’lu ve bir yörük evladı olarak şahsım,Mersin’de söz sahibi olan,Mersin’in kaymağını yiyen,malum egemen güçler tarafından kabullenilmek istenmemiş aksine ısrarla yok sayılmak istenmiştir. Oysa bırakın Mersin’in ilçelerini gerek iş hayatında,gerekse de siyasette Milletvekili ya da Belediye Başkanı olarak Mersin’de doğmadığı,Mersin’le ilgili iş,eş ya da aile bağı veya ikamet olarak hiç bir bağlantısı olmadığı halde Mersin’de görev yapmış ve seçilmiş bir çok kişi vardır. Bizim bunları dillendirmemizden yalnızca ve sadece yarası olanlar gocunabilir. Bırakın onlarda gocunabildiği kadar gocunsunlar. Yeter ki biz Mersinliler olarak oyuna gelmeyelim. Yeter ki bizler Mersinliler olarak bir ve bütün olalım. Yeter ki bu güzel şehrimize, Cennet Mersin’imize hep birlikte sahip çıkalım. Bizim temennimiz mümkün olduğunca çok özel ve özellikli Genel Başkanları mecbur kılan zorlayıcı bir durum olmadıkça siyasetçilerin ilintili oldukları yerlerden aday olmaları,hadlerini bilmeleri,hiç alakaları olmayan yerlerde bir yerlere seçilip o bölge insanlarına had bildirme gibi bir hadsizliğe girişmemeleridir." 

ŞÖLENE GÖLGE DÜŞÜRDÜLER

"Mersinli ve bir Yörük çocuğu olarak hele de bir Yörük Şöleninde benim bu konuları dillendirmemden daha doğal ne olabilir? Yörüklerle ilgili bir realiteyi ortaya koyamayacak ve özellikle gençleri ,gelecekleri ile ilgili  konularda uyaramayacaksak bu toylara,bu şölenlere gelmemizin ne gibi bir manası olabilir?" diye soran Kocamaz, "Benim en büyük üzüntüm amatör bir ruhla ve binbir emekle hazırlanmış olan bu şölene, Köselerli yörükleriyle hiç bir alakası olmayan ve dışarıdan getirilmiş 5-10 kendini bilmezin,çekilen zahmete, harcanan emeğe zerre kadar saygı göstermeyerek şöleni sabote etmesi, Dolayısı ile de gölge düşürmesi. Ancak daha sonra benim anlattıklarımdan gocunan ve rahatsızlık duyan,ben Şölen Alanından ayrıldıktan sonra konuşurken gıyabımda şahsıma sataşan malum şahsa karşı yörük analarının ve gençlerin tepki gösterip,boyunu ve maksadını aşan ifadeleri nedeniyle sahneden indirmiş olması, Yörüğün hem vefasını, hem asaletini,hemde ayranının kabartıldığını gösterir. Bu malum şahıs konuşmasında benim sokağa çıkmamam, çıkamamam gerektiğini söylemiş. Allaha şükür; Benim 25 yıl,üstelikte muhalefet Belediye Başkanı olarak görev yapmış ve yüzlerce kez teftiş geçirmiş bir yönetici olarak alnım açık,başımda sonuna kadar diktir. Allah’tan başka hiç kimseye veremeyeceğim bir hesabımda yoktur. Herkeste biliyor ki,Burhanettin Kocamaz daha onlar anasından doğmadan bu mücadelenin içerisinde idi ve görev yaptığı yerlere onlar gibi himmetle ya da paraşütle,kul hakkına girerek, birilerinin hakkını yiyerek ve hazıra konarak gelmedi. Bizzat tırnakları ile kazıyarak geldi" dedi. 

PROVAKTÖRLER DIŞARDAN GETİRİLDİ

Kendisine yönelik saldırıda bulunanları provakatör olarak niteleyen Kocamaz, "Yine herkeste bilsin ki,o sabotajcıların tamamı dışardan şöleni sabote etmek pahasına özel olarak dışarıdan getirilmiş, öyle bir kısım sosyal medyada ya da haber sitelerinde belirtildiği gibi Köselerli yörükleri ile alakası olmayan ve iş yaptıklarını zanneden,yaptıkları edepsizliği marifet sayan,önceden hazırlanıp doldurulmuş,tamamen art niyetli zavallılardı. Buradan tüm kamu oyuna seslenmek istiyorum ki; Bizler kendisini bu Vatana ve bu Millete adamış,ömrü Hak hukuk ve adalet mücadeleleriyle geçmiş,bizzat bu işin mutfağından yetişmiş, mücadelenin içerisinden gelmiş insanlar olarak, bu tür saygısızlıklara provakasyonlara asla papuç bırakmayız. bırakamayız. Ne diyor merhum Namık Kemal, “Felek bütün cevri cefasın toplasın gelsin! Dönersem kahpeyim Millet yolunda bir azimetten!” Bizi bu tür provokasyonlarla yıldırmaya Allah’ın izni ile hiç kimsenin gücü yetmez. Bizim Allah’tan başka hiç kimsedende korkumuz olmaz! “Kuştan korkan darı ekmez!” Onlar ne söylerse söylesin, Ne tür alçakça senaryolarla yeni yeni oyunlara hazırlanırsa hazırlansın bizi Milletin Çağrısına karşılık vermekten alıkoyamayacak,bu kervan yürüyecek,eninde sonunda Türk Milletinin önüne konulan bariyerleri tek tek söküp atacak,Milletin birliğini sağlayacak ve yıllardır kendisine reva görülen makus talihini de yenecektir! Bizler Sayın Meral Akşener önderliğinde Hak bildiğimiz yolda,Milletimizin dertlerine çare olma mücadelemize hiç bir engel tanımadan ve ara vermeden devam edeceğiz. Biz işimize bakacağız, biz işimizi yapacağız ve de çok çalışacağız. Madem ki Rabbim çalışana veririm diyor, Bizde Yüce Allah’ın vaadine mazhar olabilmek için mola vermeden,durup dinlenmeden,var gücümüzle gece gündüz demeden çalışacak ve yolumuza devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin zerre kadar şüphesi olmasın. Zira Millet bizi çağırıyor" dedi.