Neşet TORUN
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmasını protesto etti. Özgür Çocuk Parkı’nda bir araya gelen platform üyeleri, kayyum politikalarını kabul etmediklerini dile getirdi. Burada bir açıklama yapan Mersin Emek ve Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü Büro Emekçileri Sendikası (BES) Mersin Şube Başkanı Kemal Göçmen, “Van halkı iradesine sahip çıkıyor. Kayyım halkın iradesine darbedir, kabul etmiyoruz. Kayyım Zihniyetine Karşı Van Halkının Yanındayız. Ülke olarak 14.02.2025 tarihinde cuma günü ne yazık ki yine bir kayyım darbesi ile uyandık. Bir kez daha en demokratik haklardan olan seçme seçilme hakkı gasp edilmiş, İçişleri Bakanlığı, Van Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan'ı görevden uzaklaştırılarak yerine Van Valisi Ozan Balcı'yı kayyım olarak atamıştır. Kararının tebliğinden sonra belediye binasının etrafında iradelerine sahip çıkan vatandaşlara müdahale edilmiş aralarında gazetecilerinde bulunduğu 211 kişi gözaltına alınmıştır. Bilindiği üzere halk 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde sadece belediye yöneticilerini seçmemiş aynı zamanda kayyum atanan yerlerde yüksek oy oranlarıyla kayyum politikalarını kabul etmediğini de göstermiştir” diye konuştu.
“KAYYIM: YOLSUZLUKTUR, BOŞALTILAN KASALARDIR”
Buna rağmen siyasal iktidarın demokrasinin varlığının temel koşulu olan halk iradesine saygı duymak yerine, yine kayyım politikasına sarıldığını ifade eden Göçmen, “Biliyoruz ki, kayyım politikası ülkede demokrasiden, barıştan, emekten yana olan herkese verilmiş bir gözdağıdır. Kimsenin kendini halkın iradesi ve yargının yerine koyma hakkı yoktur. Bu durum rejimin temel bir özelliği haline gelse de demokrasiye yapılan darbeleri kabul etmedik, etmeyeceğiz. Emek ve demokrasi güçleri olarak halkın iradesine, demokrasiye, emeğe, barışa darbe niteliğindeki kayyım politikalarını hiçbir dönem kabul etmedik, alışmadık. Bugün de kayyım darbesini kabul etmiyoruz! Anti demokratik uygulamalarla haklarımızın gasp edilmesine alışmayacağız. Bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; halk iradesine vurulan bu darbeden derhal vazgeçilmelidir. Hukuk dışı yollarla baskı ve zor yöntemleriyle halkın iradesinin gasp edilmesine son verilmelidir. Gözaltılar derhal serbest bırakılmalı Seçilmiş Belediye Başkanları görevine iade edilmelidir. Kayyım halk iradesine darbedir. Kayyım aynı zamanda emeğe darbedir. Kayyım; yerel yönetim emekçilerini işinden, ekmeğinden eden, toplu sözleşmelerini iptal eden, sürgünü, sendikal ayrımcılığı, angarya çalıştırmayı rutin hale getiren bir emek düşmanlığının adıdır. Kayyım: Yolsuzluktur, boşaltılan kasalardır. Kayyım: Şatafattır. Belediye binalarına eklenen jakuzili odalardır. Kayyım: Yandaşlara belediyelerde kadro açmak, ihale dağıtmaktır. Dolayısıyla halkın omuzlarına katmerli borçlar yüklemektir. Kayyım: İktidarın insan ve doğa karşıtı rantçı belediyecilik anlayışı karşısında olan herkese verilmiş bir gözdağıdır. Kayyım: Kadının yok sayılması, kadın kurumlarının kapatılmasıdır” şeklinde konuştu.
“SEÇİMLE GELEN SEÇİMLE GİDER”
Demokrasinin varlığının temel koşulunun halk iradesine saygı duymak olduğunun altını çizen Göçmen, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Aksi her türlü karar veya müdahale halkın demokratik iradesinin gasp edilmesi anlamına gelmektedir. Seçilmiş milletvekillerinin Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen hala cezaevinde tutulduğu, belediye başkanlarının tutuklandığı yerlerine kayyım atandığı bir ülkede demokrasiden, adaletten, hukuktan bahsetmek mümkün değildir. Bizler Mersin Emek ve Demokrasi Güçleri olarak, İrademize sahip çıkmaya devam edeceğiz, seçilmiş belediye başkanlarımıza sahip çıkacağız. Belediyelerimize yapılan bu anti demokratik ve hukuk dışı operasyonu ve kayyım atanmasını tüm yerel yönetimlere ve demokratik kurumlara yapılmış bir saldırı olarak görüyor otoriter, tekçi, merkeziyetçi iktidarın karşısında halkın demokratik nefes alma kanalları olan belediyelerin halktan koparılmasına ve halk iradesinin bu şekilde gasp edilmesi girişimini asla kabul etmiyoruz. Yargı sopası kullanılarak yapılmak istenen demokrasiye yönelik bu karanlık müdahalelere karşı barışın ve özgürlüklerin daim olduğu aydınlık ve demokratik bir Türkiye için kararlılıkla mücadele edeceğimizi bir kez daha tekrar ediyoruz. Bizler, bugün başta Van halkı olmak üzere kayyım atanan belediyelere sahip halkların onurlu direnişini selamlıyoruz. Halkın iradesine yönelik her türlü darbeci girişimin karşısında durmaya devam edeceğiz. Halkın iradesine ve hukukun üstünlüğüne yönelik her türlü müdahaleye karşı, demokrasi ve adalet ilkelerinden vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Seçimle gelen seçimle gider. Kayyım politikalarını kabul etmiyoruz.”