Haber Merkezi
Saadet Partisi teşkilatlarının yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının yanış ıra yüzlerce İsrail karşıtı vatandaşın katıldığı yürüyüş sonrası gerçekleştirilen basın açıklamasında tüm İslam ülkelerinin bir araya gelerek İsrail’in zulmünü durdurması için zorlamak gerektiğine dikkat çekildi.
"FİLİSTİN İHANET KALDIRMAZ"
Eyleme Saadet Partisi Mersin İl Başkanı Bilal Oğuz, Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan ve Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Yıldız katıldı. "Soykırıma silah taşıyan gemiye Mersin’de geçit yok" pankartı taşıyan eylemciler, İsrail’in Gazze’deki saldırılarını kınayarak tüm İslam ülkelerini ortak mücadeleye çağırdı. Saadet Partili Çalışkan, yaptığı konuşmada, "Filistin’e ihanet eden bedelini öder. Bugün de bu zulme sessiz kalanlar, yarın aynı acıyı kendi topraklarında görebilir" ifadelerini kullandı. Çalışkan, Türkiye’nin gündeminin Gazze’deki soykırım unutturulacak şekilde değiştirilmeye çalışıldığını savunarak, "Bu ihanettir, buna razı olmayacağız" dedi. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Yıldız ise diplomatik çabaların ve boykotların yetersiz kaldığını belirterek, "Siyonist terör şebekesi ancak güçten anlar. Gıda yardımı ve ilaç toplayarak yaşanan bu zulme karşı durmak mümkün değildir. Bugün tek çözüm askerî müdahaledir. STK değil, TSK göreve!" çağrısında bulundu. Yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleşen eylem, halaylar ve sloganlarla son buldu. Saadet Partisi, Mersin Limanı’nın "zulme aracı olmaması" ve barışın simgesi haline gelmesi temennisinde bulundu.
“GEMİ, TAŞIDIĞI YÜKTEN ÇOK DAHA FAZLASINI SİMGELEMEKTEDİR”
7 Ekim 2023 tarihinden itibaren İsrail'in Gazze'de başlattığı soykırımda onbinlerce masum katledildiğini söyleyen Saadet Partisi Mersin İl Başkanı Bilal Oğuz, “Bütün dünyanın gözü önünde yaşanan bu soykırımda kadınlar, çocuklar, yaşlılar, sağlık çalışanları ve gazeteciler öldürüldü. Birkaç gün sonra Mersin Limanına uğraması planlanan Maersk adlı gemi, taşıdığı yükten çok daha fazlasını simgelemektedir. Bu gemi, ABD menşeili f-35 savaş uçaklarının parçalarını taşımakla kalmıyor; aynı zamanda Filistin halkının üzerine yağan bombaları, Gazze’de can veren çocukların çığlıklarını ve ümmetin sırtına yüklenmiş büyük bir ihaneti taşımaktadır! Bu gemi, emperyalizmin eliyle yazılmış bir senaryonun, siyonist zihniyetin islam coğrafyasını parçalama planının bir parçasıdır!” dedi. Oğuz sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazze yerle bir edilirken, bebekler enkaz altından çıkarılırken, hastaneler bombalanırken, bir limana sessiz kalmak sadece ihmal değil; zulme ortaklıktır. Bu yük sadece f-35 parçaları değildir, bu yük vicdanlarımızı sınayan bir yüktür. Bu yükle birlikte limanımıza yanaşan gemi, siyonizmin çarkıdır!” Tüm Müslümanlara da çağrı yapan Oğuz konuşmasında, “Peki biz ne yapıyoruz? Savaş uçaklarının parçaları, bizim limanlarımızdan geçerken, biz hangi yüzle Gazzeli şehitlerin annelerine “yanınızdayız” diyebiliriz? Bilin ki, Gazze’nin çocukları hesap soracak! Ve bu hesabın bir parçası, limanımıza yanaşan gemilerde, kurulan her askeri üste, verilen her diplomatik tavizde yazılı olacak. İslam coğrafyaları kuşatma altındayken, kardeş ülkelerde kan akarken, Türkiye’nin limanlarında savaş uçaklarının geçmesi kabul edilemez! Bu bir onur meselesidir. Bu bir inanç meselesidir” ifadelerine yer verdi.